5

16.7K 995 120
                                    


Sokağa ancak televizyon dizilerinde gördükleri, oldukça pahalı bir araç girmişti. Jong Dae arabaya duyduğu hayranlık karşısında ıslık çalabilirdi. Eğer abisini arabadan inenlerden birinin kucağında görmeseydi. Junmyeon Hyungu endişeyle ona Jongin Hyunguna olanları anlatmıştı ve üçü birlikte sokağa bakan pencerenin başında yolu izliyorlardı.

Daha onlar zile basmadan Junmyeon kapıyı açmıştı. "Banyo. Banyo ne tarafta?" diye sormuştu Jongin'i kucağında taşıyan adam ve endişeyle eklemişti. "Çok ateşi var."

Junmyeon kardeşini kendi kucağına almak istemişti ama kardeşinin bir eliyle adamın yakasını sıkıca tuttuğunu fark ettiğinde vazgeçmişti. Bunun yerine kapının önünden çekildi ve banyonun yolunu gösterdi. Bunda kardeşinin titremesi ve onu taşıyan adamın da en az onun kadar endişeli olmasının etkisi büyüktü.

"Suyu soğuya ayarlayın lütfen." dedi Jongin'i taşıyan adam. Onu taşırken kendisinin bunu gerçekleştirmesi pek mümkün değildi. Suyu ayarladıktan sonra arkasına dönüp ellerini uzattı. Artık kardeşini yabancının kollarından alma vakti gelmişti. Fakat adam onun beklemediği bir şey yaptı. Onun uzattığı kollarını es geçti ve kendini Jongin ile birlikte soğuk duşun altına attı. Soğuk su daha çok Jongin'in üstüne akıyordu. Fakat onu kucağında taşıdığı için doğal olarak o da ıslanıyordu.

"Kıyafetlerin ıslanıyor." dedi Junmyeon şaşkınlıkla.

"Kıyafetleri çıkarmakla vakit kaybedecek zaman değil. Bir an önce ateşini düşürmeliyiz."

Junmyeon şaşkınlıkla yabancıya bakıyordu. Yani vakti olsa kıyafetlerini çıkarıp yine de kardeşini duşa mı sokacaktı? Bunu insaniyet namına yapıyorsa, kardeşini ailesine getirdikten sonra sorumluluğu bitmemiş miydi? Bundan sonrasını onlara bırakması gerekmiyor muydu?

"Baekhyun." diye seslendi yabancı adam. Böylece onunla birlikte gelenlerin içinde en kısa boylu adam banyoya girdi.

"Ne kadar suyun altında durmam gerekiyor? Soğuk suyun altında fazla kalmak onu daha kötü yapmasın."

"Merak etme." dedi Baekhyun. "Ateşi hemen düşmez, biraz daha suyun altında kal." Daha sonra kafasını banyo kapısından dışarı çıkardı ve seslendi. "Biri onlara ikişer tane kuru kıyafet getirsin." dedi.

Evdeki otorite her zaman onun üstünde olmasına rağmen bir anda evdeki tüm otoritesini kaybettiğini hissetti. Bu yabancılar onu dikkate almıyordu.

Jong Dae gerçekten de ikişer tane temiz kıyafet getirmişti. Şaşkınlıkla duştaki yabancıya bakıyordu. "Bende neden ikişer tane temiz kıyafet getirmem gerektiğini merak ediyordum." diye mırıldandı. "O şekilde durmaktan yorulmadın mı? Üstelik soğuk su akıyor. Hyungu kuvvetin içine bıraksaydın ya."

"Bırakamaz." dedi Baekhyun. Geldikten sonra geri dönmemişti.

"Neden?" diye sordu Junmyeon kaşlarını çatarak.

"Onun Sehun'a ihtiyacı var. Yabancı bir alfanın saldırısına uğradı. Şu anda ona tek iyi gelecek şey kendi alfası. Sehun yanında olmasaydı şu anda çok daha kötü durumda olurdu." diye açkladı Baekhyun.

"Ne?" diye bağırdı aynı anda Junmyeon ve Jong Dae.

"Nasıl?" diye sordu Junmyeon sonradan. "Onu nasıl buldun?"

"Bulmadım." dedi Sehun. "Sadece tesadüfen aynı bardaydık."

Junmyeon kaşlarını çattı. Alfalardan en az Jongin kadar hoşlanmazdı. Hepsinin kendini beğenmiş ve bencil olduğunu düşünürdü. Sevdiği tek bir alfa vardı, kardeşi Jong Dae. O ise bu konuda tek istisnasıydı.

Alfa'mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin