Batı Alparslan

4.8K 294 104
                                    

"Deli değilim ben. Aptal değilim."

Uzun bir süredir aynı şeyleri söyleyip duruyordu. Psikiyatri alanında bir gelişme kaydetmiş olmasamda bu gencin akli dengesinin bozulmasına neden bulan güzel teorilerim vardı.

Bunlardan biri; biri bu gence aptal olduğunu söyleyip durmuş, sonrada buna inandırmıştı. Tranva olarak zihninde uzun süre kalmış ve durumu bu hale gelmişti.

En iyi teorim buydu. Malesef ki çokta üzücüydü. Bu kadar basit ve sık kullanılan bir kelimenin bu denli sorunlara yol açacağını düşünmek... Vicdan azabı çekiyordum adamı ilk defa gördüğüm halde.

Bize gülümsemesine şahit olunca bizde gülümsedik. Şizofren olabilir miydi? Belkide bize bakınca başka şeyler gördüğü için gülüyordu.

"Ben aptal değilim."

Genç adamın harap bir sesle dedikleri ile Doruk hızla başını salladı.

"Kesinlikle! Zeki bir adam olduğun gözlerindeki parıltıdan bile belli. Bakar bakmaz fark ediliyor."

Bu oldukça ikna edici konuşma ters tepsti. Adamın duran göz yaşları tekrar akmaya başladı.

"Deliyim ben. Aptalım."

Aglamaları çoğaldıkça daha da endişeleniyordum. Daha gencecikti. Aklıma da hiç bir şey gelmiyordu ki. Ben ne kadar iyi olmasalarda birilerini öldürürdüm. Dolaylı yoldan hayat kurtarırdım. Şimdi birini yaşamaya ikna etmek garipti.

"Aptal değilsin Batı. Seni kandırmışlar. Zekisin. Yemin ederim çok zeki bir insansın. Mantıklı düşünüyorsun, pratik zekalısın... Seni övmeye kelimeler bile bulamıyorum."

Doruk'un dedikleriyle gözlerimi kısıp bilekliği sonunda okudum.

'Batı Alparslan 129'

'Hayran olunası bir adamsın Batı. Eğer intihar edersen dünyadaki aptallar nasıl sevinir bir düşünsene? Böbürlenerek 'birinden daha kurtulduk' derler. Arkandan gülerler Batı. Gururlu adamsın sen. Nasıl izin verirsin onlara?"

Doruk'un Batı'yı sanki çok tanıyormuş gibi konuşması, ona samimi ve yakın davranması oldukça işe yaramıştı. Bir-iki adım geriye çekilince derin bir nefes alabildim. Yinede gri gözlerinde karmaşıklık vardı. Kararsız olduğu belliydi.

Doruk bunuda fark etmiş olacaktı ki sözlerine bir soruyla devam etti.

"Beni tanıyor musun Batı?"

Batı başını iki yana salladığında Doruk'un yüzünde minik bir tebessüm belirdi.

"Ben Doruk Zorbey. Mardin'deki oldukça büyük bir aşiret ağasının oğluyum. Maddi açıdan bir sorun mu var? 'Doruk abi para lazım' dedin mi sana dünyaları sererim."

Elini rahat tavırlarla omzuma atıp gülümsemesine büyüttü.

"Eşim sınıra yakın yerde yüzbaşı. Adli yönden bir şeye ihtiyacın olursa tek bir tuşa bakar ona ulaşman. İkimizde senin gibi zeki bir gencin ölmesini istemeyiz. Ziyan olursun."

Konuya odaklan Elif. Lafın gelişi Eşim dedi. Öylesine ağzından kaçtı. Konuya odaklan. Batın diyor. Ziyan diyor. Eşim diyor.

Demiyor! Eşim demiyor. Sen konuya odaklan. Adli diyor. İhtiyaç diyor. Başka ne diyor?

"Onlar aptal sanıyorlar beni. Deli diyorlar. Yine o odaya kilitlerlerse nasıl arayayım sizi? Vermezler bana telefon. Arayamam."

"Oğlum zenginim diyorum ya sana! Bir kaç imzaya bakar seni çıkarmam. En fazla sorumluluğunu bana verirler."

Komutan (Koruması Mısın?- 1)Where stories live. Discover now