21. Bölüm: "Kardeşimi buldum!"

2.7K 281 111
                                    

21

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

21. B Ö L Ü M

BU ARADA LÜTFEN BÖLÜMLERİ OKUYUP GEÇMEYİN, EN AZINDAN OY VERİN. KÜÇÜCÜK, MİNİCİK BİR YILDIZ SADECE, BASINCA BİR ŞEYCİK OLMUYOR. EN AZINDAN EMEĞE SAYGI OLARAK BASIN ŞU YILDIZ'A LÜTFEN🙏


🔗

        Ne olduğunu anlamamıştım ama Bahri ve Yavuz’un karşılaşmasından altmışlarında bir kadın- Sahra teyze- gelmiş ve bizi içeriğe davet etmişti. Yavuz itiraz etmemişti, içeriğe geçmiştik birlikte. Aslında buraya itiraz etmek için değil, gerçekleri öğrenmek için gelmişti. Yani karşımızdaki kim olursa olsun bu eve girecektik zaten..

       Sıcaktan terleyen elimi Yavuz’un elinden ayırmak istedim ama Yavuz izin vermedi. Elimi sıkı-sıkı tutmuş, çatık kaşlarla etrafına bakınıyordu. Gözleri alev mavisiydi. Ne zaman kendisinin bile anlam veremediğimiz bir şey yaşasak, mavileri koyulaşırdı. Bunu analiz etmiştim.

       “Yavuz, elim..” diye, fısıldadım. Beni umursamadan elimi çekiştirip kucağına koydu ve diğer elini de elimin etrafına sardı. Annesini kimse ile paylaşmak istemeyen küçük bir erkek çocuğu gibi davranıyordu.

         Bahri ve Yavuz’un nereden tanıştığını artık biliyordum. Yavuz daha birkaç yıl önce Bahri’nin minik kardeşi-Selcan’ı-daha üç yaşında iken tefecilerin elinden kurtarmış ve ailesine sapasağlam teslim etmişti. Mesleğini bıraksa bile onları unutmamış, bırakmamıştır. İşte o gün bugündür bu ailenin Yavuz’a sonsuz bir hürmeti, bir sevgisi vardı. Hiç şüphesiz bu sevginin sebebi Yavuz’un yaptığı kahramanlık değil, onun altın karakteri, kalbiydi.

        “Yavuz, evladım..” dedi, içeriğe elindeki tepsi ile giren Sahra teyze. Beli kamburdu, saçları kırmızı bir şalla kapatılmıştı. Tepside iki fincan vardı ve dumanları havaya yükseliyordu. “Mahmut’u uyandıracağım. Ona kadar salep için, evladım. Soğuktu dışarısı..”

          “Sahra teyzem..” dedi, Yavuz kaşlarını kaldırarak. “Sen bir gelsene.. Bir otur..”

            Sahra teyze önce tereddüt etse de sonra kafasını usulca salladı. Tepsideki salepleri bize verdikten sonra tepsiyi kucağına alıp koltuğa oturdu. Mazlum bakışlarını kaldırıp Yavuz’un gözlerine dikti. Bir mahçubiyet vardı gözlerinde, bir keder..

             “Ben burdayım, korkma tamam mı?” dedi, Yavuz. Sahra teyze kafasını sallayınca, “Eski evinizden hangi ara ayrıldınız? Orayı seviyordunuz, ne oldu da ayrıldınız? Birileri sizi tehdit mi ediyor yoksa?” diye fısıldadı Yavuz.

               Sahra teyze yutkundu. Kınalı ellerini tepsinin üzerine koydu. Gözlerinden birkaç damla yaş aktı yanağına. “Hayır, oğlum..” diye mırıldandı. “Öylesine bir günah bindi ki omuzlarımıza..” Hıçkırıkları odada yankılanınca sertçe yutkundum. Ne günahından bahsediyordu peki?

Senden Önce | Mavi Hilal | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin