༲ Final ༲

9.9K 740 295
                                    

~ 1 Ay Sonra ~

Yoongi ve Hoseok'un sevgili olmalarının üstünden sadece birkaç gün geçmişti. Aslında kızgınlık dönemini atlattıkları gibi ikili birbirlerine kalplerini açmıştı ama Hoseok bunun farkında değildi. Yoongi'nin ona kızmasıyla özür dilemiş ve sevgili olmuşlardı. İkilinin arasında her şey çok güzel ilerliyordu. Yoongi, Felix'in yanına gideceğini söyleyip evden çıkmıştı. Hoseok ise yere oturmuş televizyonun altında ki dolabı düzeltiyordu.

Elinde ki kitapları tek tek dizip yerine koydu. Neredeyse yarım saattir kitapları düzeltmekle uğraşıyordu. Elini attığı yer de kitap değil de bir resim albümüyle karşılaşınca gülümsedi. Bu albüm de Yoongi'nin çeşit çeşit resimleri vardı. Albümün kapağını açınca kendisini karşılayan ilk resimle gülümsedi. Yoongi'nin üstünde ki mavi tulumla kameraya yaklaşmış bir şekilde gülüyordu.

Yavaşca diğer sayfaya geçti. Her gördüğü resim onu daha da güldürüyordu. 2.resim de ise üstünde ki kedi kulaklı bornozuyla kedi taklidi yapmıştı. Gözünün önünde çabucak büyümesi Hoseok'u üzüyordu ama bir yandan da mutlu ediyordu. Diğer resime baktığı gibi aklına anıların dolmasıyla gülümsedi.

~ Flasback ~

"Cankuk baykşana."

Hoseok koltukta oturmuş, Jungkook ve Yoongi'nin oynadığı oyunu izliyordu.

"Bayk şimdi Cankuk şen ejdeyhaysın, Hobi de bir pyens ve ben de onu kuytayıcam oluy mu?"

Jungkook neşeyle kafasını sallamış, Hoseok'un önüne geçmişti. Yoongi anında rolüne bürünmüş ve kaşlarını çatmıştı.

"Şeni piş ejdeyha pyenşimin yanından çekiy!"

Yoongi elinde ki sahte kılıcı ona doğru kaldırmıştı. Jungkook ise ellerini kaldırmış kocaman bir ejderhaymış gibi davranıyordu. Hoseok ise bu ikilinin haline gülüyordu. Jungkook öne doğru atılınca Yoongi hızlıca koltuğa çıkmış gencin öne doğru dönmesine izin vermeden sırtına atlamıştı. Jungkook küçüğün düşmemesi için sıkıca onu tutmuştu ve kurtulmaya çalışır gibi davranmıştı.

"Şimdi öydün şen!"

Yoongi elinde ki kılıçla hayali ejderhanın boynunu kesmişti. Jungkook ise boğazı kesilmiş gibi davranmış kendisini sırtında ki küçükle koltuğa bırakmıştı.

"Evet aytık pyensi kuytayıp öpücük ayabiyim."

Hoseok elinde ki kamerayla ikiliye yaklaştı.

"Resim çekeceğim buraya bakın."

Jungkook gözlerini aralamış gülerek kameraya bakmıştı. Yoongi ise zaferle gülümsemiş elin de ki kılıcı havaya kaldırmıştı.

~ Flashback End ~

Hoseok yüzünde ki gülümsemesiyle albümü kapatıp yerine koydu. Yorgunlukla derin bir nefes verip mutfağa ilerledi. Kahve içerse rahatlayacağının farkındaydı. Kahve makinesine kahveyi koyup tuşa bastı ve olmasını bekledi. O sırada kafasını cama çevirdi ve havanın birazdan yağacak gibi bir hali vardı. Cebinden telefonunu çıkarıp Yoongi'ye kısa bir mesaj attı. Yağmurun altında ıslanmasını istemiyordu, hasta olmasını da hiç istemiyordu. Gelen sesle kafasını kahve makinesine çevirdi.

Yukarıda ki dolaptan kupa aldı ve bardağa kahveyi doldurdu. Elin de ki kupayla salona ilerledi ve camın önünde ki sandalyeye oturdu. Yağmur başlamıştı ve cama vurarak sesler çıkarıyordu. Biraz sonra daha da çoğalacağının farkındaydı. Gök gürlüyordu ve Hoseok da etrafta ki insanların kaçışını izliyordu. Ağacın altında küçük sarışın bir genci görmesiyle gülümsedi. Yoongi'yi ilk gördüğü gün aklına gelmişti.

Küçük beden ağacın altında durmuştu. Ondan daha da büyük olan genç de hızlıca yanına gelmiş ve elini tutmuştu. İkilinin birbirine gülümseyişini Hoseok dikkatli baktığı için görmüştü. Elinde ki kahvesinden yudumlayıp biraz daha dışarıyı izledi.

"Hoseok?"

Hemen yanından gelen sesle Hoseok irkilmiş, kafasını çevirmişti.

"Korkuttum mu seni?"

"Üzgünüm dalmışım bir an. Ne ara geldin fark etmedim bile."

"Az önce geldim."

Hoseok kafasını sallamış, elin de ki kahve bardağını yanında ki küçük masaya bırakmıştı. Gencin bileğinden tutarak kucağına çekti. Yoongi, Hoseok'un kucağına yan bir şekilde oturdu ve kollarını gencin boynuna sardı. Alnını kızıl saçlara yasladı ve derin bir nefes aldı. Gencin güzel kokusunu iliklerine kadar hissetmişti.

Hoseok'un yanı onun için en vazgeçilmez yerlerden biriydi. En güzel yaptığı şeylerden birisi ise Hoseok'u sevmekti. Hoseok kendisine sıkıca sarılan gençle onu ısırmamak için zor durdu. O sevimliydi ve sevimli olduğu kadar da yakışıklıydı. Küçük burnunu sürekli sıkıştırıp öpüyordu ve Yoongi de bundan gayet memnundu.

"Sevgilim."

Yoongi'nin kadifemsi sesini duymasıyla kafasını biraz yukarıya kaldırdı ve bakışlarını buluşturdu.

"Söyle bebeğim."

Geniş alına dağılan kızıl saç tutamlarını Yoongi tek eliyle düzeltti.

"Seni seviyorum."

Hoseok duyduğu 2 kelimeyle yüzüne bir gülümseme ekledi. Tek elini gencin belinden çekerek çenesinden tuttu ve aşağıya eğdi. Davetkar dudaklara küçük bir öpücük bıraktı.

"Ben de seni seviyorum."

İkili yağmurun sesi dinene kadar orada oturdular. Hoseok küçük fısıltılarla aşkını Yoongi'ye anlattı. Yoongi de onu büyük bir zevkle dinledi. En çok mutlu olduğu yer Hoseok'un yanıydı ve daima da burada kalacaktı.

~°~

Hiç final yapmak istemiyordum ama yazacak bir şey de bulamıyordum. En önemlisi sizi sıkmak istemiyordum. Tadın da bırakmak istedim. Umarım beğenmişsinizdir.
Bu zamana kadar yanımda olup beni destekleyen herkese teşekkürler 💜
Dediğim gibi bu kitap bittiği zaman omegaverse konulu kitap yazacaktım. Hemen seri koşun 👇🏻👇🏻

 Hemen seri koşun 👇🏻👇🏻

Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.

Bitirme Tarihi: 14.08.19

CàtBoy ༲ Sopè ༲Kde žijí příběhy. Začni objevovat