1.6

1.1K 116 18
                                    

"Hep senin gelmeni istedim,Ama hiç yerimde beklemedim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Hep senin gelmeni istedim,
Ama hiç yerimde beklemedim.
Hep beni sevmeni istedim,
Ama hiç kendimi sevemedim."

Meteoroloji uzmanlarının dediğine göre bu kış epey sert geçecekti. Aralık ayının sonuna geliyorduk ve daha kar yağmadan kemiklerimin buz tuttuğunu hissedebiliyordum. Son zamanlarda aldığım ağrı kesiciler vücudumun direncini oldukça düşürmüştü ve ne kadar nefret etsem de her sabah kan yapan değişik bitki çaylarını içmek zorunda kalıyordum.

Okula geldiğimizde yoğun hava şartları ve aniden bozulup çalışmayan kaloriferler yüzünden öğleden sonra tatil edilmişti. Hepimiz inanamayan bakışlarla birbirimize baktığımızda kızlar bunu fırsat bilip bir şeyler yapmak istediklerini söylemişlerdi fakat ayağım konusunda kendime güvenemediğim için şu anda kapalı spor salonunda basketbol takımının antrenmanını seyrediyorduk.

Nayeon, kafasını kucağıma koymuş annesiyle tartışmasını anlatırken morali oldukça bozuktu ki arada bize bakan Taehyung'un bile farkında değildi. Ben farkındaydım. Her zamanki gibi. Aptal gibi.

"Sanki sınava bir yıl değil bir ay kalmış gibi davranıyor. Anlamamakta o kadar ısrarcı ki. Ben doktor olmak istemiyorum ya da mühendis ya da mimar... İleride kendime ve aileme vakit ayırabilecek bir iş istiyorum sadece. Okumayacağım da demiyorum," diye mırıldanırken alt dudağı titredi ama kendini toparlayarak saçında gezdirdiğim elimle oynamaya başladı. "En sonunda benim istediğim olacak."

Bu konularda çok kötü olduğum için sessiz kaldım. Benim yerime Jihyun ona destek olurken elimle oynamasını ve moralinin yerine gelmesini izledim sessizce. Gözlerim benden bağımsız arada sahaya gidip gelse de şu an odağım Nayeon'du.

Sahada büyük bir bağırış duyulduğunda hepimiz sıçradık. Jungkook ile son sınıflardan biri kafa kafaya geldiklerinde Taehyung araya girerek Jungkook'u kendine çekti. Hızla soyunma odasına götürürken sakinleşmesi gerektiğini ve kendini zorladığıyla ilgili bir şeyler söyleniyordu.

"Jungkook'un sakatlığı ciddi olmalı," diye mırıldandım. "Onu hiç bu kadar gergin görmemiştim."

"Bu maçın diğerlerinden farkı ne?"

Jihyun merakla sorduğunda Nayeon doğruldu. "Liseler arası final maçı olduğu için birçok jüri ve milli takımların eğitmenleri de orada olacakmış. Yani son sınıflar için geleceğini belirleyecek, Jungkook için de seneye ki kaptanlık durumunu..."

"Demek ki son sınıflar bu yüzden kütüphaneye yazıldılar. Ek klüp, ek iyi davranış ve notu da getirir."

Nayeon başını sallayarak onayladığında Jihyun, "Sen Taehyung'dan mı öğrendin?" diye sordu.

"Evet, laf arasında bahsetmişti. Bu aralar yine konuşuyoruz ama düşündüğünüz gibi sürekli değil. Ben bir konu başlatmazsam haftalarca konuşmayız. Bazen kendisini sıkıyormuş gibi hissediyorum."

Haklıydı. Bir istisna dışında, konuşmaları hep ben başlatmıştım ve bir haftaya yakındır konuşmuyorduk. Kendimi olabildiğince ondan ve çizimden uzak tutmaya karar vermiştim. Her kalemi elime aldığımda yüzü aklıma geliyordu ve Nayeon'a yeteri kadar haksızlık yaptığımın da farkındaydım.

Artık duracaktım.

"Taehyung, geçen hafta bana mesaj attı."

Nayeon'un gözleri hızla açıldığında Jihyun da ilgiyle bana doğru eğildi.

"Eee, ne dedi?" Nayeon heyecanlı bir şekilde konuştuğunda asıl söylemem gereken bu olmadığı için geçiştirdim.

"Ayağımı sordu, kusura bakma falan dedi. Kimden duyduğunu sorduğumda ismini söyledi ve bir de," diye mırıldandım gülümsemeye çalışarak. "...senin çok konuşkan ama tatlı olduğundan bahsetti."

Nayeon beklediğimin aksine gülümsemedi ya da sevinmedi. Duraksayarak bir bana, bir de sahaya giren Taehyung'a baktı. "Başka?"

"Sonra dersin başladığını söyleyerek konuşmayı sonlandırdık."

Nayeon anladığını belirterek kafasını salladığında önüne döndü ve tepkisizce maçı izlemeye başladı. Sık nefes almaya başladığımda sinirlendiğimi hissettim. Nayeon'un yıllardır atlatamadığım, kabul edemediğim tek huyu vardı.

Hep daha fazlasını istiyordu.

Bense, kaç gün geçmesine rağmen Taehyung'un ciğerlerime bıraktığı tohumu, saçma sevgimle sulayarak göğsümü çiçek açtırmıştım. Elimde bundan başka hiçbir şey yoktu. Birilerinin beni hayal kırıklığına uğratmasını beklemiştim ama en büyük kırgınlığım kendimeydi. Bu yüzden kendimi cezalandırmaya karar verdim.

Taehyung attığı üçlükten sonra bu tarafta duran Jungkook'a doğru koşarak geldiğinde kızlar ayağa kalkıp tüm takım ile birlikte alkışladı.

"Ya! Buraya nasıl baktığını gördün mü?" Nayeon sevinçle zıplayıp omzumu dürttüğünde gülümsedim. Ama görmemiştim. Çünkü tam o sırada babama, beni hemen almasını söyleyen bir mesaj atmakla meşguldüm.

Heyy yoooo.

Nasılsınız?
Bu aralat şehir dışında olduğum için sık bölüm atamıyorum maalesef. Havalar çok soğuk, içlik giymeyi unutmayındbhdbd Akdeniz bile titretiyor >.<

Okuduğunuz için teşekkür ederim. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum 💕

Soğuğa karşı tepkim yukarıdadırbdbdbjsjs

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Soğuğa karşı tepkim yukarıdadırbdbdbjsjs

look at me | TaehyungWhere stories live. Discover now