15.BÖLÜM

14.4K 639 36
                                    

Merhaba güzel okurlarım..

Sizlere şahane bir bölüm getirdim.

Umarım beğenirsiniz.

Keyifli okumalar!..

Görselde sizler için hazırladığım bir afiş var! 

Bölüm müziğimiz; Derya Yıldırım - Alev Alev 

************************************

"Kadın;bilmeyene 'nefs',
Bilene 'Nefes'tir..."

                                            Şems-i Tebrizi

****

Karşımda gördüğüm adamla elim kapının kulpunda öylece kalakaldım.Şaşkınlıkla ona bakıyordum.Bu adamın akşamın bu saati burada ne işi vardı?Saat 9 olmuştu ve ben onun bu saatte buraya gelip beni rahatsız etmesinin nedenini merak ediyordum.Saat çok geç olmasa da bu saatte kapıma dayanmaya hakkı yoktu.İçeride Sırat'ın olması da beni ayrıca tedirgin etmişti. Kafamın içinde oluşan düşünceleri durduramıyordum.Hala kendime gelemesem de toparlanmaya çalıştım.

''Oktay..Senin burada ne işin var?''diye sordum merakla.

''Sizi görmeye geldim.''dedi sanki çok normal bir şey yapıyormuş gibi..

''Bu saatte mi?Sen kafayı mı yedin!''diye çıkıştım.

''Hayır aklım gayet başımda..Sizi istediğim saatte görebilirim ben.''dediğinde sinirle derin bir nefes alıp kapıyı biraz daha açıp dışarı çıktım ve arkamdan çekip aralık bıraktım.Kollarımı birbirine göğsümde bağlayıp sertçe ona baktım.

''Ben sana evimin yakınlarına bile yaklaşma,gelme diyorum,sen kalkmışsın bu saatte kapıma dayanıyorsun!''

''İstediğim zaman buraya gelebilirim tamam mı siz benim ailemsiniz!..''Duyduğum şeye inanmıyordum.Adamdaki yüzsüzlük seviyesi boyunu aşmıştı resmen..Yüzümde alaycı bir ifade oluştu.

''Hayır beyefendi çok yanılıyorsun.Biz senin artık ailen falan değiliz.Sen o treni kaçıralı çok oldu. Ayrıca siz derken?Senin beni görmeye hakkın yok!Yüzünü görmek dahi istemediğim daha kaç sefer söylemem gerekiyor bilmiyorum.Oğlunu görmek için geldiysen de bu saatte hiç uygun değil..Başka bir zaman görüşürsünüz.''diyerek geri dönüp eve geçecekken bir anda beni kolumdan tutup dışarı çekmeye çalıştı.Hızla başımı çevirip sıkıca tutuğu koluma baktım şaşkınlıkla.Ne oluyor bu adama Allah aşkına?!..

''Ne yapıyorsun?Bıraksana kolumu..''diye sessizce uyarıp kolumu çekmeye çalıştım.Daha önce hiç onu böyle görememiştim.Gözlerine baktım ondaki değişimin ne olduğunu anlamaya çalışarak.

''Beni dinlemeden hiç bir yere gidemezsin!Ya beni burada dinlersin yada ben eve girerim içeride konuşuruz.''dediğinde sinirle dişlerimi sıktım.Yüzüm gerilmişti ve gözlerimden ateş çıktığına emindim.Onun bu gece huzurumu kaçırmasına izin vermeyecektim.

''Bırak şu kolumu seninle konuşacak bir şeyim yok benim.Şimdi buradan gitsen iyi olacak yoksa hiç iyi şeyler olmayacak.''diye ben onu tehdit ederken arkamdaki kapının diğer tarafından Sırat'ın sesi duyuldu.

''Ezra!..Kimmiş gelen canım?''

Sesin yakından geldiğini duyunca endişeyle başımı çevirdiğim anda kapı bir anda açıldı ve Sırat tüm heybetiyle kapının önün duruyordu.Önce şaşkınlıkla bize baktı.Sonra gözleri Oktay'ın kolumu hala sıkıca tuttuğu eline kaydığında bakışlarının karardığını gördüm ve korkuyla yutkundum. Sırat'ın kapıya çıkmasıyla Oktay'ın yüz ifadesi de değişmişti.Evde biri olabileceğini düşünmemiş olacak ki oldukça şaşkın görünüyordu.

EZRA (KALBİMİN PUSULASI SERİSİ 1)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum