2.5

1.1K 102 18
                                    

"Senin için, her şeye katlanabilirim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Senin için, her şeye katlanabilirim...
Bunu sen söylemiştin,
Ama ben, seni ciddiye almadım."

Öğle arasına girdiğimizi haber veren zil çaldığında kitapları kapatıp sıramdan kalktım. Nayeon ile Jihyuna seslenerek, ''Taehyung'un yanına uğramam gerek,'' dediğimde Jihyun şaşırdı.

''Sen mi? Kaçmayı bırakıp ayağına gideceksin bir de?''

Gözlerimi devirdim. ''Sabah gelirim, demişti. Mesajlarımı da daha görmedi. Dün gece nasıl geçti, merak ediyorum.''

Nayeon, dirseğiyle Jihyun'u dürttü. ''Bıraksana, gitsin. Bu günlere gelebilmek için ne çileler çektik beraber. Kah üzüldük, kah ağla-''

''Bir şeyi abartmasanız olmuyor, değil mi?'' İkisi de parmaklarıyla kalp yaptılarında el sallayarak koridora çıktım. Son sınıfların olduğu kata geldiğimde, dudaklarımı birbirine bastırıp sınıftan çıkan öğrencilerin arasından Taehyung'u görmeye çalıştım.

''Naeun?'' Bana doğru gelen Jimin'i gördüğümde derin bir nefes verdim. ''Bu katta ne arıyorsun?''

Yanağımın içini dişledim. Taehyung, Jimin ile Jungkook'un bildiğini söylemişti. ''Taehyung...'' Yine de gözlerimi kaçırdım. ''Mesajlarımı görmedi de... nasıl olduğunu merak ettim. Şeyden sonra-''

Jimin kıvrandığımı görünce gülümsedi. ''Dün geceden bahsediyorsan,'' Dudaklarını birbirine bastırdı. ''Pek iyi değil. Sabahtan beri de kapalı spor sahasındalar. Koç, gelir gelmez takımı yanına çağırdı. Telefonu da çantasında kalmış,'' diyerek elindeki telefonu gösterdi.

Kafamı salladım. ''Anladım. Rica etsem, mesajlarıma bakmasını söyler misin?''

''Bence, benimle gelmelisin. Seni görünce mutlu olacaktır.''

Bu sefer başımı olumsuz sallarken, ''Yok, şimdi koç filan vardır başlarında. Antrenman ise hiç bölmeyeyim.'' diye reddettim. Ama Jimin kolumu tutarak çıkışa sürükledi. ''Taehyung, seninle konuşup getirmediğimi öğrenirse beni mahveder. Hem öğle arasına çıkmışlardır.''

Ağzımı tekrar açsam da, gerçekten Taehyung'u merak ettiğim için sessiz kaldım. Spor sahasının kapısına geldiğimizde Jimin önce girdi. Birkaç kişi kendi aralarında atışlar yaparken, çoğu yorgunluktan olsa gerek yere serilmişti. Jungkook, küçük tahtanın önünde koç ile bir şeyler konuşurken Taehyung'u göremediğim için bir adım daha attım.

Köşedeki yedek kulübesindeki sandalyelerden birinde, başı öne eğik oturuyordu. Jimin'in yanına gelip bir şeyler söylemesiyle, gözleri direkt olarak beni buldu. Gözlerinin altı çökmüştü ve yüzü, iyi bir uyku çekemediğini gösterircesine solgundu. Elimi kaldırarak selam verdiğimde dudakları kıvrıldı. Doğrularak bana doğru yürürken, Jimin'e bir şeyler söyleyip telefonunu aldı.

look at me | TaehyungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin