༲ 22 ༲ M ༲

15.2K 975 944
                                    

Yazmayı düşünmüyordum aslında ama sonra dedim ki niye yazmayayım xjsmxhs
Smut tarzı bir şeyler işte kızgınlığı da yakın zaten hadi bakayııım xhsnzhz

"Min bana bak güzelim."

Yoongi kızarmış yanaklarıyla saklandığı boyun girintisinden kafasını çıkardı.

"Güzelin miyim gerçekten?"

Sorduğu soru karşısında Hoseok kıkırdadı ve Yoongi'nin dudağına küçük bir öpücük bıraktı. Yoongi hissettiği anlık baskıyla tekrardan utançla kendisini sakladı. Birazdan olacak şeyler için utanıyordu ama bir yandan da şehvet dolu hissediyordu.

Hoseok eğer Yoongi'yi farklı bir şekilde düşünürse yapamayacağını biliyordu. Bu yüzden elini ince bacağa sürterek yukarıya doğru çıkardı. Bir yandan da Yoongi'nin tepkisini izliyordu. 

Yoongi bacağında hissettiği hafif dokunuşlarla alt dudağını dişleri arasına aldı. Hissettiği dokunuşlar onu gevşetiyordu.

Hoseok küçüğün bacağında oyalanmayı bırakıp elini yukarıya doğru çıkardı. Suyun altında olduğu için köpükler görüşünü engelliyordu. Elinin bir şeye değmesiyle duraksadı. Bunu yapabilir miydi? İşte o konu da bir fikri yoktu.

Derin bir nefes verip parmaklarını yavaşça sardı. Yoongi kendisini saran parmakları hissetmesiyle kesik bir nefes bıraktı. Zihninde canlanan görüntüyle daha da sertleştiğini hissedebiliyordu. Kendisine dokunan kızıl saçlı bir Jung Hoseok kimi sertleştirmezdi ki?

Yoongi gözlerini yavaşça aralayarak kendisini karşılayacak görüntüye kısa bir şekilde baktı. Gördüğü görüntü karşısında kalbi durabilirdi. Karşısında kızıl saçları alnına dağılmış, kaşları çatık, alt dudağını dişleri arasına almış bir Jung Hoseok duruyordu.

Hoseok yavaşça elini hareket ettirmeye başladı.

"S-sahip!"

Duyduğu inlemeyle karışık kelime sonucunda eli duraksadı ve bakışlarını Yoongi'ye çevirdi. Genç ellerini küvetin kenarına sarmış, dudaklarını aralamış ve kafasını geriye atmıştı. Pekala bu görüntüden etkilenmesi normal miydi?

Hoseok düşüncelerini bir kenara itti ve elini yavaşça hızlandırmaya başladı. Her elini hızlandırmasında Yoongi'den arsız dolu inlemeler dökülüyordu ve bu inlemeler Hoseok'u zor duruma sokmaktan başka bir şey yapmıyordu. Bu onun için bir işkenceydi ve bir an önce bitmesini istiyordu. Çünkü bir yandan da daha fazla dayanamayacağının farkındaydı.

Yoongi kuyruğunu suyun içinden çıkarmış, Hoseok'un koluna dolamıştı. Bir yandan da kulakları ritimli bir şekilde sürekli oynuyordu. Vücudu ilk defa tattığı hazla ne tepki vereceğini bilmiyordu. Yoongi'nin de aklı bulanmış ve kuyruğunu sürekli Hoseok'un kaslı koluna sürtüyordu.

Yoongi yavaşça kalçasını yukarıya kaldırdı ve hemen indirdi. Ellerini küvetin kenarından çekerek Hoseok'un boynuna doladı. Kafasını kızıl saçlıya iyice yaklaştırdı ve kulağına fısıldadı.

"Mmhh.. S-sahiip!"

Hoseok kulağına dolan kelimeyle ve hafif inlemelerle şu an da ayakta boşalabileceğini hissediyordu. Tanrı aşkına bu nasıl bir şeydi? Elini hızlandırarak Yoongi'nin inlemelerinin çoğalmasını sağladı.

"Güzelim hadi gel."

Yoongi vücudunun iyice kasıldığını hissetti. Şu an ne olduğuna dair bir fikri yoktu ama sanki gökyüzüne doğru tırmanmış ve aşağıya yuvarlanıcak gibi hissediyordu. Tırnaklarını tutunduğu omuza geçirdi ve kalçasını havaya kaldırdı. Dudaklarını aralayıp kafasını iyice saklandığı boyun girintisine soktu. Büyük bir şekilde inlemesinin ardından kendisini bıraktı.

CàtBoy ༲ Sopè ༲Where stories live. Discover now