Yusufçukmuş peh peh peh...

20.8K 871 309
                                    

Bence güzel bir bölüm oldu :)
Doruk kıskanmaya başlıyor.
Daha fazla ipucu yok.
Yorum ve voltları unutmayın.

İyi okumalar
💕💕💕
/

/düzenlendi//

Dorugun agzından;
Bu kadın ne dediğinin farkında mı? Ben ve bu çatlak. Bununla ömür mü geçirilir ya? İlk hatada döver bu adamı. Hatta dönmekle kalmaz, elindeki silahı anlımın ortasına dayar, gözünü bile kırpmadan, etk kurşunla öldürür.

Bu sahneyi düşünmek için kendime kısa bir zaman tanıdım. Tanımaz olaydım. Elif'i sevmek? Hayatta olmaz. Allah yazdıysa bozsun.

Elif'e baktıgımda sinirliydi. Ay sanki ben de sana kaldım. Benim gül gibi sevgilim var. Uzun bacaklı, anlayışlı...

Üstelik kurban ol sen bana. Benden iyisini mi bulacaksın? Tabikide hayır. Benden iyisi şamda kayısı bile değil. Tırakyada muz falan. Hatta o bile değil. Benden iyisi yoktur. Adam gibi adamım evelAllah.

Kapı tıklanınca oldukça mütevazı olan düşüncelerimden arındım. Gir komutu Elif'ten gelincede kapı açıldı. Asker üniformalı askerlerle alakası olmayan biri içeri girdi. Piercingli, dağınık saçlı, serseriye benzeyen biriydi. Bu asker annemin oğlu olsaydı kesinlikle poposuna terlik yerdi. Ah, unutmamak lazım. Birde en güzelinden 'soytarımı oldun başımıza' adlı adlı şiir. Gerçi yaşlandıkça bu sinir yerine gitmiş ve ajitasyon gelmiş ama terlik yinede kaçınılmaz olurdu.

"Komutanım sayım raporları geldi."

Elindeki dosyayı masaya bıraktı. Tam çıkacagı sırada Elif'in seslenmesiyle durdu.

"Buyrun komutanım."

"Buyrun değil, emredin diyeceksin Araf. Üstelik o kaşındakinide çıkar."

"Ama bu gün pazartesi! Kazım komutanım P ile paşlayan günlerde takabilirsin dedi."

"Kimden izin aldı acaba?"

Derin bir nefes alıp sinirini dizginlemek istediğinde Araf adlı rapçi kılıklı şey omuz silkmişti.

"Sonuçta oda benim üstüm. Dinlemesem emre itaatsizlik verir."

Vaay. Çok iyi bir ikna kabilyeti var adamın. Zekice. Elif'te böyle düşünüyor olacakki konuyu değiştirdi.

"Ceren yengeni dedigi yere bırak. Ayrıca gömleğini de adam gibi ilikle. Sonra azarı senin üstün değil, ben yiyorum."

Araf'ın omuzları çöksede bozuntuya vermedi ve pratik bir hareketle asker üniformasının gömleğini ilikledi.

Bu sırada Elif'te Ceren dediği kadına döndü.

"Sen önce bir nişanlını gör sonra seni gidecegin yere bıraksınlar."

Kafasını sallayıp çıkacagı sırada asker bana kaşlarını çatarak bakıyordu.

"Niye beni süzüyosun?"

"Süzdügüm falan yok! Sadece dövmeli, piercingli asker hiç görmedim."

Kaşlarını daha da çattı.

"Sana ne lan benden! İşine bak yoksa ben sana gösteririm askeride, piercingide."

"Araf!"

Elif bagırınca Araf denilen rapçi kılıklı, kaba asker hazırola geçti.

"Buyrun komutanım."

"Emredin komutanım,"

Elif Araf'ın hatasını düzeltsede gelecekte az önceki gibi unutup buyrun diyeceğine kalıbımı basardım.

Komutan (Koruması Mısın?- 1)Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu