thirty

429 26 8
                                    

Haftalar sonra artık işime iyice adapte olmuş ve bir düzen oturtmuştum. Kızlar ve Harry hala bilmiyordu ama okulun yarısından çoğuna mal satmıştım ve tüm borçlarımı kapatmıştım. Hatta üstüne fazlaca param kalıyordu. Ne kadar bazen onları zehirliyormuş gibi hissetsem de  tek önemsemem gereken şey paraydı ve öyle yapmaya özen gösteriyordum. Nasıl olsa ben olmasam başkasından alacaklardı.

Sıranın üstünde duran kitapları toplayıp çantama sıkıştırdım. "Eee kızlar napıyoruz? Zayn ve Maze olayını unuttunuz baya. Bu gün soho'ya gidiyorlar biz de gidelim mi Maze çağırdı. Ne dersiniz?"

Tam cevap verecekken telefonuma mesaj geldi. Çift hatlı olduğu için hattı kendi telefonuma takmıştım. Sorun olmuyordu.

Batman: 3 paket esrar istiyorum.

Batman daha önce mal sattığım biri değildi muhtelen de beni tanımıyordu bu yüzden onu bekletmek istemedim. 

Sassy: okulun arkasındaki çöp kutularının orada bekle geliyorum.

"Eee Alaska gidecek miyiz?" Tekrar dikkatimi kızlara ve Harry'e verdim. Aslında uzun zamandır Zayn ve Maze ile uğraşmıyordum. Bir yerden başlamak gerekirdi. "Siz çıkışa gidip bekleyin hemen geliyorum. "

Bir şey demelerine fırsat bırakmadan sınıftan çıkıp okulun arkasına ilerledim. Burada kimse yoktu satış yapmak için baya elverişliydi o yüzden genelde burda satış yapıyordum. Çantamdan çıkardığım esrarı avucumun içine sakladım.

Çöp kutularının oraya geldiğimde ise donup kalmıştım. Zayn anlamayan gözleri ile beni süzüyordu. Sikeyim, burda bizden başka kimse yoktu!

"Sen..." Şaşkınlıkla yüzümü incelerken panikle arkamı dönüp gitmek istedim ama kolumu sertçe kavradı. "Sen esrar mı satıyorsun?!"

"Hayır tabiki çöp atmaya gelmiştim." Diye cevap verdim ve elimi saklamaya çalıştım. Fark etmiş olacak ki elimi çekip zorla açtı. Avucumdaki esrar yere düşünce panikten kalbimin teklediğini hissettim ve hemen yere eğilip paketleri aldım. "Sana inanamıyorum Alaska!"

Kolumu tekrar tutmaya yeltendiğinde onu sertçe ittim. "Sana ne ?! Ben sana esrar mı içiyorsun diyor muyum?"

"Konuyu dağıtma!" Diye bağırınca korkmuştum. Çünkü gerçekten şuanda korkutucu duruyordu. "Böyle şeylere nasıl bulaşırsın sen! Hiç mi kendini düşünmüyorsun !"

Canımı gerçekten sıkmaya başlamıştı. "Evet düşünmüyorum! Sen de beni düşüneceğine sevgilini düşün."

Gideceğim sırada tekrar beni çekti ama bu sefer göğsüm göğsüne çarpmıştı ve neredeyse dudak dudağa gelmiştik. Bir süre donup kalmıştım. Gözleri dudaklarıma gezinmeye başlayınca kendime gelip ondan uzaklaştım. Kafasını gökyüzüne çevirip sinirle güldü. " Arkadaşların biliyor mu?"

'Hayır' anlamında kafamı salladım. "Güzel, bu gün öğrenecekler."

"Zayn!"

" Ne var?! Bu batağa daha fazla batmana izin mi vereceğimi sandın? Ya bu işi bitirirsin ya da ben herkese söylerim."

Sinirle omzuna yumruk attım. "Her.."

Bir yumruk daha attım. "Boka.."

Ve bir tane daha attım. "Karışma!"

Kollarımı tutarak beni sarstı ve yüzümüzü yaklaştırdı. "Eğer dediğimi yapmazsan, bu gün kafede herkese açıklarım."

Lanet olsun!

Kolumun  tekini tutarak beni sürüklemeye başladığında karşı koymaya çalıştım ama bende güçlü olduğu için etkilenmiyordu bile. Beni çok yakında olmayan arabasına getirip kilidi açtı ve koltuğa savurdu. Evet, resmen savurdu! Telefonunu çıkarıp arabanın önünden yüreyerek sürücü tarafına geçti ama telefonla konuşması bitene kadar arabaya binmedi.

Kafamı koltuğa yaslayıp bir kaç küfür mırıldandım. Beni anlamıyordu ve kendimi ona anlatmak da istemiyordum!

Kapıyı açıp sinirli halinden hiç ödün vermeden arabaya bindi ve çalıştırdı. "Harry'i aradım kafeye geçiyorlar, biz de şimdi oraya gidiyoruz."  Diye bir açıklama yaptı ve dudaklarını yol boyunca konuşmamak üzere mühürledi.

