21

11.3K 840 77
                                    

Chanyeol onu yemek yemesi için zorlarken Jongin gözleri boşluğa bakıyordu. Bebeği için sağlığına dikkat etmesi gerektiğini biliyordu ama Sehun'un kaçırıldığını duyduğundan beri kendinde değildi. Huzursuzdu. Gitmesini hiç istememişti ve şimdi onun nerede olduğunu bile bilmiyordu. İyi mi, değil mi bilmiyordu.

"Chanyeol ona yemek veriyorlar mıdır?" diye sordu, gözlerini Chanyeol'un ona uzattığı tepsiye dikmişti.

Chanyeol iç çekti. "Duymak istediğini mi söyleyeyim yoksa gerçekleri mi?"

Jongin bakışlarını genç alfaya kaydırdı. "Gerçekler Chanyeol. O bana her zaman gerçekleri söyledi."

"Onun zor zamanlar geçirdiğini düşünüyorum. Onu ele geçirmelerinin kolay olmadığına eminim. Ayrıca bizim kurt formuna geçmemizi engellemenin tek yolu var..." Chanyeol derin bir nefes aldı ve söyledi. "Kırık kemikler... Muhtemelen onun kurda dönüşmesini engellemek için kemiklerini kırıyorlar. Tekrar ve tekrar. Ortalama bir kurt kırık bir kol kemiğini bir saatte iyileştirebilir. Sehun'un ise kandan sahip olduğu iyileştirme gücüyle bu çok daha kısa, beş dakika gibi sürede tamamen iyileşebilir."

Jongin fark ettiği gerçekle Chanyeol'e döndü. "Demek istediğin onun bir kurda dönüşmesini engellemek için beş dakikada bir kemiklerini mi kırıyorlar?"

Chanyeol üzüntüyle başıyla onayladı. Dahası da vardı fakat hamile omegaya dahasını söyleyemezdi. Ona kurtların vücutlarını yenilemelerinin bir sınırı olduğunu, bir an önce Sehun'u bulmazlarsa Sehun'un sürekli kendini yenileyen vücudunun çökmeye başlayacağını söyleyemezdi.

Jongin kararlı bir şekilde koltuğundan kalktı. "Kanada'ya gidelim."

Chanyeol iç çekmeyle ayağa kalktı. "Bu halinle uzun bir uçak yolculuğunu kaldırabilir misin? Zaten hüzünlü ve endişelisin, uçakta aniden sancın başlarsa ne yapacaksın? Burada anında yardımına koşabilecek şifacılarımız var. Acil bir durumda seni kolayca hastahaneye götürebiliriz. Sadece Sehun'u değil, bebeğini de düşün ve yemeğini yiyip güç kazan." dedi ve tepsideki süt bardağını alıp ona uzattıktan sonra ekledi. "Bebeğinin ve ailenin kalanının sana ihtiyacı var. Biz bir aileyiz ve Sehun bu ailenin babası ise sende annesisin. Sana ihtiyacımız var."

Jongin onun elindeki bardağı aldı. Chanyeol haklıydı. Sütü bir dikişte içti. "Chanyeol, Sehun bana söz verdi. Bir baş alfa verdiği sözü tutar, değil mi?"

Chanyeol gülümsedi. "Elbette tutar. Unutma bize de söz verdi. Küçük omegamızın adını koyacak daha."

Kapının açılma sesiyle başlarını giriş kapısına döndüler. Jongin içeriye giren kişileri fotograflardan tanıyordu. Bir anda panik oldu. Ne yapacağını bilemedi. Neyseki Chanyeol ondan önce konuşmuştu.

"Kang Min Amca! Sizin burada ne işiniz var?"

"Kendi evime gelirken de sana mı soracağım velet?" dedi orta yaşlı alfa. "Ayrıca oğlumun başına gelenleri benden saklamak da ne demek oluyor?" diye sordu kaşlarını çatarak.

Chanyeol mahçup bir şekilde kısık sesle sordu. "Nasıl öğrendiniz?"

"Tabi ki de baban söyledi. O benim sağ kolumdu. Tabi ki ailemdeki meseleleri bana bildirecek." dedi. Olanları onlardan saklama kararı yüzünden Chanyeol'e kızgın olduğu anlaşılıyordu.

"Kang Min Amca, babam nasıl sizin sağ kolunuz ise bende Sehun'un sağ koluyum ve onun isteklerine göre hareket etmek zorundayım. O yokken bile onun ne düşündüğünü ne hissettiğini bilip ona göre hareket etmeliyim. Sizde çok iyi biliyorsunuz ki Sehun böyle bir durumda sizi endişelendirmek istemezdi."

Alfa'mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin