White Wolf ~ Sekai

EvleneliM mi?

Her şey iyi gidiyordu. Bunu düşünmek bile çılgınca çünkü her şeyin iyi gittiği bir an yaşamak pek de kolay değildi. Hayır, hiç kolay değildi.

Karin sürüsüyle tanıştığım ilk andan itibaren başları hep dertteydi. Sürekli bir sorun çıkıyordu ve onları eğlenirken görmek imkansızdı. Şimdi etrafımdaki herkesin kahkahalar attığını duymak, mutlu yüzlerini görmek ve en önemlisi de kendimi bu sürüye ait hissetmek... yaşadığım en mutlu anlardan biriydi.

Meydana koskoca, sonu görünmeyen bir masa kurulmuştu. En başta, Jongin'in yanında oturuyordum ve sürüdeki herkes de masadaydı. İçlerinden bir kurt bugünkü avın en bereketli av olduğunu söylemişti. Öyle ki hazırlanan yemeklerin çoğu masaya sığmamıştı bile. Etraf rengarenk süsler ve lambalarla çevriliydi ve dolunay da tam tepemizde bize eşlik ediyordu. Hep birlikte sohbetler ediliyor, şarkılar söyleniyor ve kahkahalarla yemek yeniyordu. Bazen de içlenip ağlıyorlardı. Bu kadar mutlu olabileceklerini hayal bile etmedikleri için. İlk defa mutluluk gözyaşları ıslatıyordu bu toprakları.

Bazıları burada onlarla birlikte olduğum için sürü bölgelerinin genişlediğini, ormanın bereketlendiğini ve güçlerinin arttığını söylüyordu. Dahası şu cadı olayı çözüme kavuştuğundan artık sürü sağlığı da gittikçe iyileşiyordu. Yixing bunun için çok çabalıyordu ve onun bu sürüye olan bağı benim gözlerimi yaşartıyordu.

Tanrım, her şey çok güzeldi.

İçim mutlulukla dolup taşarken avcumdaki eli biraz daha sıkıp Jongin'e yanaştım. Güzel bakışlarını üzerime çevirdiğinde etraftakilere aldırmadan dudaklarımdan küçük bir öpücük çalmıştı. "Her şey çok güzel, bu geçirdiğim en güzel akşam." İçli içli söylediğinde mutluluğum artmıştı çünkü onun ışıldayan gözlerini görmek bana adeta hayat katıyordu.

Luhan aniden aramıza girdiğinde ne yaptığını anlamak için bir süre birbirimizden ayrılmıştık. Aslında hemen öncesinde birbirimize olan bakışlarımızda öylesine kaybolmuştuk ki Luhan'ın bütün masayı güldüren sözlerini kaçırmıştık.

"Hadi gösterelim onlara." Beni çekiştirip dururken ve herkesin bakışları da üzerimizdeyken ben de en az Jongin kadar şaşkındım. "Dansınızı gösterecekmişsiniz." Yixing açıkladığında Luhan'ı kırmamak için el mahkum beni çekiştirmesine izin verdim.

"Hepimiz sizi izleyecekmişiz. Eğer alfa Jongin'in kıskandığını görürsek masadaki herkes aynı anda uluyacakmış." Chanyeol bizi uyardığında bu sefer kahkahalar büyümüştü. Jongin'e göz kırpıp Luhan'ı kucağıma aldığımda sandalyesini bizi daha rahat görebilmek için çevirmişti ve bu hareketle birlikte masadaki herkes yemeği bırakıp bizi izlemeye başlamıştı.

Luhan'la kendi söylediği komik bir şarkıda olabildiğince romantik şekilde dans etmeye başladığımda Luhan herkesi kıskandırmak ister gibi salınıyordu. Ellerini yüzümde ve saçlarımda gezdirip beni güldürürken gözlerimin bir saniye için bile başka yere kaymasına izin vermiyordu.

Birkaç dakika dans ettikten sonra aniden beni öptüğünde ise bir hareketlenme olmuş ve sürünün ulumaları ormanda yankılanmaya başlamıştı. (Evet kıskandı diyenler sağ baştan ulumaya başlasın canım okurlarım skdkskdkdllr)

Luhan kahkahalarla gülüyordu ama bu uzun sürmemişti. Çünkü Jongin onu kazağının ensesinden tutup kucağımdan aldıktan hemen sonra Chanyeol'e teslim etmişti. Masadakilerden bazıları ulumaya bazıları ise kıskandığını söyleyerek bağırmaya devam ettiğinde Jongin kollarını belime sarmıştı.

"Benim sıram." Biraz öncekinden çok daha romantik bir an oluştuğunda ve Baekhyun şarkı söylemeye başladığında diğerleri bir süre bizi izlemişti ve sonrasında çiftler de dans etmek için masadan birer birer ayrılmaya başlamıştı.