Kural 4: Trip

7.4K 444 42
                                    

      Y O R U M Y A P V E Y I L D I Z A B A S!
🎈🎈🎈

Aradan bir hafta geçmişti ve her şey kontrol altındaydı. Evlenmemizin şerefine mevlüt verilmişti. Yasin okunmaya devam ederken önüme düşen saç tutamımı beyaz yazmanın içine tekrar koymuştum. Tüm gün aynı tutam önüme düşüp durmuştu ve bu artık sinir bozucu bir hal almaya başlamıştı.

Kapı çalınca kimse kalkmadan ben kalktım. Çünkü hava gerçekten bunaltıcı derecede sıcaktı ve biz bu büyük odada 70 kadın vardık. Piştik yani.  Hatta bakın tavana buhar olarak yapışan kişi Doruk'un teyzesi Aysel Abla.

Kapıyı açınca dağınık saçlarıyla ve yorgun gülümsemesiyle Doruk girdi. Takım giymek onda alışık olmadığım bir şeydi ve ona çok yakışmıştı. Kalbimi ağzımda hissettim. Bu yüzden kendi içimden kendime bir küfür

'Hadi yorum yap! Hadi yavrum güzel bir şey söyle!'

Umdugum gibi olmadı ve Doruk hiç bir fark yokmuşçasına odasına gitti. Her şeyi geçtim insan bir 'merhaba' der ayı! Mal! Ben burda elbise giymişim, makyaj yapmışım, tülbent takmışım bari bi göz ucuyla bak! Gözünle süz be!

Kapıyı kapatıp tekrar içeriye geçtiğimde tam da o kızın karşısına oturdum. Geldiğinden beri beni izleyince Dilan ablayı arayıp kim olduğunu öğrenmiştim. Annesi bir zamanlar Doruk'a yamamaya çalışmış bu kızı. Benim kocama! Allah'tan Doruk kesin bir dille hayır demiş. Afferin benim arslanıma. Böyle  efendi biridir benim kocam. Önünden modeller geçse göz ucuyla dönüp bi' bakmaz.

Bu arada Dilan abla yinede erkeklere güven olmaz diye bir sürüde erkekleri elde tutma kuralı anlatmıştı. Dilan ablanın anlattığı kuralları aklıma iyice kazımıştım.

'Kural 1: Erkekler gazla çalışır.

Kural 2: Kendini kral sansın ama o sadece bir köle.

'Kural 3: Hata yaparsan üste çık. Elbet erkekleri suçlayacak bir şey bulursun.

Kural 4: Trip at.'

Çoğunu unutmuştum ama olsun. Konumuz bu değil zaten. Konumuz; beni yemek isteyen, yıllarca aç kalmış bir kaplan gibi gözlerini diken o kız.

Daha iyi tanımlayamazdım çünkü gerçektende yıllarca aç kalmış gibi zayıf. Kuru kemik diyebileceğim bir şey yok ama çay bardağı gibi beli olan bu kadını başka nasıl anlata bilirim ki?

Ben mi? Ben bu durumda sürahi oluyorum. Hatta sürahi nine. Aramızda o kadar büyük fark var yani. Tamam kilolu değilim ama bu kadar da zayıf olması şov yani.

Koca avcısı! Birde gelmiş benim kocama yanaşıyor.

🎈🎈

Pestilim çıkmış bir şekilde odama çıktım. Ne gündü ama! Bir insan bu kadar mı sinir bozucu olur? Bir kadın bu kadar mı yüzsüz olur? Kuru kız!

Kapıyı açınca kapının hemen karşısında olduğu için gözünüze ilk çift kişilik, geniş yatak görünüyordu. Bilin bakalım benim ney? Tabiki Doruk'un kaslı sırtı.

1 haftadır hâlâ ögretememiştim insanların tişört ile yatabileceklerini. Kalın kafalı. Anlamıyor. Neymiş efendim o öyle rahat yatamazmış. Başlarım rahatına!

Sırf gıcıklık olsun diye yanına gidip dürtükledim. Biraz da beni suyla uyandırmanın intikamı. Nesin sen abim falan mı?

Başta 'hıı' gibi şeyler söylesede uykusu dağılınca sinirle oturur pozisyona geldi.

"Ne var Elif? Ne!"

Harika bir soruydu. Aynı zamanda cevabını bilmediğim bir soru.

"Öyle yüzüme aval aval bakacak mısın? Yoksa niye uyandırdın söylemeyi düşünüyor musun?"

Komutan (Koruması Mısın?- 1)Where stories live. Discover now