o n i k i

1.1K 91 13
                                    

xxxtentacion - changes🎶

Böylesine güzel bir ses ve güzel bir şarkıyı, ölümünle tanımak istemezdim.

Umarım huzurla uyursun @xxxtentacion

---

Göz göze gelişimizin kaçınılmaz olduğunu düşündüğümden kafamı bir kez olsun kaldırmadım. Soluma dönmedim. Yalnızca kameralara bakarak gülümsedim ve her şeyi onayladım. Benden istenilen rolü, istenildiği gibi yaptım. Sınırların dışına adımımı atmayı bırak, yaklaşmadım bile. O uslu kızları olmaya devam ettim.

Laf bana dönene kadar her zaman yaptığım şeyi yaptım, sustum. Konuşsam da bir şey değişmeyecekti. Anlaşılmamak, tarifi olmayan bir duyguydu. Dilini bilmediğiniz bir ülkede bir başınıza kalsaydınız bile hareketlerle anlaşabilirdiniz. Lâkin ben burada dilsiz, hareketsizdim. Bir bibloydum.

"Peki ya ailenin en küçüğü Mina hanım, o da abisi ve ablası gibi okulu bitince Japonya'ya dönüp işlerin başına geçecek mi?" diye soran muhabire gözlerimdeki saniyelik boş bakışları göndererek gülümsedim. Ne sanıyordu ki, ülkenin sayılı 10 zengin adamı içine girmiş babam, 11. Olmayı biricik kızının hayalleri için göze alır mıydı?

Kamera şakası olsa, en azından gülebilirdim. Lâkin hareketsizlikten kaslarım acımıştı.

"Tabii ki de, biz aile işi yapıyor ve buna da çok önem veriyoruz,"

Ne aile ama, kıçımın kenarı.

"Üstelik her birini yurt dışında okutarak hayallerini gerçekleştirmelerine izin verdim, bence biricik babalarına aile mirasını korumalarına yardım etmek isterler."

Hayal? Benim hayalim ailemden uzakta bir ülkede tek başıma, hiç bilmediğim bir dili zorla öğrenip, o okula giderek, en yakın arkadaşım olan kızın sevdiğim adamla her gün sevişmesini izlemek değildi. Damarlarımda akan kanın donduğunu hissederken kısık bir sesle güldüm ve bütün bakışların bana dönmesine sebep oldum.

"Tabii ki de buraya döneceğim. Kim böylesine büyük bir mirastan mahrum kalmak ister mi?"

Ortalığın, dilimden dökülen sözler gibi buz olduğunu hissettim. Miya'nın gözleri şaşkınlıkla açılmıştı. Oynadığı rolü bile unutturabildiğim için gülmek istedim ama sustum. Mizu ise hafifçe gülmüştü.

"Kore'nin eğlence sektöründen oldukça yararlanmış görünüyor." Dediğinde gazetecilerin şaşkınlığı bir kat daha artmıştı. Ben ise ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Bu odadaki hiç kimse benim JYP'de stajyer olduğumu bilmiyordu ama ne hikmetse Mizu öğrenmişti bir şekilde.

Konuşma bu yönde ilerlerken, istemediğim bir şekilde dilimi tutamamamın sonucu ilgi odağı ben olmuş, yetmezmiş gibi buna Bambam'i de katmıştım.

O bile aynı şirkette olduğumuzu bilmezken soğuk soğuk terlediğimi hissediyordum. Nefeslerim daralırken son beş dakika ara verilmişti röportaja ve ben bana bakan o çok sevimli ailemi arkamda bırakarak lavaboya koşmuştum.

Hoş, lavabonun da nerede olduğunu bilmezken, birkaç kapı açışında, deneme yanılma yoluyla en sonunda kendimi içeri atabilmiş, diz kapaklarımın sertçe yerle buluşmasına izin vermiştim. Varolan astımım kendini belli ederken biriken gözyaşlarım birer birer yere damlıyor, ellerim uyuşmaya başlıyordu.

Ağzımdan bir hıçkırık kaçar kaçmaz, kapının açılması ve kendimi tanıdık bir parfümün kollarında bulmam bir anda gerçekleşmişti. Bambam kollarını bana dolarken arkasındaki birkaç kişiyi hissedebiliyordum.

"İlacı nerede?!" diye bağırmasıyla nefeslerim daha da sıklaşmış gibiydi, etraftaki göremediğim ama kulağımın işittiği sesler koşuşturmaya dönüşürlen kafamı ellerinin arasına aldı ve birden şarkı söylemeye başladı

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

"İlacı nerede?!" diye bağırmasıyla nefeslerim daha da sıklaşmış gibiydi, etraftaki göremediğim ama kulağımın işittiği sesler koşuşturmaya dönüşürlen kafamı ellerinin arasına aldı ve birden şarkı söylemeye başladı.

Ses tonu söylediği o çocuk şarkısıyla uyum içinde ilerlerken nefes alıp verişlerim yavaşlamıştı. Bakışlarımı kendine kilitlerken kısa bir süre sonra ise gözlerimin kapandığını hissetmiştim.

Her şey karanlığa bürünürken, duyduğum o ninni hâlâ kulaklarımda yankılanıyor, huzurlu bir şekilde yatağımda yatıyormuşum da, üzerime battaniyemi örtüyormuş hissi veriyordu. Çünkü tahmin edersiniz, ailem ne kadar zengin olursa olsun, ben asla böyle bir lükse erişememiştim.

Beni hiç kimse, kırmaktan korkarcasına, böylesine sevmemişti.

 Beni hiç kimse, kırmaktan korkarcasına, böylesine sevmemişti

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
love story | bambamTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang