16. Bölüm

133 9 4
                                    


Geze geze ev sahibimizin evine doğru yürümeye başladık. Sehun heyecanla bana bakıyordu.

"Nereye gidiyoruz Minseok?"

"İşimiz var bebeğim."

"Huh? Ne işi?"

"İkimizi de mutlu edecek bir iş."

"Şimdi daha çok merak etmeye başladım."

Evin önüne geldiğimizde dönüp tekrar bana baktı.

"Düşündüğüm şeyi mi yapacaksın?"

"Sanırım."

"Ama paralarını böyle harcamamalısın. Hem bana tutumlu olmayı sen öğretmiştin."

"Evet, ama o ev bizim mutluluğumuz Sehun. Yoksa sen sevmiyor musun?"

"Tabi ki seviyorum."

"O zaman?"

Sıkıca sarılıp aşk dolu bir öpücük verdi. Tabi ki istemediğini düşünmüyordum. Aniden sahip olduğum paralarımı kontrolsüzce harcarım diye endişeleniyordu.

Evi satması konusunda çok da emin olamıyordum. Fakat çok da umursamıyordum. Eğer bize satmazsa daha fazlasını teklif edebilirdim. Bu konuda ısrar ederse de kiracısı olarak kalmaya devam ederdim.

Eve girdiğimizde her zamanki yumuşak kalpli Young Min abiyle karşılaştık. Bir anlığına olumlu hisse kapılmıştım.

Başta oraya indirim istemeye gittiğimizi düşündü. Sonra da etrafımızdaki evler satıldığı için endişeye kapıldığımızı sandı. Fakat niyetimizi anlayınca şaşkınlıkla baktı.

Ona elime biraz para geçtiğinden ve çevredeki evlerin ederinden daha fazlasını verebileceğimden bahsettim. Kesin bir yanıt vermek istemiyordu. Hemen bir yanıt istersek olumsuz olabilirdi.

Ondan yanıt beklemek için evimize döndük. Yine film gecelerimizden biriydi. Önce kısa bir ders tekrarı yaptık. Sonra da minderlerimize yerleşip filmi başlattık. Kollarımda olduğu için artık her şey daha güzeldi.

Huzurla uyuduğumuz bir geceden sonra uyandım. Sehun hala uyuyordu. Minik öpücüklerle onu uyandırmaya çalışıyordum.

"Yaaa~ Minnie~"

Beklemediği bir şey yapıp öpücüklerimi dudaklarında sonlandırdım. Neyse ki bu onu tam anlamıyla uyandırmaya yetmişti.

İlk işimiz güzel bir pastanede kahvaltı etmek oldu. Dersten sonra da kahve dükkanına gittik. Yorucu bir günün ardından gelen en güzel şey ise ev sahibimizin teklifimizi kabul ettiğini söylemek için araması oldu.

Eve dönerken tonlarca atıştırmalık ve bira aldık. Kutlama yapmak istiyorduk. Sehun da en az benim kadar mutlu görünüyordu. Ev artık bize ait olacaktı. İkimize.. Düşüncesi bile heyecanımı arttırıyordu.

Yarın ilk işim evi almak olacaktı. Tapuyu ikimizin adına hazırlatacaktım. Onun çok zengin olduğunu biliyordum. Fakat hayatında her ne olursa olsun kendini güvende hissetmesini istiyordum. Onu korumak istiyordum.

Güzel bir akşamın ardından odaya çıktık. Uyuması için sıkıca sarıldığımda başını kaldırıp gözlerime baktı. Dudaklarını dudaklarıma bastırıp geri çekildi.

"B-ben.."

"Sen?"

"Senin olmak istiyorum."

"S-sehun sen.."

"Eminim Minseok. Sen özelsin. Bunu senden başkasıyla yaşayamam."

Hayatımda aldığım en güzel hediyenin onun yanıma gelmesi olduğunu düşünüyordum. Hala öyleydi evet. Fakat hayatımda aldığım en özel, en değerli hediye bu gece olabilirdi. Onun için o özel adam bendim. Benim için de ondan başkası olamazdı. Belki de bu bizim birbirimize söz verişimizdi. Bu gece sonsuz bir aşkın gerçek başlangıcıydı.

Housemate 2 ✓Where stories live. Discover now