EZRA (KALBİMİN PUSULASI SERİSİ 1)

64.BÖLÜM (SEZON FİNALİ)

Selamlar canlarım...

Küçük bir aradan sonra yine sizlerleyim.Bu kadar beklettiğim için kusura bakmayın ne olur.O kadar yoğun ve yorucu bir dönemden geçiyorum ki anlatamam sizlere.Hepinize bu zor dönemde bana destek olduğunuz için iyi dilekleriniz için çok ama çok teşekkür ederim en değerlilerim.

Bu bölümü de tıpkı diğerleri gibi içime sinerek yazdım umarım beğenirsiniz.

Batın severler için çok tatlı sahneler ve Ezra ile Sırat severleri de aşırıı romantik sahneler bekliyor.Benden söylemesi..😏😏

Evet sizleri bölümle baş başa bırakıp ben kaçıyorum.Bölüm sonundaki satırlarda tekrar buluşalım canlar.

Keyifli okumalar!...

Yorumlarınızı ve oylarınızı sevgiyle bekliyorum.

Görselde; Ezra ve Sırat var

Bölüm müziğimiz; Raviş - GÜZEL KADIN

******

Oysa bir bilsen sevgilim,gülüşünün kıyısına sığınıp bir ömür geçirebileceğimi...

duslerkitapligi

************************************
Akşam vakti olduğunda ikimizde çok acıkmıştık.Sırat,Batın ile ilgilenip onunla oyun oynarken bende mutfağa geçip,yemek hazırlamak için kolları sıvadım.Sırat her ne kadar Reyhan ablanın yapabileceğini söylese de ben kendi ellerimle ona yemek yapmak istiyordum.Hem kadıncağızın o kadar işi varken oturup,bize yemek yapmasını bekleyemezdim.Bu hiç bana göre değildi. Mutfağı bilmediğim için önce ne nerede kontrol ederek,malzemeleri çıkarıp tezgahın üzerine çıkardım.Önce oğlum için tavuk suyuna sebze çorbasını yapmaya başladım.Reyhan ablanın sabah bahçeden topladığı mis gibi kokan domateslerden de içine rendeledim.Onu ocakta pişmeye bırakıp altını kısarak bizim için yapacağım yemeklere geçtim.Yine bahçeden taze taze toplanan sebzelerle güveç yaptım.Sebzeleri küp küp doğradıktan sonra kuş başı et ve biraz saçla ile baharatlarını ve tere yağını ekleyerek hazırladığım harcı derin toprak kaba yerleştirip önceden ısıttığım fırına attım.Yanına biraz pirinç pilavı ile Akdeniz salatası yapmaya koyuldum. Pilavı demlensin diye sarıp bir köşeye bırakarak salataya başladım.Önceden yıkadığım sebzeleri doğrarken bir anda arkamdan belime sarılan kollarla yerimden sıçradım.Elimdeki bıçakla bir öylece kalırken aldığım kokuyla rahat bir nefes alıp gülümsedim.Rahatlayarak arkamda duran güçlü bedenine sırtımı yasladım.

''Oh mis gibi kokuyor,yine döktürmüşsün hayatım.Ellerine sağlık!..''

''Afiyet olsun,canım..''diyerek doğradıklarımı kaseye aktarıp ''Batın nerede Sırat?''diye sordum.

''Paşanın keyfi yerinde merak etme.Hasan abi küçük bir erkek torunu var bahçede onunla top oynuyor.Sen sormadan ben söyleyeyim başlarında Hasan abi var.''dediğinde gülümsedim.

''Akıllı sevgilim benim.Al bakalım..''diyerek elimdeki salatalıktan kestiğim parçayı parmaklarımla ağzına uzattım.Ağzını açıp salatalığı yerken göz kırptı.Onun bu tatlı halleri kalp atışlarımı sekteye uğratırken önüme dönüp kalan malzemeleri salataya ekledim.

''Kaç saattir yoruldun,bende sofrayı kurayım o zaman..''

''Olur canım.''dediğimde yanağımı öperek arkamdan çekildiğinde derin bir nefes alma ihtiyacı hissettim.Bu adam beni kalpten götürmeye niyetliydi.Ben salatanın sosunu dökerken oda masayı hazırladı.Yemekleri tabaklarımıza servis ederken ona seslendim.

''Hayatım gidip Batın'ı getirebilir misin?Sabahtan beri doğru dürüst bir şey yemedi.Çorba yaptım onun için..''

''Haklısın canım,bakma top oynuyor dediğime arkadaş görünce heveslendi yoksa hiç oynayacak yoktur.Sanırım dişi onu huzursuz ediyor.''dediğinde endişeyle ona baktım.