Pelerin.

1.4K 51 10
                                    

Remus'tan

Lily diğer arkadaşlarının yanına gittikten sonra James  bize her şeyi anlattı. İlk başta çok fazla şaşırdım. Ama iyice anlayınca biraz olsun öfkelendim. Çünkü Lily beni en iyi anlayan kişilerdendi. Ve James olmasa anlatmayı düşünmeycekti. Lily'i birazcık tanıyorsam eğer kendi sorununu saklayıp,  kendi çözmeyi çalışacaktı. Sonunda bitince ilk ağır tepki tabii ki Sirius'tan gelmişti;

"Ben diyorum işte babası annesine ağır şerefsizlik yapmış."

"Şşşt!" dedi James. Ardından Evans geldi. Hızlıca yerine oturup, gülümsedi ve konuşmaya başladı;

"Remus ben treni bir gezdim bir yarım saat sonra sen bakarsın ve dikkat et trenin en sonunda Avery ve ekibi lanetleyecek adam arıyor."

"Sağ ol Lily ayrıca dikkat ederim." dedim hızla.

"Tamam ee siz neden konuşuyordunuz?" dedi Lily.

Sirius hızla,"Motosikletlerden." dedi.

"Tamam siz konuşun ben kızların yanına gidiyorum." dedi Lily ve çıktı.

"Peki bizden ne istiyorsun Çatalak?"diye sordu Peter.

"Yani ruh hali çok değişik olabilir ve birde profesörlerden izin alıp mahkemeye gidecek."dedi James.

"Ah ve ailesinin nasıl bölündüğünü izleyecek."dedim.

"Aynen ben sadece morali biraz olsun düzelsin istiyorum." diyerek devam etti James.

"Peki babası velayet davasına girecek mi?" dedim.

"Bilmiyorum ama büyük ihtimalle girer." dedi James.

"Velayet ne demek?" diye sordu Sirius.

"Kısaca anne baba boşanırsa çocuğun veya çocukların sorumluluğunu almak için girilen dava."diyerek açıkladım. Sirius anlar gibi başını salladı.

"Ama benim bildiğim Lily'nin gözünde babası artık bir hiç." dedi James. Katılır gibi kafamı salladım. Okula yaklaşırken konuyu kapattık.

Okula vardığımızda her zaman ki gibi büyük salona geçtik. Salonda Seçmen Şapka şarkısını söyledi ve seçme başladı. Seçme yapılırken Sirius açlığından bahsedip duruyordu. Lily ise dikkatini toplamak için çok çaba sarf ediyordu ama bir türlü toplayamıyordu. Sonunda yemek başladığında Sirius aç ayı gibi yemeye başladı. 

Peter ve James'te Sirius'u takip etti. Ben ise yavaş yavaş yerken gözüm Hufflepuff'tan bir kızın James'e gülümsediğini gördüm. Beni fark edince kız hemen önüne döndü. Bu kızı tanıyordum; bu Evra Lodge'dı. Demek James'ten hoşlanıyordu. Ancak garip bir şekilde James'in de ona güldüğünü gördüm. Fazla ilgilenmeyip yemeğime geri döndüm. Ama bu sefer gözüm  Lily'e takıldı. Bir dakika ağlıyor muydu?

James'te

Yemeğimi yerken bir anda masadan kalkıp giden Lily'e takıldı. Arkasından tam gidiyorken yolum Evra Lodge tarafından kesildi.

"James seninle bir şey konuşa bilir miyim?"

"Şu anda olmaz acelem var."

"Çok kısa."

"Ah tamam."

"Yanlız." dediğinde ona yol vererek yürümeye başladım. Hızla yanımda yürüdü. Yanlız bir yere geldiğimizde durdum ve ona döndüm.

"Evet?"

"Senden birşey istiyorum." Hafifçe gülümsedi.

"Nedir?"

"Acaba görünmezlik pelerinini rica etsem." Yüzündeki gülümseme tatlıydı ama altında şeytanlık yatıyordu.

"Sen hangi görünmezlik pelerininden bahsediyorsun?"dedim olabildiğince sakin bir şekilde.

"Yapma biliyorsun hangisi olduğunu."

"Bilmiyorum." dedim hafif dişlerimi sıkarak.

"Tamam ben hangisi olduğunu söyleyim. Üç kardeş hikayesinde ki pelerin."

"Ben o hikayeyi biliyorum ve o pelerin bizde değil diyorum."

"Ah tamam başka bir zaman konuşuruz." deyip gitti. Birkaç dakika yaşadıklarımızdan önce bu kızın tatlı olduğunu düşünürdüm. Hemen bunu Çapulcular'a haber vermem gerekirdi. Bu yüzden hızla büyük salona gittim.

Lily ve Çapulcular Where stories live. Discover now