~bölüm altmış beş~

4.4K 393 157
                                    

Naberr 70K

Yungblud ve Halsey müthiş uyumlu değil mi... Birbirlerini aşırı tamamlamışlar.

Daha çok şarkı çıkarın.

Evrim
Ertesi gün

Gülerek çantamı köşeye fırlattım.

"Anne?"

"Bebeğim! Hoş geldin!"

Koşa koşa mutfağa girdim.

"Kuzum, ne oldu?"dedi annem ben acıyla kapıya tutununca şaşkınlıkla.

Hala ağrıyordu.

Gülümsedim. "Koşunca karnıma ağrı girdi."

Yılın yalancısı.

Annem dağınık bir topuz yaptığı saçlarını ittirdi. "Aç mısın?"

"Biraz."

Masaya oturduğumda göz kırptı. "Ee nereden geliyorsun?"

"Bu sefer Gülinlerleydim."

İmalı bir gülüş yüzünde belirdi.

"Anne!"

Daha çok sırıttı.

"Anne! Çağıl'ın yanında değildim."

"Ben demedim,"deyip önüme dumanlar yükselen sıcacık tavuğu koydu.

"Geçen gün beraberdik,"diye mırıldandım.

Kendisine de bir tabak koyduktan sonra karşıma oturdu. "Anlatsana, nasıl birisi?"

"Çok güzel... Bakışı, ses tonu, gülüşü, düşünce yapısı, masumluğu... Her türlü güzel insanlardan."

"Ya kaç yaşında?"

"On dokuz."

"Nerede okuyor?"

"Anadolu Üniversitesi'nde."

Tavuğundan bir parça kopardı. "Ne sever? Nasıl tanımlarsın?"

Burnumu kaşıdım."Çok okur, tam bir klasik meraklısı ama polisiye de seviyor. İzler de. Anime ve çizgi filmleri çok seviyor, beraber izliyoruz. Hm... Tenis oynuyor. Lunaparkta çalışıyor, zaten orada tanıştık."

Gözleri merakla ışıldadı. "Lunapark, ha? Nasıl tanıştınız?"

"Ben kızlarla buluşacaktım, iptal etmişlerdi. Sonra mesajı gördüm, eve gidecektim ancak çıkışı kaybettim. Önce kumral bir çocuğa sordum. Kıçımı kaldıramam, diye mırıldandı ama duydum. Sonra Çağıl'ı gösterdi, Çağıl'dan rica ettim."

"Kimmiş bu çocuk?"dedi gülerek.

"Kenan, artık arkadaşız,"dedim ben de gülerek. "Eve gittiğimde Instagram'da aradım ancak onu bulamadım. Sabaha kadar hepimiz, hatta Jale bile onu aradık. Sonra tekrar, bu sefer hepimiz, lunaparka gittik. Ben çıkışı kaybetmiş gibi yaparak yine Çağıl ile konuşmaya çalıştım."

Annem bir kahkaha patlattı. "Bana çekmişsin!"

"Sen de mi böyle bir şey yaptın?"

"Lisede bir çocuk vardı, okulda fazladan derse kalarak arkaya otururdum ve tahtayı göremiyor gibi yapardım. (Hoca fark etsin diye) Bir gün hocayı yalnız yakalayıp öne, onun yanına, geçmek istediğimi söyledim, bizi beraber oturttu. Normalde yer değişimleri çok nadir olurdu çünkü ben kısa değildim (ayrıca sınıf birincisi olduğum için sözümü dinledi) ama hoca sınıfa göremediğimi söyleyip itirazları susturmuştu. Sonra çocukla iki yıl çıktık,"dedi sırıtarak.

Ben de güldüm.

Annesi kılıklı dediklerinde inanmazdım.

"Devam et."

"Ani bir cesaretle Kenan'dan numarasını aldım."

Elini ağzına götürdü.

"Tamam, telefonunu karıştırdım. Gülin onu oyalarken rehberinden buldum ve telefonuma kaydettim."

Saçlarımı karıştırdı. "Ah benim oğluma bakın! Aynı ben yahu! Sana benzemiyor derler bir de, hah! Annesi gibi işte."

"Sonra mesaj attım ve sürekli karşısına çıktım. Sevgili olana kadar hatta ilk üç ay geçene kadar konuşurken çok utanıyordum."

"Eşcinsel olduğunu nasıl fark ettin?"

"Fark etmedim ki. Sadece... bir parçam hissediyordu. Bana temas... halindeydi. Aniden elimi tutmuştu, konuşurken burnundaki piercingle oynuyor, omzuma dokunduğu oluyordu."

"Fotoğrafı var mı?"

Fotoğrafını gördüğünde gülümsedi. "Kabulüm, damadımdır."

"Ya anne!"

Dayanamayarak ikimiz de kahkaha atmaya başladık.

"Seni mutlu ediyor, daha ne isteyeyim ki?"

Ona kalkıp sarıldım. "İyi ki varsın. Dünya'nın en iyi annesisin."

Annesine güvenin demiştim bence çok tatlıı bir kadın Umarım siz de sevdiniz.

Kenan hiç mi telefonunu karıştırırken fark etmedi, şifresi yok mu konusuna gelirsek, Kenan Evrimle Çağıl'ın ruhlarının birbirine bağlanmasını istedi, Furkan Çağıl'ın canını çok yakıyordu çünkü, yani Kenan telefonu bilerek ortaya bıraktı :))

ÇOK YAŞA KENAN REİS

Kusura bakmayın kahve fazla geldi sanırm s.

SO WHY AREN'T YOU HERE

Vulcanus [bxb]Where stories live. Discover now