Twentythree

578 29 3
                                    

"Bilmiyorum Angi, o kadar mutluyuz ki! Bozulmasından korkuyorum."

Angi'nin dizlerinde yatarken saçlarımı okşamasının verdiği etki ile biraz mayışmıştım. Güzel bir hafta sonuydu. Aslında her şey güzel geçiyordu. Uzun zamandır (hala) Zayn ile birlikte kalıyordum ve sanırım biz sevgili gibi bir şey olmuştuk. Daha adını tam olarak koyamıyordum ama öyle hissettiriyordu.

"Zayn'e güvenmene şaşırıyorum Alaska. Yaptıklarından sonra-"

Dizlerindeki kafamı kaldırıp kısık gözlerimi gözlerine kitledim. "Zayn ve ben gerçekten çocukluk ettik ve pişmanız. Neden güvenmeyeyim Angi? Bana değer veriyor."

Sıkıntılı nefesini dışarı verip oturduğu yerden kalkınca toparlandım. "Evet haklısın, özür dilerim. Sadece... Bilmiyorum, mesela şuan nerede olduğunu biliyor musun? Sevgilisi olsan haber verirdi."

Gözlerimi devirip yanımda duran Lunox'u severken bir an da olsa dediklerine hak verdim. Zayn'in nerede olduğunu bilmiyordum fakat henüz aramızda tamamen sevgili kavramı olmadığı için sorun yoktu. "Zayn özgür bir insan bana haber vermek zorunda değ-"

"Ciddi olamazsın!"

Yüksek sesi benim normal çıkan sesimi bastırıp susmamı sağlarken o devam etti.

"Zayn'in peşinden Monica denen bir sürtük var. İkimizde biliyoruz ki, monica asla vazgeçmez! Üstüne üstlük sana yaptıklarından sonra öyle bir değiştin ki! Onun canını okumamız gerek Alaska."

Dedikleri ile hafifçe dolan gözlerimi saklama çalıştım. O anları duymak ve bunların yüzüme vurulması beni biraz etkiliyordu. "Bak..."

Önümde eğilip destek olurcasına elini dizlerime koydu ve devam etti.

"Benim tanıdığım Alaska bu değil. O deli dolu kızı özlüyorum. Hadi ama Alaska o sürtüğün yaptıkları yanına kâr mı kalsın?"

Biraz düşündükten sonra ruh halimdeki bu değişimin beni de olumsuz etkilediğini ve gardımı biraz düşürmeme sebep olduğuna karar verdim. "Haklısın Angi. Ben bu değilim."

Gözlerinden kısa da olsa bir parıltı geçti, bu bile beni güldürmeye yetmişti. Eğildiği yerden doğrulup orta sehpanın üzerindeki telefonumu aldı ve yanıma oturup bana verdi. "Zayn'i ara ve nerde olduğumu öğren çünkü sevgililer böyle yapar."

Sıkıntı dolu derin nefesimi dışarı verirken elimdeki telefonu açtım ve rehbere girerek Zayn'i aradım. Angi pür dikkat beni izliyordu. Telefonu kulağıma götürüp beklemeye başladım fakat ne kadar beklersem bekleyeyim telefonumu açmamıştı. Suratımda oluşan hayal kırıklığını gizlemeye çalışırken telefonu kulağımdan çekip kapattım. "Açmadı sanırım meşgul."

Kendimi gereksiz yere açıklama istediği duymuştum. Açıklama yapmama rağmen Angi hoşnutsuz duruyordu. Eline kendi telefonunu alıp "Bana bir kaç dakika ver." Diye mırıldandı ve ardından telefona gömüldü.

Dediği gibi yapıp ona bir kaç dakika verdim. Telefonda her ne yapıyorsa onu baya sinir ediyor olmalıydı çünkü tırnaklarındaki ojeleri kemirip duruyordu. Rahatsızca kıpırdandı ve "Sanırım bir problemimiz var." Dedi.

Merakla sordum. "Neymiş?"

"Harry'e Zayn'i aramasını, nerede olduğunu öğrenmesini istedim ve o da aradı, tabi bizim adımızı vermeden."

Oturduğum yerde dik konuma gelirken içimden Zayn'in telefonu açmamış olması için dua ediyordum. Eğer sadece benim telefonlarımı açmadıysa altında kesinlikle bir şeyler vardır.

Angi hayal kırıklığı ile gözlerime baktı."Zayn telefonu açmış."

Kaşlarım şaşkınlıkla havalandı. "Belki şimdi müsait olmuştur, tekrar arayayım."

SASSY / ZaylenaWhere stories live. Discover now