"Saçları... Onun gibi."

4.3K 417 97
                                    

~Jongin

Chanyeol kucağındaki küçük bedenle geri döndüğünde onun bir omega olduğunu düşünmüştüm. Çelimsizdi ama tatlı bir suratı vardı. Baygın olduğundan ve bir şifacımız da olmadığından Chanyeol bütün gece onunla ilgilenmek zorunda kalmıştı. Hoş, şikayet eder gibi bir yanı da yoktu ya... hadi neyse.

Sabaha karşı gözlerini açtığında, benim gözlerim sarı saçlarıyla, elini tutmuş ve yanı başında uyuyakalmış Chanyeol arasında gidip geliyordu. Güneyde doğan bir çocuğun en açık tonlu saç rengi açıkkahve olabilirdi ve kuzeyden geldiğine emin olduğum bu kurdun Wohun sürüsüne ait olup olmadığı o an için düşündüğüm tek şeydi.

Elini hızlıca Chanyeol'un elinden çekip doğrulduğunda onun da uyanmasını sağlamıştı.

"Kimsiniz siz? Neredeyim ben?" Chanyeol sarışının sesiyle mest olmakla meşgul olduğundan söze atıldım. "Aynı soruyu sana sormalıyım. Bölgeme izinsiz girdin." Baş alfa auramı kullandığımda yatakta biraz daha doğrulup gözlerini iyice büyüttü. "Alfa... Ben çok özür dilerim. Tamamen yanlışlıkla oldu. Sınırlarınıza girdiğimi fark edemedim." Sesi iyice küçülüp gözlerini gözlerimden çektiğinde auramı geri çekip üzerindeki baskıyı azalttım.

Ne de olsa davetsiz misafirden öte sağ kolumun mühürüydü. Biraz torpil yapabilirdim.

"Omega mısın?" Daha sakin bir sesle sorduğumda gözleri tekrar gözlerimi bulmuştu. "Betayım." Elini gözünü kaşımak için kaldırdığında Chanyeol'un aniden kolunu tutmasıyla büyük bir çığlık atmıştı. O kadar tiz bir çığlıktı ki sürü sınırlarının dışında gezen bir omega bile o sesi duymuş olmalıydı.

Chanyeol tepkisi yüzünden geri çekilip yataktan hızla uzaklaştığında ben şaşkınlıktan öylece yerimde kalmıştım. "Özür dilerim, canını mı yaktım? Ben sadece kolunda bir yara görünce endişelendim." Chanyeol kendini açıklamaya çalışırken benim tek düşünebildiğim beta olmasına rağmen ufacık bir hareketten bile nasıl bu kadar korktuğuydu.

Chanyeol onu baygın bulmuştu. Büyük ihtimalle saldırıya uğramıştı ve kaçarken bizim sınırımıza girmişti. Kurtların yaraları çabuk iyileşir. Kolundaki yara hala iyileşmediğine göre de bağışıklığı düşmüş olmalıydı.

"Temizlenip aşağıya in." Chanyeol'u peşimde sürükleyerek aşağıya indiğimde sarışın da çok geçmeden gelmişti. Birlikte yemek masasına oturup bir süre sessizce bir şeyler yemesini bekledik. Zaten Chanyeol bir çeşit transa girmiş gibiydi. Yemekten sonra kolundaki yara tamamen yok olmuştu ama gerginliği hala geçmemişti. Küçük bir teşekkür ettiğinde Chanyeol boğazını temizleyip sordu. "Adın ne? Kaç yaşındasın?" Sormaya devam edeceğinden kolunu tutup onu durdurdum. Merak ettiğim sorular bunlar değildi.

"İsmim Baekhyun. 20 yaşındayım."

"Pekala Baekhyun. Hangi sürüdensin? Dün gece ne yapıyordun? Neden yaralandın?" Asıl konuya geldiğimde aniden gerildi. Uzun süre sustu. Cevap vermeyeceğini anladığımda daha yapıcı olmaya çalıştım çünkü lanet Chanyeol için değerliydi ve gerekirse onları evlendirecektim.

"İsmim Jongin. Sürünün baş alfasıyım. Sınırlarımı ihlal ettin Baekhyun. Eğer konuşmazsan seni cezalandırmak zorunda kalırım. Ama dürüst olursan, affederim ve istediğin kadar misafirimiz olursun." Bir süre düşündü. Tereddüt ediyordu ama en sonunda pes edip konuşmaya başladı.

"Sürümden ayrıldım. Ben... sadece yaşamaya çalışıyorum." Ağlamaya başladığında onunla birlikte ağlayacak gibi duran Chanyeol'e göz devirip sorularıma devam ettim. Mühürün bu kadar can sıkıcı olduğunu bilmiyordum.

White Wolf ~ SekaiWhere stories live. Discover now