***
Kafeye geldiğimizde herkes bir masada toplanmış gülerek konuşuyordu. Kafenin kapısını açıp içeri girdiğimizde tüm gözler ikimize dönmüştü. Kızlar ve Harry merakla, Maze ise kıskançlıkla bize bakıyordu.

Hepsinden gözlerimi kaçırıp masaya oturdum. Zayn de tam karşıma geçmiş bana manalı manalı bakıyordu. Bizim gelmemizle sohbetleri farklı bir hal aldı. Maze hemen Zayn'in elini tutup yanağını bana bakarak öptü. "Ne oldu sevgilim?"

Zayn gözlerini bir an bile benden çekmeden konuştu fakat sevgilisinin sorusuna cevap vermedi. "Bırakacak mısın yoksa konuya başlayayım mı?"

Bana diyordu. Herkesin gözleri bir anda merakla bana dönünce sahte bir gülümseme takındım. "Zayn!" Dedim uyarır gibi.

"Neler oluyor Tanrı aşkına!" Angi merakla sorduğunda kalbimin teklediğini hissettim. "H-hiç."

"Konu şu, Alaska es....." Zayn'in lafını bağırarak kestim. "Bırakacağım, tamam!"

Gözlerini kısıp bana baktı. " Söz ver."

"Söz." Diye mırıldandım ama onun çenesi kapanmıyordu. " Eğer görürsem ve duyarsam, ne olacağını biliyorsun."

"Ne olduğunu söyleyecek misiniz? Hiç bir şey anlamıyoruz. En son birbirinizi yiyordunuz ne ara sözleşmeye başladınız ?"

Sinirlerim çok gerilmişti ve bu salak kızın konuşması ile iyice tepeme çıkıyordu. "Sen kendi işine baksana! Her boka karışma."

Kaşları alayla havalandı. "Karışırsam ne olur?"

Gerçekten beni zorluyordu. "Dur da sana göstereyim!" Tam yerimden kalkmıştım ki Angi beni çekerek yerime oturttu ve "sakin ol" diye fısıldadı.

Derin bir nefes aldım. Maze sinirle bana bakarken aynı sinirle bende ona bakıyordum. "Çok kabasın gerçekten."

Gözlerimi devirdim. Ortamdaki herkes gerilmişti. Zayn de dahil. "Zayn..."

Söze başlayıp derin bir nefes aldım. " Kız arkadaşına söyle çenesini kapatmazsa ben onun çenesini çok kötü bir şekilde kapatacağım."

"Kızlar biraz sakin olun!" Diye uyardı Harry. Bu sitem etmeme sebep olmuştu. "Onunla hiç ilgilenmezken ve burada bu kadar insan varken özellikle benimle uğraşması normal mi yani?!"

"Bir tek senden negatif enerji alıyorum, ondandır."  Yaptığı açıklama ile kahkaha atmıştım. Angi sinirden kurdurğumu anlamış olacak ki kolumu kavramıştı. "Tabi normaldir, hissetmişsin."

Zayn oturduğu yerde rahatsızca kıpırdandı. "Neyi?" Diye sordu Maze.

Tek tek herkesin yüzüne bakıyordu ama ağzını açan olmamıştı. "Zayn sana anlatsın ne olduğunu. Evet Zayn?"

Bu sefer Maze merakla Zayn'e baktı. Zayn sıkıntı ile nefesini dışarı verdi ve "Yapma." Diye mırıldandı.

" Peki Zaynie ben söyleyeyim o zaman."

"Alaska, hadi gidelim biz." Harry oturduğu yerden kalkıp bana uzanıyordu ki onu engelledim.  "Zayn il ben..."

"Alaska!" Harry bağırdığında lafım yarıda kesilmişti. "Harry durur musun?" Diye uyardı onu Maze.

"Alaska ve ben birbirimiz pek sevmiyoruz. Bunu demek istedi."

Şaka mı yapıyordu bu?!

Gülmeye başladığımda Harry bu sefer onu engellememe fırsat vermeden kolumu yakaladı ve beni oturduğum yerden kaldırarak kafeden çıkardı.

"Sakin ol Alaska! Her şeyi mahvedeceksin, fevri davranma."

Kafeden biraz daha uzaklaştırdıktan sonra kaldırımın kenarına oturup sinirden ağlamaya başladım. "Bitti Harry, bitti. Artık onun için savaşmaktan çok yoruldum."

Harry yanıma oturup bana destek olurcasına sarılırken tek yaptığım beni 'düşman' olarak gören Zayn için ağlamak olmuştu.

Esrar satarken Zayn'e yakalanmak mı... Good Job :D Bu arada medyada Maze. (Kendisiyle bir sıkıntım yok ama hayranı da değilim :D)

SASSY / ZaylenaWhere stories live. Discover now