2. Bölüm /Part2

236 15 9
                                    


Sehun'la birlikte okula gitmek üzere evden çıktık. Anlaşabildiğim biri olduğu için Tanrı'ya şükrediyordum.

Sehun ders boyu kitabın kenarlarına bir şeyler karaladı. Zengin çocuklar piyano çalar, ata biner veya daha havalı sporlarla ilgilenirdi. Anlaşılan onun ilgi alanı çizim yapmaktı.

Dersten sonra onunla vakit geçirmek istiyordum. Nasıl soracağımı düşünüp kıvranırken sessizliği bozdu.

"Alışverişe gitsek mi? Tabi işin yoksa.."

"İhtiyaçlarını tamamlaman gerek, değil mi?"

"Evet. Hem ev için de bir şeyler alırız."

"O zaman evin karşı sokağındaki markete gidelim. Orada her şey bulunuyor."

Daha önceki ev arkadaşımla sohbetim bile belli bir seviyedeydi. Zaman zaman birlikte film de izlerdik. Fakat birlikte alışverişe gitmek gibi şeyler yapmazdık. Birimiz diğerine parayı verir, o da üzerine ekleyerek ihtiyaçları alırdı. Bu benim için ilk olacaktı.

Sehun yaşadığı yerde gerçekten yalnız olmalıydı. Çünkü evimiz için alışveriş yapmaktan bahsederken bile heyecanlanıyordu. Üstelik fazlasıyla arkadaş canlısı gibi görünüyordu. Tanıdığım zengin ve şımarık çocuklara hiç benzemiyordu.

Mutfak konusunda sohbet ederek markete ilerledik. Dondurulmuş hazır gıdaların olduğu reyona koştu. Yemekleri yalnızca ısıtabildiğini ve pişirme konusunda hiçbir bilgisinin olmadığını söyledi. Tabi ben buna asla izin vermeyecektim.

"Onlar olmaz Sehun. Sağlıklı beslenmemiz gerek."

"Ben ödesem?"

"Önemli olan ödeyeceğimiz para değil."

"Ama dönüşümlü olarak pişirmemiz gerekecek. Ben bilmiyorum ki.."

"Endişelenme. Ben yapacağım."

"Gerçekten mi?"

"Evet. Derslerimiz yoğun olursa karşılığında senin kolay yiyeceklerini yememiz konusunda ses çıkarmayacağım."

"Anlaştık!"

Alışverişe devam ederken endişelerim daha da artmıştı. Ucuz diyerek arabaya attığı sağlıksız ve fazlasıyla pahalı ürünleri geri yerleştirmekten gerçekten yorulmuştum.

"Şey.. Onu bırakmasak?"

"Neden?"

"Ben onu çok seviyorum Minseok."

"Burada daha ucuzu var ve en az onun kadar lezzetli."

"Bilmiyordum. Evde dolapta görmeye alışık olduğum paketleri tanıyorum sadece."

"Sanırım tutumlu olman konusunda epey uğraşmam gerekecek."

"Sanırım~"

Tuhaf bir masumiyeti vardı ve bu ona fazla yakışıyordu. Aynı zamanda ondan beklemediğim kadar çok konuşuyordu.

Atıştırmalıklar konusunda asla ayarı yoktu. Bu yüzden olması gerektiğinden daha fazla şey almıştık.

Eve dönüp aldıklarımızı yerleştirdik. Sırayla duşa girdikten sonra yiyecek bir şeyler hazırladık. Ben hazırladım desem daha doğru olur.

"Bizim evde çalışan bir teyze var. Onun yemeklerini çok özleyeceğimi düşünmüştüm ama yanılmışım. Sanırım evime dönerken seni de götürmeliyim."

"Mutfakta çalışmam için mi? Hizmetçilik yapmamak için yüksek lisans yapıyorum Sehun."

"Şey.. Yanlış anladın. Özür dilerim."

"Şaka yapıyorum. Önemli değil."

Masum heyecanları ve yaşına göre fazla çocuksu hareketleri vardı. Böyle bir insan nasıl kötü niyetli olabilirdi ki?

"Yemek yapmayı babamdan öğrendim. Ünlü bir aşçıydı."

"Benim annem de babam da mutfağa bile girmez. Ne kadar şanslısın."

Yemekten sonra koltuklara yayılıp sohbet ettik. Yemekleri ben yapacağıma göre, temizliği de kendisinin yapacağını söyledi. Temizlik yapmanın nasıl bir şey olduğunu bile bilmediğini düşünüyordum.

Okul bitene kadar benimle yaşamak istiyordu. Tabi ben de taşınmazsam.. Uzun zamandır burada yaşıyor olmam da onu şaşırtmıştı. İçimi rahatlatan şey kalıcı bir ev arkadaşı bulmuş olmaktı.

Aslında bu durum biraz da gerilmeme sebep olmuştu. Çünkü birkaç yılı birlikte geçireceksek erkeklerden hoşlandığımı bilmesi gerekiyordu. Zaten saklamaktan da hoşlanıyor sayılmazdım.

Kendi kendimle boğuşurken Sehun'un telefonu hem düşüncelerimi bölmüş, hem de beni fazlasıyla şaşırtmıştı. Sehun sinirle telefona uzanırken ekrana baktım. 'Wu Yifan' yazıyordu.

"Ne var?!"

Arayan kişiye öfkeliydi. Gelen cevaptan da hiç hoşlanmamış olacak ki tekrar bağırdıktan sonra yüzüne kapattı.

"Beni bir daha rahatsız etme!"

Sakinleşmesi için bir bardak su uzattım. Yanına oturup gözlerine baktım.

"İyi misin?"

"B-bilmiyorum."

"Arayan.. Kimdi?"

"Eski sevgilim.."

Söylediğine pişman olduğunu görebiliyordum. Çünkü ben sorarken ne kadar çekindiysem, o da söylediği şeyden sonra tepkimden o kadar çekiniyordu.

Ne yani? Sehun erkeklerden mi hoşlanıyordu?

Housemate 2 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin