*47*

2.6K 50 12
                                    

  Kahvaltımızı bitirip kalktık tek gitmek istediğimi söyledim inkar etselerde son anda kaçtım. Yavaş yavaş şarkı dinleyip yürüyordum hafif esinti vardı ama hava soğuk değildi. Kolumun çekilmesiyle arkamı dönüp arkamdaki bedene çarptım yavaşça kulaklığı çıkarıp yukarı doğru baktım. Yine mi

"Efendim"

"Neden yalnızsın koruma nerde boşuna mı para veriyoruz" dedi son dediğine şaşırırken.

"Ne diyorsun be sen"

"Yürümeye devam et seni takip eden biri var"

"Sen nerden buldun yine beni ve niye beni koruyorsun sen ya"

"Yürü ve sus"

"Tamam" kafamda onlarca soru varken kulaklığı geri taktım saçlarım rüzgarın esintisiyle tekrar havalanırken pekte umrumda degildi.
Kulaklığın tekini çekip çıkardı.

"Çıkar şunu"

"Konuşmadığımıza göre bence takmam da sorun yok"  bir anda kulaklığı çekip koparıp yere attı.

"Artık konuşabiliriz" şaşkınlıkla ona bakarken o sinirliydi az ötedeki banka  geçip oturdum.

"Ne konuşacağız peki ve yeni kulaklık alacaksın bir sey konuşacağız desen çıkarırdım zaten" dedim üzgünce.

Bana ters ters bakıp.

"Iyi degilsin"

"Yo gayete iyiyim"

"Değilsin... suan bana saldırman falan gerekiyordu"

"Gerek yok çünkü sinirli olduğunu görebiliyorum"

"Ne olduğunu sorma anlatmam" uykum gelmişti gözlerimi kısıp ona baktım.

"Pekte merak etmedim söylesene ailen nerde?" Bana öyle bir baktı ki çok yanlış bir sey söylediğimi anladım.

"Yanlış bir şey soyledim galiba özür dilerim."

"Gerçekten bilmiyorsun cidden mi?"

"Neyi bilmiyorum?"

"Yok bir sey değiştir şu konuyu"

"Peki sevdiğin şeyler illaki vardır söylesene ne seversin"

"Hiç bir şey sevmem ben"

"Arkadaşların var mı?"

"Var"

"Gerçekten muhabbetin çok güzel" dedim ve gözlerimi devirdim.

"Devirme o çirkin gözlerini"

"Gözlerime kurban ol be"

"Olurum" söylediği şeyden sonra bir süre sesizlik oldu.

"Ee sen anlat bücür senin sevdiğin neler var arkadaşların kimler?"

"Sevdiğim çok şey var çilekli olan her şeyi çok severim papatyalara bayılırım sarma yemeyi tatlı yemeyi sayamayacağım kadar çok sevdiğim şey var arkadaşlar olsa da olur olmasa da olur çok yakın olduğum pek fazla kişi yok"

"Güzel nerde kalıyorsun şuan"

"Annemlerle" derken telefonum çaldı saat geç olmuştu ve ben yeni fark ediyordum.

"Alo"

"Efendim anne"

"Nerdesin sen hemen eve gel"

"Neden bağırıyorsun anne geliyorum zaten"

"Hızlı ol"

"Tamam"

Kapattıktan sonra dönüp.

"Hemen gitmem lazım neyle gideceğimi bilmiyorum yardım eder misin?"

"Hayır kendi başının çaresine bak" dediği şeyde ciddi mi diye baktım ciddiydi hemen kalkıp hızlıca yürümeye başladım ee nasıl gideceğim yürürsem 1 saate anca varırdım.

  Yolu yarılamış ve çok yorulmuştum arada koşmuştum 15 dk geçmişti yanımda hızla duran motoru görünce göz devirip koşmaya devam ettim. Bir daha durunca bende durup bağırdım.

"Eh yeter be bir siktir git ya" dedim demez olaydım kaskını çıkarıp bana ters ters baktı şerefsiz madem motorun var beni niye yürüdüm.

"Düzgün konuş atla"

"Gerek yok yürürüm ben"

"Atla lafımı ikiletme" gözümü devirdim.

Eve gelince annemden güzel bir azar beklerken annem ben

Dostali jste se na konec publikovaných kapitol.

⏰ Poslední aktualizace: Aug 27, 2019 ⏰

Přidej si tento příběh do své knihovny, abys byl/a informován/a o nových kapitolách!

Benim MafyamKde žijí příběhy. Začni objevovat