White Wolf ~ Sekai

KızışMa?

Merhabalar, umarım hepiniz iyisinizdir. Kafanızda çok fazla soru işareti olduğu için birkaçını buradan açıklamak istedim.
—>Öncelikle mühürlenme olayı iki şekilde gerçekleşiyor. Biri duygusal diğeri de fiziksel. Fiziksel olan için baskın olanın (alfa) diğerini ısırarak mühürlemesi gerekiyor. Duygusal olan ise ilk görüşte aşk gibi bir şey. Aşık olan mühürlenmiş oluyor gibi düşünebilirsiniz. Bu durumda iki kurt birbirine aşık olduğunda ikisi de mühürlenmiş oluyor. Örneğin Chanyeol bir alfa olmasına rağmen Baekhyun'u görür görmez aşık oldu. Yani mühürlendi. Sonrasında Baekhyun da mühürlendi ama aralarındaki bu mühür sadece duygusal anlamda birbirlerinden başkasını sevemeyecekleri anlamına geliyor. İleride birlikte olduklarında Chanyeol Baekhyun'u fiziksel olarak mühürleyecek ve bu durumda birbirlerinden başkasıyla da birlikte olamayacaklar. Yani fiziksel olarak Chanyeol mühürleyen, Baekhyun mühürlenen oluyor. Duygusal anlamda ise ikisi de mühürlenen.
—> Alfaların birbirleriyle mühürlenmeleri imkansız ve toplum içinde de kabul gören bir şey değil, çünkü ikisi de baskın olduğundan çocukları olamaz. Aynı zamanda bunun bir lanet doğuracağını ve yasak olduğunu düşünenler de var.Ancak alfalar birbirlerini hormonsal olarak etkileyebilirler. Bu durum da bir çıkmaza yol açacağından normal şartlar altında alfalar böyle oyunlara girişmez.

Umarım açıklayıcı olmuştur. Daha fazla uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakıyorum. Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın ^^
***

Söylediği kelimeler zihnimde kaç kere yankılandı sayamadım. Üzerine sinmiş kokum yüzünden kendi kokusunu alamamış, içinde olduğu durumu fark edememiştim.

"Tanrım, Sehun! Bana her şeyin kontrolün altında olduğunu söylemiştin! Boşu boşuna burada oturmuş, hastalandın diye kendi kendimi yiyip bitiriyorum ve sen bana bunu karnını ovdurduktan sonra söylüyorsun!"

Onu kendimden uzaklaştırıp ellerimle yüzümü ovuşturduğumda salaklığıma küfürler etmekle meşguldüm. Sehun'un yanındayken bir şeyleri fark etmekte hep geç kalıyordum.

"Bunun hastalıktan bir farkı yok ki!" Ağlamasına kaldığı yerden devam ederek söylediğinde bakışlarım tekrar onu bulmuştu. "Tam bir ergen gibi davranıyorsun. Kızıştıysan gidip kendi kendine hallet işte. Bu kadar yaygara yapacak ne var?" Başını iki yana salladığında yastığa tekrar sıkıca sarılmıştı. "Yalan söyledim." Aniden gelen itirafla gözlerim kocaman açıldığında, karşımdaki kişinin gerçek Sehun olup olmadığı hakkında şüphe duymaya başlamıştım. O her zaman daha dik başlıydı ama şimdi karşımda bir çocuk gibi ağlıyor ve itirafta bulunuyordu.

"Daha önce hiç kızışmadım Jongin. Dönüşeli uzun zaman oldu ama yaşadığım sorunlar yüzünden kurdum bunu sürekli ertelemişti. Şimdi ise bir anda oldu ve... ben ne yapacağımı bilmiyorum."

"Pekala, durumun 'kontrolün' altında olduğunu söylemiştin. Normal bir ereksiyondan farkı yok. Sorun çıkarmadan atlatmaya bak." Omzuna iki kez hafifçe vurup odadan ayrılmak için ayaklandığımda kolumu sıkıca tutup beni engellemişti.

"Kontrol edebilseydim bu halde mi olurdum?!" Koluma tırnaklarını geçirip sesini iyice yükselttiğinde kızarmış suratına bakıp, sakinleşmek için derin bir nefes almıştım. Yine de bana bağırılmasından nefret ederdim. Bu yüzden baskın taraf olmak için elimde olmadan daha fazla bağırmıştım. "İşine gelince başkalarının zihnini, bedenini kontrol etmeyi biliyorsun oysa!"

"Canımın acısından ağlıyorum farkında mısın?!" Kolumdaki elini biraz daha sıktığında, onu elimle ittirip ayaklanmıştım. "Eee, ben mi sebep oldum?" Dalga geçerek sorduğumda ellerini başının iki yanına koyup şakaklarını ovmaya başlamıştı. Sakinleşmeye çalışıyordu ama birkaç derin nefesten sonra burnunu da sıkıca kapatmıştı.