Geçecek.

1.6K 65 14
                                    

Sirius'tan

James beni uyandırmaya çalıştı ama ben rol yaparak geri gönderdim. Böyle yapmalıydım yoksa başım fena ağrıycaktı. James'i anlamıyorum. Seviyorsan söyle tabii Lily anlarsa. Bu kız bir erkeği süründürmeyi iyi biliyordu. Yarın üç yıl olacaktı. Çatalak'ta bir türlü arkasındaki kızlara bakmıyordu. Her dakika Evans. Bıkmıyordu, bu gidişle bıkmıycaktı da.

Lily'den

Uykuya dalıp çıkmam bir oldu. Yarın okul vardı ama bir türlü zaman geçmiyordu. Trenin kalkmasına adeta aylar vardı. Saat daha 9:23'tü. Kendimi zorlayıp yataktan kalktım, üstümü değiştirip hızla kahvaltı için aşağı inerken babamın çalışma odasından sesler gelmeye başladı. Petiune belli ki daha güzellik uykusundaydı. İstemeden annemin "Bunu nasıl yaparsın?" dediğini duydum herhalde iş ile ilgiliydi. Babam bir şirketin genel müdürüydü annem ise veterinerdi. Ne olduğunu anlamadığım için mutfağa inip kendime bir şeyler hazırladım. Ardından sandığımı toplamak için yeniden odama çıktım annem ve babam belli ki kahvaltı yapmıştı. Petiune ise daha uyuyordu. Odama çıktığımda Hira dışında bir baykuş vardı. Bacağındaki mektubu açıp okumaya başladım;

Sevgili Lily'm

Trende aynı kompartımana oturmalıyız sana anlatacaklarım var. Ve seni özledim.

James.

Mektubu okuyunca bir gülümseme kapladı yüzümü. Hızla sandığımı toparlamaya başladım.

James'ten

Lily'e Paul ile bir mektup gönderdim. Ve sandığımı açıp hazırlamaya başladım. Harita Aylak'taydı. Sırayla her şeyi kontrol ederken Pati'nin odasından bir gürültü geldi ve yanına gittim. Odaya girdiğimde her şey yere saçılmış, Pati ise yerde boydan boya yatıyordu.

"Pati iyi misin dostum?"

"İyi gibi mi duruyorum." dedi çocuksu bir alayla.

"Anladım yardım lazım değilse ben odama gidiyorum."

"Hayır yani evet yardım lazım."

"Belli." diye mırıldandım ama Pati beni duymadı.

Pati'ye yardım ederken odamdan bir kuş sesi geldi. Odama koştum. Camda gördüğüm baykuş Lily'nin baykuşuydu. Hızla mektubu alıp okumaya başladım.

Sevgili olmayan Potter,

Tamam ama gerçekten önemliyse konuşalım.

Lily.

Mektubu bırakıp son kere odaya göz gezdirip sandığı kapattım.

Lily'den

Her şey bittiğinde kitabımı alıp koltuğa oturdum. Daha bir sayfa okuyamadan aşağıdan bir gürültü geldi. Aşağı koştum, Petiune'de benim gibi odadan çıkmış aşağı gelmişti. Annem ve babam bizim gözümüzün önünde ilk defa kavga ediyorlardı. Bizi fark etmemiş gibilerdi. Annem sinirle bağırdı;

"Bunu git de kızlarına anlat hadi!"

"Biz burdayız." dedi Petiune zayıf bir sesle aradan faydalanarak.

"Dur ben söyleyim! Babanız her iş toplantısı diye başka yerlere gidiyormuş. Başka kadınlara!"

"Cidden yaptın mı?" dedi Petiune, ben sesimi bile çıkaramıyordum.

"Yapmış hemde 3 yıl boyunca!"annemin dediği üzerine odama koştum yatağımın yanındaki sandıkla Hira'yı alıp evden kendimi dışarı attım.

James'ten

Kapının deli gibi çalınması üzerine kapıyı açtım ve karşımda Lily'i görmemle şok geçirmem bir oldu. Ama şokum hızla geçip Lily'nin elindeki sandığı alıp içeri götürdüm Lily ise beni takip etti. Sandığı misafir odasına götürdüm. Ve hızla sordum;

"Noldu sana sırılsıklam olmuşsun?"

Ama Lily bir şey demek yerine bana sarılıp hıçkırmaya başladı. Hıçkırıkların arasından kesik kesik konuştu;

"Sizde kalabilir miyim?"

"Tabii ki ama ne oldu?"

"Babam annemi aldatmış."

Lily bunları söylediğinde onun yerine koydum kendimi; annemin ve babamın ayrılmış olmaları çok acı bir şeydi. Birde işin içinde ihanet varsa, dünyanın en zor şeyiydi.

"Geçecek." dedim.

"Söz mü?"

"Söz."

Lily ve Çapulcular Where stories live. Discover now