1.3

1.1K 144 32
                                    

✾

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Ayağımı kırmıştım.

Doktor tıp diliyle "lif ezilmesi" diyordu ama ben kırdığım konusunda ısrarcıydım çünkü bu acının başka açıklaması olamazdı. Hafta içi olduğu için babam kahvaltımı yanıma bırakarak gitmek zorunda kalmıştı. Bir şeyler yiyip ağrı kesici içmem gerekiyordu fakat geceden beri yaptığım tek şey kafamı dağıtmak için kağıtları karalamaktı.

Kendimi amatör bir avcı gibi hissediyordum; elimdeki kalemi ok niyetine kullanırsam yırtıcı bir aslanı yakalayıp kafesime kapatabilirdim. O'na en güzel şarkıları söyleyebilir, ruhunun aç olduğu bütün duyguları önüne serebilirdim. Her pençesini geçirdiğinde, bir gün şah damarımı parçalayabileceğini bilmeme rağmen tenini okşayabilir, O'na gökyüzü muamelesi yapabilirdim.

Kim Taehyung, öyle muazzamdı ki...
Hissettiklerim o kadar yoğundu ki...
Onu çizdiğim binlerce resim dillenir, aslanı korkutur, benim acizliğimi göz önüne serer diye ödüm kopuyordu.

Bana hiç gelmemesini kabul edebilirdim, gitmesini değil...

Bu düşünceler beynimi yakıyordu. Genellikle ders/okul gibi şeylerden vakit bulamadığım için bir resmi en az iki günde bitirebiliyordum ama şimdi iki tanesinin işini bitirmiş, elimdekinin ise gölgelendirmesi kalmıştı.

Kenarda duran ve müzik değiştirmek haricinde dokunmadığım telefonum gelen bildirimle titreyince derin bir nefes vererek gözlerimi ovuşturdum. Jihyun ve Nayeon'un ısrarıyla kendi adıma açtığım hesabımdan gelmişti.

naye0n_: Nana, ayağın nasıl oldu? Uyuyorsundur diye aramadım ama seni merak ettik


park_nana: ayağım koptu, çok mutluyum

naye0n_: abarttığına göre iyisin kkkk

park_nana: hah

park_nana: neredeyse 14 yıldır beraberiz biz

park_nana: nasıl bana değil de doktora inanırsınız

naye0n_: sence???

naye0n_: dün kafeye, sinemeya yürüyerek gidip sesini çıkarmayan ama sahile geldiğimizde ayağını suya soktuğu an çığlıklarla milleti başımıza toplayan birine neden inanayım

park_nana: ne yazdın bu kadar uzun

park_nana: okumadım da :D

naye0n_: -.-

park_nana: ya fark edemedim işte, ne bileyim

park_nana: geçer sandım

naye0n_: nasıl bir dalgınlıksa bu

naye0n_: kütüphanede bir şey olmadığına eminsin değil mi

park_nana: hayır

park_nana: dediğim gibi koli ayağıma düştü ama aç olduğum için amacım bir an önce kafeye ulaşmaktı

park_nana: fark etmemişim işte

naye0n_: anladım

naye0n_: kendini uğraştıracak bir şeyler bul biz gelene kadar

naye0n_: en azından
bir hafta okuldan kurtuldun~

park_nana: bir hafta boyunca giremeyeceğim dersleri ve hiçbir yerden bulamayacağım notları düşünmek acımı daha da arttırdı

park_nana: sen çok iyi bir dostsun -.-

Görüldü.(12.09)

park_nana: hey, nereye gittin

brokenarrow: kimtaetae,
seni takip etti.

park_nana: kimtaetae, sana mesaj göndermek istiyor.

Bir şeyler dönüyordu.

Kim Taehyung, bir şeyler biliyordu.

naye0n_: senin kadar iyi olamam, hiçbir zaman olmadım.(12.33)

Hmm... yazacaklarımın sizin için bir önemi var mı, bilmiyorum. Ama sizden bir ricam var.

Ortalama insan hayatının 60 yıl olduğunu düşünürsek daha 1/3 ünü yaşadığım bu zamana o kadar hata sığdırdım ki... Bunları cümlelere dökemem, kelimelerle betimleyemem.

Pişmanlığımın boyutunu asla ifade edemem; 5,5 yaşındaki yeğenimin yaptığı gibi, ellerimi iki yana gerip "kocamaaaaaaağn" diye gösterirsem... belki bir nebze.

Ama şu hataya hiç düşmedim.
Kimsenin acısını, başına gelenleri küçümsemedim.

Fazla uzatmayacağım. Ev, içinde odaların/eşyaların bulunduğu mekan değildir... Aile kavramının kan bağına bağlı olmadığı gibi...

İşte bu yüzden size ev gibi hissettiren, aileniz olan kişi ya da kişiler her kimse onlara sımsıkı sarılın. Kokularını da içinize doya doya çekerek ama...

Çünkü hiç beklemediğiniz bir anda dokunmanız yasaklabilir, o mis gibi tenlerine ait kokular, iğrendiğiniz hastane ya da yağmur sonrası toprak kokusuna dönüşebilir. Kendinizi hastanelerden ve yağmurlardan nefret eden birine dönüştürdüğünüzde elinizde kalan tek şey pişmanlık olmasın.

Konu kendi düşüncelerim olunca tam istediğimi yansıtamadığımın farkındayım. Sizin ne demek istediğimi anladığınızın da... Bu yazdıklarımı -buraya kadar- kaç kişi okuyacak bilmiyorum... ama sizi seviyorum.

Bir tek size anlatabildiğim için, bir tek size ağlayabildiğim için...

İyi geceler🌙

look at me | TaehyungWhere stories live. Discover now