19. Bölüm

126 9 0
                                    

Erkenden uyanıp kahvaltıya gittik. En sevdiğimiz pastanede en sevdiğimiz şeyleri yedik. Sonra Sehun'un ısrarı üzerine alışveriş merkezine gittik.

Bir şeyler deneyip duruyordu. Sürekli beğeniyor, çoğu şeyi deneme gereği bile duymadan alıyordu. Kesinlikle bu tatlı baş belasıyla evlenmek istiyordum.

Eve döndüğümüzde Baekhyun ve Yixing aradı. Yemek hazırladıklarını ve bizi beklediklerini söylediler. Önemli bir konu olduğu belliydi. Yemek sırasında söze ilk giren Yixing oldu.

"Haftaya Çin'e gideceğiz."

"Temelli mi?"

"Hayır tabi ki. Aile ziyaretine.."

"Çok mu kalacaksınız?"

"Aslında biz sizi de davet etmek istedik. Ailelerimiz sizi de görmeyi çok istiyorlar."

Sehun hevesle bana baktığında gülümsedim.

"Gerçekten sorun olmayacaksa geliriz."

Eve döndüğümüzde Sehun heyecandan uyuyamıyordu.

"Gerçekten gidecek miyiz?"

"Gerçekten sevindin mi?"

"Evet! Çok istiyordum~"

"Daha önce söylemeliydin."

"Seninle olduğum sürece nerede olduğumuzun önemi yok ki Minseok."

"Ama yine de mutlu oldun?"

"Eveet~ Çünkü seninle gideceğim."

Günler sonra iki evde de hazırlık yapılıyordu. Sehun ikimizin valizini de hazırlayacağını söylüyordu. Bu yüzden ben yalnızca oturup televizyon izliyordum.

Valizleri aşağı indirmek için yukarı çıktığımda şaşkınlıkla Sehun'a baktım.

"Bebeğim bunlar ne?"

"Çok mu olmuş? Sadece üç taneler Minseok."

"Bilmem. Fazla değil mi?"

"Az bile.. Eleyerek anca bu kadar azaltabildim. Şu büyük iki valiz benim. Şu orta boy olan da senin. Eşyaların bir valize sığdığı için çok şanslısın."

"Tanrım! Sen ciddi misin?"

"Evet~"

"Bebeğim eşyalarım bir valize mi sığdı? Yoksa sen sadece bir valize sığacak kadar mı aldın?"

"Şey.."

"Seninle ne yapacağım ben?"

"Sev~"

Gülümseyerek kollarımı etrafına sardım. Bazen gerçekten sınırlarımı zorluyordu. Yine de ona kızamıyordum. Yaptığı her şey ona tekrar aşık olmama sebep oluyordu.

Housemate 2 ✓Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz