Fourtytwo

406 30 45
                                    

A: Nerdesin?

Saatlerdir Zayn'den bir haber bekliyordum ama hiçbir şey yoktu. Tek bir mesaj bile atmamıştı ve bu artık sinirimi bozmaya başlamıştı.

A: Hala bitiremedin mi?!

Hala cevap yoktu. Sinirle telefonu koltuğa fırlatıp derin bir nefes aldım. Bu çocuk beni bir gün gerçekten deli edecekti!

Zil sesiyle olduğum yerden resmen fırlayıp kapıyı açtığımda Zayn'in geldiğini düşünüp bağırmaya başladım. "Neredesin sen kaç saat...."

Ama cümlemi tamamlayamadan gelen kişiye bakmayı akıl etmiştim. O da Zayn değildi zaten. Şaşkınlıkla dudaklarım aralandı. "Jacquen?"

Suçlu gözlerle bana bakan jacquen'e şaşkınlıkla bakarken evimi nasıl bulduğunu deli gibi merak ediyordum. "Girebilir miyim?"

Şaşkınlığımı üzerimden atar atmaz kapıyı iyice açıp içeri girmesini bekledim. Girdiğinde de kaşlarımı çatıp kapıyı kapattım. "Ne işin var burda?"

Salona geçip etrafa göz atarken hala kaşlarımı çatmış ona bakıyordum. "Bir açıklama yapacak mısın?"

Sonunda etrafı süzmeyi bırakıp bana baktığında ellerimi belime koyup sorar biçimde kafamı salladım. Bir açıklama yapması gerekiyordu. "Ben özür dilemeye geldim."

Gözlerimi devirdim. Ondan özür dilemesini istemiyordum çünkü yaptığı beni üzmemişti sadece şaşırmıştım. "Bana bir şans daha ver Alaska."

Yalvarır gibi konuşunca biraz da olsa suçlu hissetmiştim. Sonuçta onu Zayn'i kıskandırmak için kullanmıştım bir bakıma. "Jacquen ben...."

Onu kırmak istemiyordum ama sanırım bunu yapmalıydım. "Ben Zayn ile birlikteyim artık." diye devam ettim sözüme.

Kaşları alayla havalanırken dudaklarından bir kahkaha kaçmıştı. "Gerçekten seni defalara kez aldatan o orospu çocuğuyla tekrar birlikte misin?"

"Hiç bir şey bilmiyorsun...." Lafımın devamını getiremeden kapı çaldı.

Jacquen'i umursamadan kapı açtığımda Zayn derin bir nefes alıp içeri girdi ve ceketini çıkardı. Salona geçip Jacquen'i görünce de kaşları çatılmıştı ve sorar bakışlarla bana bakıyordu. "Ne işi var bu piçin evinde?"

Jacquen ve Zayn birbirine öldürücü bakışlar atmaya başlayınca gene kavga çıkacağından korkmuştum. "Ne dedin sen?"

Jacquen Zayn'in üzerine yürüdüğünde panikle aralarına girip elimi ikisinin de göğsüne koydum. "Sakin olur musunuz?"

İkisi de beni dinlemiyordu üstelik Zayn'i zar zor itiyordum. "Siktir olup git burdan, bir daha seni Alaska'nın yanında görürsem neler olacağını tahmin bile edemezsin."

Zayn'in onu kovmasının üzerine Jacquen kahkaha attı. "Buna sen karar veremezsin orospu çocuğu!"

Ve ardından her şey bir anda olmuştu. Zayn'in beni itip Jacquen'e yumruk atmasıyla şoka girmiştim.

Ben daha ne olduğunu anlayamadan Jacquen ve Zayn birbirini yumruklamaya başlamıştı üstelik Zayn Jacquen'in üstüne çıkmıştı. "Zayn!"

Bağırmam bile onu durdurmamıştı bu yüzden kolunu tutup onu zorlukla Jacquen'in üstünden çektim.

İkisinin de ağzı yüzü kan içinde kalmıştı.

Tanrım!

Jacquen burnundaki kanı silip bana bakarak yerden kalktı. "Seni de sikeyim ve seni de orospu çoçuğu!"

SASSY / ZaylenaWhere stories live. Discover now