༲ 2 ༲

17.8K 1.3K 1.5K
                                    

Ya bu kitaba çokca sevgi gösterin. Bol bol yorum yapın. Yorumlarınızı gördükçe daha da çok yazasım geliyor *-*

Hoseok şu 3 gündür kendisine iş arıyordu ama bir türlü bulamamıştı. Yine bir iş görüşmesinden çıkmış üstünde ki gömleğin kollarını katlamıştı. Elleri cebinde etrafında ki insanları izlerken yavaş adımlarla yürüyordu. Cebinden pakedini çıkarıp içinden bir dal çıkardı ve dudakları arasına aldı. O böyle şeyler kullanmayı sevmezdi ama ortaokulda alıştığı için ve bırakamadığı için kendisine kızıyordu. Arada bir canı sıkkınken içerdi kendisini rahatlatmak için ve yine aynı şeyi yapıyordu.

Pakedin içinden çakmağını da alıp elini siper ederek yaktı. Pakedi tekrar cebine koyduktan sonra sigarasından derin bir nefes çekti. Boğazını yakan dumanla gözlerini kapattı. Hala bir yandan yavaş adımlarla yürüyordu. Bir kaç çocuğun sesini işitmesiyle kapalı gözlerini araladı. Dudaklarının arasından sigarasını eline aldı. Evinin yakınında ki parka ne ara geldiğini bilmiyordu. Akşam saatleriydi ve normalde bu saatte hiçbir aile çocuğunu bırakmazdı.

Hoseok adımlarını parkın girişinde durdurmuş bir kaç çocuğa bakıyordu.

"Bana bak kuyruklu şey. Sana dedim bana bak."

Küçük çocuk yerde ki bedenin kapüşonlusuna asılmış kafasından inmesini sağlamıştı. Tekrardan saçlarından tutarak yüzüne sabitlemişti.

"Bana bakmanı söyledim seni pislik."

"Hyung o daha küçük ağlayacak bak hadi gidelim ailesi merak eder hem."

"Sen de mi onun gibi olmak istiyorsun JungWoo?"

Küçük çocuk iri çocuğun dediği şeyle bir adım geriye çekilmiş kafasını hayır manasında sallamıştı. İri çocuk gülmüş tekrar saçlarına asılmış bedene bakmıştı.

"Seni satsak mı ne dersin? Sizin gibiler cinsel ihtiyaç karşılamak içinmiş. Ne kadar verirler senin için?"

Hoseok duyduğu şeylerle şaşkınlıkla bakmıştı. Ailesi o çocuklara hiç terbiye vermiyor muydu? Bu da neyin nesiydi?

Hoseok tekrardan 5 tane çocuğun olduğu yere baktı. Daha fazla bu saçmalığa katlanamazdı. O bile bunları duyduğu için üzülürken o küçük çocuk hiç mi üzülmezdi?

Hoseok tok ve keskin sesle adımlarını ilerletti. Bütün çocukların bakışları bir an da ona dönmüştü. Hoseok sert bakışlarıyla elinde ki sigarasını bir kenara fırlatmış keskin bir şekilde ilerlemişti. Hoseok sinirlenince sert durma konusunda gayet başarılıydı.

"Sahibin de geliyor sanki velet."

Hoseok adımlarını çocukların yanında durdurmuş. Sert bakışlarıyla küçük çocuklara bakmıştı. Hala küçük bedenin saçından tutan çocuğa sinirli bir şekilde güldü.

"Eğer o elini çekmezsen çocuk demeyeceğim ve seni döveceğim."

Çocuk pis bir şekilde gülmüş küçük bedenin saçına daha çok asılmıştı. Küçük bedenden yükselen acı dolu nidayla Hoseok kendisine dur diyememişti. Çocuğun ensesinden tutmuş havaya kaldırmıştı. Çocuk korkuyla onu bırakmasını söylüyordu.

"Eğer sizi bir daha burda görürsem dövmekten hiç çekinmem."

Hoseok ensesinden tutmuş çocuğun ağladığını görünce yüzünde ki sert gülüşle ona tekrardan bakmıştı. Küçük çocukların korktuğunu anlayınca serbest bırakmış parkın çıkışına doğru koşmalarını izlemişti. Hala sinirli hissediyordu ama sakinleşmeliydi yer de ki bedeni daha fazla korkutmak istemiyordu.

CàtBoy ༲ Sopè ༲Where stories live. Discover now