White Wolf ~ Sekai

Nasıl yanıyoruM sana

***

UYARI: BÖLÜM BAŞINDA SMUT VAR İSTEYENLER O KISMI ATLAYARAK OKUSUN!

***

Jongin ile olmak güzeldi.

Yanımda oluşuyla, bana bakışıyla, beni düşünüp, benim için çabalayışıyla, beni sarışıyla ve beni sevişiyle...

Jongin ile olmak çok güzeldi.
Her şeyiyle.

Onunlayken hissettiğim duygularla ve beni her şeyimle kabul edişiyle. Jongin aşık olduğum adamdı ve O olduğu için mutluydum, O olduğu için huzurlu...

"Seni seviyorum."

Aşkım bedenime ve zihnime sığmıyordu. Kelimelere de sığmıyordu ama içimdeki birikmiş duygu selini ona aktarmanın başka bir yolu var mıydı ki?

"Bir de benim kalbimi gör. Nasıl yanıyorum sana."

Onu öpmeye devam ettim. Ne zaman güzel bir söz çıksa dudaklarım arasından mutlaka benimkini gölgede bırakacak bir şeyler buluyordu.

Hafif sürtüşmelerle başlayan dokunmalar aramızda kıvılcımlar çıkarmaya başlamıştı. Jongin yandığını söylüyordu ama beni de yaktığının farkında mıydı?

Üzerimizdekilerden büyük bir hızla kurtulmuş ve kendimizi bir anda yatakta bulmuştuk. O ana dek gözlerim kapalıydı ve buraya nasıl geldiğimizi eminim o da bilmiyordu.

"Doyasıya sevmek istiyorum seni. Acele etmeden, tadını çıkara çıkara." Dudakları boynumda gezerken sözleri tenime çarpıp yangını harlıyordu.

Uzun zamandır benden uzak durmasının da etkisiyle şimdi her şey çok daha yoğundu. O kadar yoğundu ki nefeslerim tekliyor dokunduğu yerler uyuşuyordu.

Parmakları bir tüy dokunuşu gibi bacağımdan belime dek uzandığında göğsümü göğsüne yaslamıştım.

"Ama o kadar pişmanım ki, şimdi sana dokunmaya bile kıyamıyorum." Sözleri yine beni kıvrandırırken bir elimi ensesinden saçlarına çıkarmış ve omzundaki elimle de onu yüzüme bakması için itmiştim.

"Bu konuyu kapatıyoruz, sonsuza dek. Şimdi ben delirmeden önce bana istediğimi ver." Alt dudağını dişlediğimde belimdeki parmaklarının tutuşu değişti. Şimdi bir kanca gibi derime batıyordu tırnakları.

Birazdan kendini kaybedeceğini ve alfalığının onu ele geçireceğini biliyordum. Öyle de oldu. Bacaklarımı belinin iki yanına sabitleyip kendini bana bastırırken dudakları sol meme ucumu esir almıştı.

Sızlanmalarım çok geçmeden inlemelere döndü. İkimiz de şimdiden ter içinde kalmıştık ve Jongin dudaklarıma döndüğünde ellerini kalçalarıma yerleştirip beni sabitlemeye çalışıyordu. O ana dek altında deli gibi kıvrandığımın ve işini zorlaştırdığımın farkında değildim. Öpücükleri arasında hırlamaya benzer tok bir ses dudaklarıma çarptığında derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım. Bu sırada Jongin tek hamlede kendini bana itmiş ve inlemesine karışacak bir çığlık atmama sebep olmuştu. Canım yanmıyordu. Aksine bu sertliği beni daha da zevke buluyordu.

"Jonginnh.. ah..."

Boynuna bıraktığım öpücüklerimin arasında tenini dişlerimin arasına almıştım. Bu sırada Jongin de sırtındaki kasılan kaslarını umursamadan boynuma bıraktığı mühüre küçük bir öpücük bırakmıştı. Anında dudaklarım aralandı ve yine bir inlemem odanın duvarlarıyla buluştu.