Lily sabah uyandığında çok berbat hissediyordu. Dün olanları hatırladı. Ona bu dünyayı anlatan ve Slytherin'deki tek arkadaşı ona 'Bulanık' demişti. Slytherin'den kötü büyücüler çıkıyordu ve Lily Severus'u uyarmıştı. Ama o dinlememişti. Ve Lily çok pişman olmuştu.
Zorla yataktan kalkıp üzerini giyindi. Kahvaltıya indi fakat sadece yemeğiyle oynadı. İlk ders İksirdi ve derse girmek istemiyordu. Sınıfa girdi ama kimse yoktu. Dışarıdan bağrışma gelince Lily Quidditch maçı olduğunu anladı. Sahaya gitmek istemiyordu ama zorla gitti. Şatoda yanlız kalmak istemiyordu. Maç Gryffindor-Ravenclaw maçıydı. Skor 30-50 Ravenclaw öndeydi. Lily tribünlere doğru yürüdü. Tribünde Remus'u gördü ve yanına gitti. Maçı Sirius Black anlatıyordu ve James her sayı yaptığında ona deli gibi haykırıyordu. Profesör McGonagall ona kızsada pek aldırmıyordu. James bir sayı daha yaptı ve tribünlere bir göz attı ve Lily'i gördü. Ona çapkın bir sırıtma gönderdi. Lily bunun üzerine göz devirdi. James morali biraz bozulsada maça devam etti. Maçı Gryffindor'lar kazandı. Gryffindor kulesini bir şenlik bastı ama Lily bu şenliğe katılmadı, havası yoktu. Herkes, James'i ve takımı tebrik etti. Fakat Lily gitmeye çok utandı. Hemde gururuna yediremiyordu.
James, Lily'nin tebrik etmesini beklemiyordu. En azından neşeliydi. Ancak Lily'i görene kadar sürdü neşesi; ağlamaktan gözleri şişmiş, saçının parlaklığı gitmişti genç kızın. James yanına gitmeye cesaret edemedi. Lily'i daha fazla üzerim diye. Lily daha fazla şamataya dayanamadı ve yukarı yatakhaneye çıktı. Kimse yoktu en azından. Üzerini değiştirip yatağa yattı. Ama kendini düşünmekten alamadı: Petiune ve James haklıydı.
Severus kötü birisiydi. Ama Lily çok pişmanlık duyuyordu. Demek bunca sene sonra böyle şeyler olacaktı. Sene başı böyle şeyler deseler herhalde delidirler diye düşünürdü Lily. Ama anladı ki bunlar delilik değil, kaderdi. Bunları düşünürken gözünden bir damla yaş geldi. Az sonra yatakhanenin kapısı açıldı. Ve içeri Marlene ve Mary girdi. Arkadaşlarını öyle görünce hemen gidip sarıldılar. Kimse birşey demedi. Öylece durdular.
