4. Bölüm

200 15 4
                                    

Alışveriş merkezi maceramız oldukça eğlenceliydi. Tonlarca pantolon denemiş, mağazaları gezmiş ama hiçbir şey almamıştı. Bu bile onun ne kadar kararlı olduğunu gösteriyordu.

"Kahve içmek ister misin?"

"Şey.. Aslında senin çalıştığın yerde içsek olmaz mı Minseok?"

"O zaman bir şeyler atıştıralım."

"Bir masaya oturup yiyecek siparişi verdik. Yerken bir yandan hala mağazalara bakıyordu.

Büyük bir kitapçı vardı. Yemeklerimizi bitirdikten sonra oraya girdik. Artık daha az para harcamak istediğini ve bu konuda ona rehberlik yapmam gerektiğini söylüyordu. Bu yüzden kitap alırken nasıl bir tasarruf uygulaması gerektiğini sorguluyordu.

Ona bende olan kitapları saydım. Ortak zevkimiz olduğu için en az kitapla oradan ayrıldık.

Mağazaların vitrinlerini izlerken bir şeye dikkatle baktığını gördüm.

"Sana aşık oldum!"

İlk geldiği gün üzerinde olan cekete benzer bir şeydi. Tam onun tarzıydı. Fakat almak için attığı adımı hemen geri çekmişti.

"Olmaz Sehun. Artık tutumlu biri olacaksın. Daha az parayla yaşayacaksın."

"Almayacak mısın yani?"

"Hayır. Ben iradeli biriyim. Hem eğer tutumlu olmayı başarırsam kendimi bir seferlik ödüllendirebilirim."

Durup iç çekti ve devam etti.

"Tabi satılmış olmazsa.."

Daha fazla kendine eziyet etmemesi için oradan ayrıldık. Çalıştığım kahve dükkanına gitmek istiyordu. Benim için de bir ilk olacaktı. Orada çalıştığım için izin zamanlarımda aklıma bile gelmiyordu. Müşteri olarak ilk kez gidecektim.

Junki abi beni ilk gördüğünde çalışmaya geldiğimi düşündü. Fakat arkadaşımla geldiğimi anlayınca imalı bakışlarıyla taciz etti.

Junki abinin kız kardeşi Jin Hee bana resmen aşıktı. Her gördüğünde hayranlık dolu bakışlarıyla beni izlerdi. İzin günümde de abisine yardım etmeye geldiği için karşılaşmıştık.

"Şu kız sana neden öyle bakıyor."

Sehun eğilip sessizce sorduğunda fark etmemiş gibi yaparak gülümsedim.

"Bilmem.."

Junki abi Sehun'la tanışırken ona da birkaç imada bulunmuştu. Neyse ki Sehun'un kızarmış yanakları dışında bir sorunumuz yoktu.

"Sevgili olduğumuzu düşünüyor sanırım."

"O biraz fazla şakacı biridir."

Kahvelerimizi yudumlarken Junki abi de bize katıldı. Sehun ona Gangnam'dan geliş hikayesini anlattı. O da benim gibi Sehun'u takdir etmişti.

İş konusunu açtığında Sehun dönüp bana baktı. Tutumlu olma konusunda her şey yolundaydı. Fakat ailesinden gelen parayı daha da aza indirmek istiyorsa çalışmalıydı. Junki abinin iş teklifini benden de onay alınca hemen kabul etti. Artık iş yerinde de birlikte olacaktık.

Eve dönerken, orada çalışmasının sorun olup olmayacağını sordu. Tabi ki olmazdı. Herhangi biri yerine onunla çalışacaktım. Onun gibi biriyle daha fazla vakit geçirecek olmak güzeldi. Neden bu kadar sevindiğimi anlayamasam da..

Housemate 2 ✓Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt