༲ 10 ༲

12.1K 1K 608
                                    

Aradan sadece bir kaç hafta geçmiş ve Yoongi çoktan 12 yaşına basmıştı bile. Hoseok günden güne onda ki değişimi elleri bağlı bir şekilde izliyordu. Pembe saç tutamları yerine siyah kaplamıştı. Eskisi gibi gülüp eğlenmiyor ve Hoseok'la zaman geçirmiyordu. Sürekli kendisini odasına kilitliyor bilgisayar başından kalkmıyordu. Bu durum da Hoseok'un aşırı sinirini bozuyordu.

Hoseok'un canına tak etmesiyle internet dökümünü çıkartmıştı. Şimdi elinde ki kağıtlarla koltuk da oturuyordu. Yoongi ise her zaman ki gibi odasındaydı. Hoseok ne ile karşılacağını bilemiyordu. Derin bir nefes alarak kağıdı açtı ve dikkatlice göz gezdirmeye başladı.

Gördüğü şeylerle duraksadı. Çünkü derin bir araştırma yapılmışa benziyordu. Çoğu kedi çocuk yurtları araştırılmıştı. Ne yani Yoongi geldiği yere geri mi gitmek istiyordu? Bu yüzden mi böyle araştırmalar yapıp odasından çıkmıyordu?

Kilit sesini duyunca sinirle kafasını kağıtlardan kaldırdı. Göz altları morarmış Yoongi'yle karşılaştı. Genç çocuk büyüğün hiç yüzüne bakmadan mutfağa ilerledi. Bu davranışları Hoseok'u daha da sinirlendirmişti. Kendisine 7/24 sırnaşan çocuk şimdi neredeydi?

Hoseok elinde ki kağıtlarla ayağa kalkıp sinirle mutfağa ilerledi. Tezgahın önünde Yoongi'nin kendisine bir şeyler hazırladığını görünce oraya ilerledi ve elindekileri çekti.

"Açım geri verir misin?"

"Ne bu Yoongi?"

Hoseok sinirle Yoongi'ye baktı. Yoongi ise umursamaz bakışlarını etrafta dolaştırıyordu.

"Açım dedim sahip şimdi lütfen geri ver."

"Bunlar ne dedim Yoongi?"

Hoseok elinde ki kağıtları sinirle tezgaha vurdu ve gencin çenesinden tutarak kağıtlara baktırdı.

"Canımı acıtıyorsun."

"Cidden Yoongi geri mi gideceksin o bok çukuruna?"

Yoongi çenesinden çekilen elle dikkatlice kağıtlara baktı.  Ne yani ona güvenmeyip internet dökümünü mü çıkartmıştı?

"Sen cidden internet dökümünü mü çıkarttın?"

"Ne boklar yediğini merak ettim Yoongi. Fakat gördüklerim beni aşırı sinirlendirdi. Bu zamana kadar yanımda kalıp beni kandırdıktan sonra defolup gitmen miydi amacın?"

"Yanlış anlıyo-"

"Kapa çeneni Yoongi!"

Hoseok sinirle elini tezgaha vurdu ve Yoongi korkarak geriye bir adım attı.

"Eğer ki o bok çukuruna geri gitmeye çok meraklıysan eşyalarını alıp defolabilirsin Yoongi seni tutan kimse yok."

"Sah-"

"Sakın!"

Hoseok elini kaldırmış onu susturmuştu.

"Sakın bana sahip diye seslenme. Senin sahibin falan değilim."

Yoongi dolu gözlerini yavaşça kırpıştırdı. Hoseok onun yüzüne bakmadan mutfaktan çıktı. Yoongi çarpan kapı sesiyle göz yaşlarını bıraktı. Yavaş adımlarla salona ilerledi. Göz yaşları görüş alanını kısıtlıyordu. Gözüne çarpan duvarda ki çerçeve ile anılarının yavaşça aklına dolmasıyla gülümsedi.

~ Flashback ~

"Şahip şahip! Şuna bak!"

Hoseok kafasını çevirmiş poposunu sürekli sallayan Yoongi'ye bakmıştı. Bir yandan da kuyruğunu sürekli sallıyordu.

"Ne yapıyorsun Yoon?"

"Şahip! Popomda ki yesmi göymüyoy musun?"

Hoseok küçüğün altına şort giydirmişti ve kalça kısmında küçük bir ayı resmi vardı. Yoongi ise ilgiyle sürekli ona bakmaya çalışıyordu ve bir yandan da poposunu sallayıp duruyordu.

"Yoongi bir şey olacak otur artık."

"Şahip ama çooook güzey."

Hoseok kıkırdamış Yoongi'yi kendisine çekmişti. Yoongi de artık sallanmayı bırakmış kafasını gencin göğsüne yaslamıştı.

"Şen benim şahibimşin biliyoysun dimi?"

"Evet Min ben senin sahibinim."

~ Flashback End ~

"Ama Hoseok benim sahibim."

Yoongi baktığı resim karşısında fısıltıyla söylendi. Gözlerini çerçeveden ayırıp yavaş adımlarla Hoseok'un odasına ilerledi. Canı yanıyordu ve tek onun yanında dinebilirdi. Kapıya gelince derin bir nefes verdi. Hoseok'un ne tepki vereceğini bilmiyordu. Belki onu evden atardı belki de istemezdi.

Yoongi kararsız bir şekilde bekledi. Ani bir cesaretle kapının kulpunu indirdi. Karanlık oda onu karşıladı. Gözlerinin karanlık odaya alışması için bekledi. Yatak da sırtı dönük bedeni gördü. Odanın içerisine girip arkasından kapıyı kapattı.

Yavaş adımlarla yatağa ilerledi. Onu rahatsız etmek istemiyordu. Çarşafın altına girerek yüzünü Hoseok'un sırtına döndü. Ne olurdu ki şimdi ona dönüp sarılsaydı.

Hoseok arkasında hissettiği hareketlilikle gözlerini araladı. Belki de ağır laflar etmişti ama Yoongi onu hiç umursamamıştı. Giderse ne yapacağını düşünmemişti. Yoongi yavaşça Hoseok'a yaklaşıp kafasını sırtına yasladı. Şuan tek dileği onu ittirmemesiydi.

Yoongi burnuna dolan Hoseok'un kokusuyla şimdiden mayıştığını hissedebiliyordu. Hoseok ise arkasında ki beden rahatsız olmasın diye hareket etmiyordu. Hoseok hala affetmiş değildi. Ona bir açıklama borçluydu.

~°~

Yazacak bir şey bulamıyorum tıkanmış gibiyim zbsjzhz

CàtBoy ༲ Sopè ༲Where stories live. Discover now