Lily ve Çapulcular

Erkek arkadaş.

Sirius'tan

James pelerini alırken çok ses çıkarmıştı. Bende merak edip gizlice peşinden çıktım. Nereye gittiğini az çok tahmin ediyordum; Evans'a. "Ah Çatalak o kız sana bakmayacak."  diye iç geçirdim. Bahçeye  girdiğini tahmin ederek kenara saklandım. Lily orda salıncağın birinde hafifçe sallanıyordu. Sonra bir şey hissetmiş gibi elini kaldırdı ve pelerini çekti. Gözlerini kapatmış olan Çatalak'a bir şey fısıldadı ve Çatalak gözlerini açtı. Lily pelerini sorgulamadı çünkü 3. sınıfta öğrenmişti. Sorgular gibi ifadesiyle soru sormaya başladı. James cevapladı yanlız her soruya Lily daha da sinirlendi. En sonunda James önüne döndü ve donup kaldı. Lily'de onun baktığı yere baktı sanırım beni gördüler. Ama o tarafa baktığımda bir kız gördüm. Ona bakıyorlardı iyice saklanıp izledim.

Lily'den

Karşımda Petiune'yayı görmeyi beklemiyordum, daha tatilin sonunda dönecekti. Yüzünde yarı şaşkın yarı eğlenir bir ifade vardı ve konuşmaya başladı;

"Ucube ve ucube sevgilisi!" 

"Biz ucube değiliz," dedi James. "Biz büyücüyüz."

"Bana göre ucube."

"Tuney bizimle uğraşmayı kes!"

"Sana ne!"

Tam bir şey diyecektim ki James araya girdi.

"Ne demek sana ne, onu böyle aşağılayamazsın." bunu sert bir dille söylediği için ben bile ürktüm.

"Benimle böyle konuşamazsın." diye tısladı Petiune.

"Konuşur!" diye araya girdim.

"Ne sıfatla?!" dedi Petiune.

"Erkek arkadaşım sıfatıyla." Tanrım ben ne dedim. Erkek arkadaş mı? Ah hadi ama Lily bu kadar zekiyken neden böyle salak oldun.

James'ten

Erkek arkadaşım mı? Tanrım kabul günümdeyim. Ah bu an hiç bozulmasın lütfen. İçimde anlatılamaz bir sevinç var.

Sirius'tan

Erkek arkadaş mı?! Lily kızım sen kafayı mı sıyırdın erkek arkadaş deyip Çatalak'ın hisleriyle mi oynuyorsun? Nası mutlu. Ah bu kız tam salak Gryffindor birincisisin de, nerede zekan.

Lily'den

James'e baktım nasıl mutlu, nasıl sevinçli duruyordu ki, anlatamam. Ah Lily şu masum ifadeyle oynanır mı he salak kafa. Neden ben Tanrım neden bu adam yanımdayken zekam donuyor, onu masum masum bakarken neden gözlerimi ondan alamıyorum.

"Demek erkek arkadaş öyle mi? Lils bu ne kabalık içeri davet edip bir kahve içseydik annem ve babam yarım saate burda olacaklar. Ah tabi sen daha uygun bir saatte ağırlamak istersin değil mi? Gecenin 3'de değil!" dedi Petiune, keyfi iyice yerine gelmişti.

"Tabii," dedim James'e dönerek "İyi geceler." deyip pelerini ona verdim ve inandırıcı olsun diye yanağına hafif bir öpücük kondurdum. Olayı anlayan James ise "Sanada iyi geceler." deyip durumu fırsat bilerek yanağıma hafif bir öpücük kondurdu. Ve gitti.

Sirius'tan

Neler oluyor bu gece! Lily ve Çatalak öpüşüyor. Tanrım başımıza taş yağıcak. Çatalak bu tarafa gelirken sakladığım yerden çıktım. Beni görünce bir şaşırdı ve "Patiayak?" dedi. Bense trip atarak,

"Ah demek hatırladın. Evans'la  yakınlaşmışsınız. Bakıyorum öpmeler, sarılmalar falan."

"Hadi ama Pati küsme ben bu an için ne kadar bekledim. Ya erkek arkadaşım dedi bana. Arkadaşın için mutlu olsana artık Evans diye başını yemeyeceğim."

Aslında düşününce haklıydı. Eh artık Evans'a yenge diyebilirdim üstelik. Suratımı şeytani bir gülümseme alarak,"Tamam o zaman kutlayalım." dedim. Bunu dememle Çatalak da gülümseyerek başıyla onayladı.

Lily'den

"Hoşgeldiniz." diyerek kapıyı açtım. Annem ve babam tatilden dönmüşlerdi. Gece saat 3:57'de gelmişlerdi. Petiune hemen  bodoslama konuya daldı.

"Annecim ve babacım Lily'nin erkek arkadaşı var." dedi ve işte o an benim için hayat durdu.

"Lily," dedi babam yavaşça. "Lütfen arkadaşından bahseder misin?"

"Sabah kahvaltısınada çağır lütfen." dedi annem.

"Tabii ki." dedim tiz bir sesle.

"Bahset bakalım güzel kızım." dedi babam.

"Adı James Potter, benim gibi büyücü aynı sınıftayız. Safkan, okulda Quidditch takım kaptanı." Bir anda James ile ilgili bütün bildiklerimi anlattım. Babam bir şey demeden yukarı çıktı. Annemde iyi geceler dileyip arkasından gitti. Petiune bir şey demeden mutfağa gitti. Ve ben ışık hızında odama baykuşumun yanına çıktım. James'e bir mektup yazdım;

Sevgili sahte erkek arkadaşım,

Babam ve annem seni yarın sabaha kahvaltıya çağırıyor ve itiraz hakkın yok.

Normal davranman dileğiyle,

Lily'den.

"Hira bunu lütfen James'e götür." dedim ve camdan uçup gitmesini bekledim.

James'ten

Sirius o kadar çok içmişti ki ayakta sızdı resmen. Dostumu çok iyi tanıdığım için fazla içmedim. Eve girip Sirius'u yatağına yatırama kadar canım çıkmıştı. Odama girince içeride çok hoş bir gri renginde  bir baykuş vardı. Mektubu alınca elime Lily'den olduğunu anladım. Okuyunca içimde o kadar garip bir duygu vardı ki anlatılamazdı. Ben ve Evans'larla kahvaltı. Biraz ürpermeye neden oldu. Ama hemen sabah olmasını diledim. Ve uykuya daldım.