Lily ve Çapulcular

Küçük bir şaka.

Dönemin son günü, eve dönmek için herkes sandığını toplamış, şölen için Büyük Salon'a iniyorlardı. Lily ve arkadaşları sandıklarını toparlayıp aşağı indiler. Masaya oturdular. Şölenden önce Profesör Dumbledore bir konuşma yaptı, yemekler yendi ve ertesi günkü yolculuk için herkes yatağına yattı.

Lily yatağına yattığında bir şey fark etti; burayı özleyecekti. Ertesi gün kahvaltıdan sonra herkes trene doğru yola çıktı. Severus'la Lily bir kompartımana oturdular. Yolculuk başladığında biraz kitap okudular, sohbet ettiler. Lily sonunda uyuya kaldı. Başı Severus'un omzuna düşmüştü. Severus bir anda irkildi. Oradan geçen James ve Sirius ise onları görünce, Sirius şaşırdı. James ise içinde öfke dalgası kabardı. James onlara bakakaldı.

Sirius onu sürükleyerek kendi kompartımanlarına götürdü. Geri döndüklerinde James'in suratı sinirden kızarmıştı. Remus onu görünce, Sirius'a,"Ne oldu?" bakışı attı.

Sirius,"Evans'ı başını Sümsükus'un omzuna koymuş uyuyor bir şekilde gördü." diye fısıldadı.

"Hadi ama buna mı taktı?" dedi Remus.

"Evet." dedi Peter.

"Ama bu kadar abartıcağını sanmıyordum." dedi Remus.

"Ama abarttı." dedi Sirius.

"Şimdi geçer." dedi Peter.

"Siz orada ne fısıldaşıyorsunuz?" dedi James.

Aynı anda,"Hiç." dediler.

James şüphelendi ama hiçbir şey demedi. Camdan dışarı bakmaya devam etti. Diğerleri aralarında bakılıp bu konuyu kapattılar. Yemek arabası gelince kazan pasta aldılar ama James'e yediremediler çünkü hâlâ o görüntü aklından çıkmıyordu. Neden o kızıl saçlar Sümsükus'un omzundaydı ki? Neden kendi omzunda değildi. James bunu kendi kendine sordu durdu,"Neden onun omzu?" Ama cevabı aklına gelmiyordu. Sirius'un sesiyle kendine geldi.

"Dostum sen ne düşünüyorsun?"

Afallamış olan James," Ne hakkında?" dedi. Konuşmaları dinlememişti.

Remus,"Şaka yapmayı planlıyorlar ama ben kabul etmiyorum. Ayrıca sen ne düşünüyorsun, bedenin burda ama ruhun dolaşmaya çıkmış!" dedi.

"Boşver plan hakkında ne düşünüyorsun sen?" dedi Sirius.

"Şaka ne?" dedi James.

"E biz düşündük ki Sümsükus ve Evans'a bir şaka yapalım, özellikle de Sümsükus'a" dedi Sirius.

"Olabilir." dedi Peter.

James biraz düşündü ama o Sümsükus'a omuz hesabını almak için iyi bir intikam.

"Başlayalım."

Remus,"Ben yokum." dedi.

Sirius,"Hadi ama Aylak biraz eğlencenin kime ne zararı var."

Remus ilk hepsine bir baktı ama sonra tamam anlamında başını salladı.

"Biraz ıslansalar hiç sorun olmaz " dedi Sirius.

"Hayır hafif kalır."dedi James.

"Tamam o zaman yengeç salalım ama o yengeci akrep gibi gösterelim." desi Sirius.

"İşte bu güzel." diye onayladı James.

"Yengeci nerden bulacağız?" dedi Remus.

"Bende var."dedi Sirius.

"Tahmin etmeliydik." dedi Peter.

James ve Sirius kompartımandan çıkıp Lily ve Severus'un olduğu kompartımana geldiler. Şanslarına Severus'ta uyumuştu. Yengece büyü yaparak, akrep görünümüne getirdiler. Ve pelerinin altına girdiler. Yengeç ilk başta bir oyana bir buyana gitti ama sonra Severus'un ayağına gelip kıskacını geçirince;

"Aahh!" diye feryat etti Severus.

Lily bir anda sıçradı. Severus ayağını tutarak koltuğun üzerine çıktı. Lily akrebi görünce asasına uzandı ama hiçbir şey yapamadı. Bu sırada James ve Sirius gülmekten yerlere yatıyorlardı. Lily bir büyü yaptı ama faydası olmadı. Lily deli gibi bağırdı;

"Yardım edin akrep var burada!" dedi.

Sınıf başkanları oraya gelince James ve Sirius pelerinin altına iyice gizlendiler. Sınıf başkanları olay yerine gelince donup kaldılar, böyle bir şey ilk defa oluyordu. Gryffindor sınıf başkanı bir şeyler mırıldandı ve büyü kalktı akrep yerine yengeç geldi.

Gryffindor sınıf başkanı yengeci dikkatle aldı, söylenerek gitti. Herkes dağıldı. Onlar gidince James ve Sirius kendi kompartımanlarına gidip, pelerini çıkarıp geldiler ama sırıtmalarını yok edemiyorlardı.

Lily onları görünce,"Siz yaptınız!" dedi.

Sirius"Nereden çıkarıyorsun Evans?" dedi.

"Sizden başka kim olabilir ki?" diye sordu Severus.

"Bizim günahımızı alıyorsun Sümsükus." dedi James.

"Şu kelimeyi kullanma!" diye tısladı Lily.

"Sana sormayacağım Evans." dedi James.

"O benim arkadaşım ve ben ona bu şekilde seslenilmesini istemiyorum." dedi Lily.

"Ben derim." dedi Sirius.
"Sen karışma." dedi Severus.

"Sanane istediği her şeye karışır." dedi James.

"Karışamaz." dedi Lily.

"O zaman o da karışmasın." dedi James Severus'u işaret ederek ve ekledi. "Ayrıca niye bu kadar büyütüyorsunuz küçük bir şaka."

"Küçük bir şaka?" diye tekrar etti Lily .

"Evet öyle Evans." dedi Sirius.

"Ben size inanamıyorum ya gerçekten o bir akrep olsaydı ve Sev zehirlenseydi napıcaktınız?" dedi Lily.

"Ne yapacaktınız, derken tabi ki yine gülecektim." diye cevapladı Sirius.

"Öyle mi? Senin hakkında yanılmışım Black sen ailene benziyorsun hatta 'Bulanık' de her şey tam olsun bitsin." diye çıkıştı Lily.

Sirius 'Bulanık' lafı ile 'Black' lafını duyunca en ciddi halini aldı.

"Ben onlara benzemiyorum ve asla 'Bulanık' lafını kullanmam."

James,"O ailesi gibi değil onlardan nefret ediyor. Ayrıca sanane ailesinden ve kullandığı kelimelerden." dedi.

Sirius hızla kompartımandan çıktı. James'te onun peşinden hızla çıktı. Son laflar çok kırıcı olmuştu.