Alfa'm

8

Jongin abisini ikna etmeye çalışıyordu. "Lütfen hyung. Sende gel."

Junmyeon ona gözlerini devirdi. "Boş günümü neden sıkıcı bir basket maçını izlemek için harcayayım?"

"Evde akşama kadar yatmaktan daha iyidir." dedi Jongin.

"Evde akşama kadar yatabildiğim için tatil günlerini seviyorum." dedi Junmyeon.

"Lütfen hyung onunla tek başıma kalmak istemiyorum." dedi Jongin yalvarırcasına.

"Onunla tek kalmayacaksın ki! Seni basket maçına çağırdı, akşam yemeğine değil. Oyuncu olduğu için tek yaptığın onu izlemek olacak. Üstelik sen bu zamana kadar hep alfalara kafa tuttun, söz konusu o olunca neden bu kadar çekingensin?"

Jongin durakladı. Gözlerini birleştirdiği ellerine dikti ve abisinin sorusunu cevapladı.

"Gerçekten bilmiyorum. Bu bağ denen şey beni bir tuhaf yapıyor. Onun yanında kendimi garip hissediyorum."

"Nasıl garip?" diye sordu mutfaktan elinde bir elma ile gelen Min Seok.

"Aklım ve hislerim sürekli bir çatışma haline giriyor. Aklım ona karşı temkinli olmamı söylerken hislerim ona koşmamı söylüyor. Bir yanım sebepsizce deli gibi onun yanında olmak istiyor ve bu beni korkutuyor."

Junmyeon iç çekti. "Peki tamam geleceğim."

Jongin sevinçle ona sarıldı. "Teşekkürler hyung."

"Nereye gidiyorsunuz?" diye sordu part time işinden yeni gelen Jong Dae.

"Sehun onları basketbol maçına çağırdı. Daha doğrusu Jongin'i çağırdı ama Junmyeon hyung da gidecek." dedi Min Seok.

"Sehun burada mıydı!?" diye sordu, şaşkınlık ve sevinç karışımı bir ses tonuyla Jong Dae.

"Evet." dedi Min Seok. "Kısa bir süre kalıp gitti. Uçağa yetişmesi gerekiyormuş, yarın yurt dışında toplantısı varmış."

Jongin iç çekti. "Adam bir kum tanesi kadar bile normal değil."

Jong Dae koltuğa çökerken söyledi. "Kaçırdığıma inanamıyorum."

Jongin onun tepkisine kaşlarını çattı. "Sen niye elalemin adamına bu kadar ilgi duyuyorsun? Min Seok'u sevdiğini bilmesem ve zaten ikinizde alfa olduğunuz için aranızda bir ilişkinin imkansız olduğunu, aşık olduğunu düşüneceğim."

"O çok havalı!" diye bağırdı Jong Dae. "Bende onun kadar havalı bir alfa olmak isterdim. Adam resmen alfa kelimesinin örnek temsilcisi."

Junmyeon iç çektikten sonra sordu. "Kendinden iki yaş küçük bir alfaya hayranlık duyman sence de garip değil mi?"

Jongin ve Jong Dae aynı anda bağırdı. "Sehun on dokuz yaşında mı!?"

"Evet." dedi Junmyeon. "Chanyeol ve Baekhyun da öyle. Chanyeol kendisi söyledi. Sana hyung demesi dikkatini çekmedi mi Jongin?"

"Onun benden küçük olduğunu biliyordum ama bu kadarını beklememiştim. Ben yirmi beş yaşındayım. Aramızda altı yaş var."

"Chanyeol ve Baekhyun daha lisede olmalarına rağmen evliler ve çocukları mı olacak?" diye sordu Jong Dae.

"Sizde onlardan eksik sayılmazsınız." dedi Junmyeon.

"Biz üniversite öğrencisiyiz ve henüz çocuk sahibi olmayı planlamıyoruz." dedi Jong Dae.

"Çünkü bizim henüz düzgün bir işimiz yok." dedi Min Seok. "Bu açıdan bakıldığında onlar bizden daha uygun. Sonuçta Chanyeol'un işi şimdiden belli."