6. Bölüm

182 11 22
                                    

Yaşlarını silip anlatmasını bekledim. Kısa süre sonra sakinleşip söze girdi.

"Yifan'la ailelerimiz arkadaş. Biz de yakın arkadaşlar sayılırdık. Ben.."

"Evet?"

"Ondan hoşlanıyordum. Fakat o annelerimizin arkadaşlarının kızıyla birlikteydi. Erkeklerden hoşlandığını saklamak için.."

"Peki siz?"

"Biz fazla yakındık. Öğrendiğimde ona karşı hislerim daha da büyümüştü. Bunu anlamış olacak ki bir gün beni öptü."

"Sonra sevgili oldunuz."

"Sayılır.. Yani net bir şey yoktu ama annesi bizi gördüğü için ailelerimize durumu böyle açıkladı."

"Ailen biliyor mu yani?"

"Evet. Bu konularda anlayışlıdırlar."

"Sonra ne oldu?"

"Sonra Yifan birkaç kez bana dokunmaya çalıştı. O kadar hissizdi ki, zamanla sevgimin azalmasına sebep oldu. Bakışlarında bir sevgi göremiyordum."

"Peki dokundu mu?"

"Hayır. Asla!"

"Sakin ol lütfen."

"Olamıyorum. O anı düşününce.."

"Seni incitecek bir şey mi yaptı?"

"Onunla yatmak için bir sürtük gibi sürekli peşinde dolaştığımı söyledi. Zoru oynamak için onu reddediyormuşum. Bu iğrenç."

"Sana zarar vermedi değil mi?"

"Denedi.. Bir gün evde yalnız olduğumu biliyordu. Bize geldi ve bana dokunmaya çalıştı. Benden daha güçlü. Kurtulamayacağımı biliyordu."

"Nasıl kurtuldun?"

"Şanslıydım. Babam evde dosya unuttuğu için dönmek zorunda kalmış. Bağırdığımı duyunca onu bayıltana kadar dövdü."

"Seni neden hala arıyor?"

"Onu sevdiğimi düşünüyor. Ona ait olduğumu ve beni geri alacağını söylüyor."

"Buna izin vermem."

"Huh?"

"Merak etme Sehun. Ben yanındayken sana kimse zarar veremez."

"Teşekkür ederim."

Sıkıca sarılıp tekrar yaşlarını serbest bıraktı. Bir insan için olabilecek en ağır travmaydı. Özellikle sevdiği biri tarafından oluyorsa.. Sehun gibi hassas biri için çok fazlaydı. Onu gerçekten korumam gerekiyordu.

"Eve gidelim mi? Üşüyeceksin."

"T-tamam.."

Yanından asla ayırmadığı çantasındaki ceketi çıkarıp omzuna koydum ve oturduğum yerden kalktım. Neyse ki ev tam karşıdaydı. Çünkü hava gerçekten serinlemişti ve hasta olmak gibi bir lükse sahip değildim. Okulum ve gitmek zorunda olduğum işlerim vardı.

Eve gittiğimizde kendini duşa attı. Ağladığını duyuyordum. Fakat özel durumumuzdan dolayı yanına gidemiyordum.

O çıktıktan sonra ben de duşa girdim. Çıktığımda minderleri televizyonun karşısına yerleştirmiş, kurabiyeler ve içecekleri hazırladığı sehpayı da önüne çekmişti.

"Şey.. Film izleriz diye düşündüm."

"İstersen filmi sen seç."

"İzlediğin filmleri tekrar izlemeyi sever misin?"

"Bayılırım."

"Odanda Spider Man posteri görmüştüm. Onu izleyelim mi?"

"Sever misin?"

"Bayılırım!"

Film boyunca hem bir şeyler atıştırdık, hem de iki koca şişe meyve suyunu bitirdik. Her ne kadar heyecanla izliyor olsak da uykumuz gelmişti. O yüzden film biter bitmez onu odasına gönderdim. Ben de etrafı toplayıp yatağıma girdim.

Onunla geçirdiğim tüm zamanlara uzaktan baktığımda kalbimdeki değişimin bir adı olduğunu düşünüyordum. Bir çocuk kadar saf ve temiz bir kalbi vardı. Bu bile değişmem için yeterliydi. En çok da bugün olanları düşünüyordum. Belki de olmaması gereken bir şeye sebep olmuştu. Ondan hoşlanmaya başlamıştım.

Housemate 2 ✓Where stories live. Discover now