Fourtyfour

404 25 20
                                    

Zayn'in ağzından

Koskoca bir haftam onu görmeden geçmişti ve bu o kadar boktan bir durumdu ki kendimi berbat hissetmeye başlamıştım.

Yemek yiyemiyordum, kendimi içkiye bile vermeye çalışmıştım ama midem hiçbir şey kabul etmiyordu. Uyuyamıyordum, o kanlı görüntüler zihnimden bir türlü silinmiyordu.

Babası yüzünden hastaneye adımımı bile atamıyordum hatta onun evine gittiğimde bile kapıdaki adamlar beni bir güzel tartaklayıp geri gönderiyorlardı.

Kendimi çok güçsüz ve yorgun hissediyordum sadece hissetmekte değil öyle olduğumu biliyordum. Sadece, onu çok özlemiştim ve bu özlem beni yiyip bitiyordu.

Bir kaç saat önce Angi beni arayıp Alaska'nın uyandığını haber vermişti ama buna sevinemiyorum bile. Beni istememesinden, suçlamasından o kadar korkuyordum ki yanına gitmekte bile tereddüt ediyordum.

Ya beni istemezse? diye düşünmeden edemiyordum. İstemezse eğer ne diyeceğimi bile bilmiyordum sonuçta her şeye sebep olan bendim ve bu suçluluk göğsümün ortasında büyük bir ağırlığa sebep oluyordu.

Düşünceler beni boğmaya devam ederken kapı sesiyle gerçek dünyaya dönüş yaptım ve yorgun vücudumu neredeyse zorlukla koltuktan kaldırıp ayaklarımı zemine sürterek kapıya ilerledim.

Enerjim sıfırın bile altındaydı.

Kapıyı açıp gelen Harry'nin içeri geçmesi için önünden çekildim ve tekrar aynı yorgun adımlarla kendimi koltuğa bırakıp derin bir nefes aldım. "Neden gelmedin?"

Harry kapıyı kapatıp peşimden ilerlemiş ve karşımdaki tekli koltuğa oturup sorarcasına bana bakmaya başlamıştı ama verecek bir cevap dahi bulamıyordum. "Sana diyorum Zayn, Alaska uyandı ve sen orada değildin."

Oturduğum yerde dikleştim ve boğazımı temizledim. "Beni sordu mu?"

Harry gözlerini benden kaçırıp etrafa gezdirmeye başladığında cevabımı almıştım ve biraz hayal kırıklığına uğradım.

Beni görmek istemiyor muydu gerçekten?

Bencil olma Zayn, kız daha yeni uyandı! Üstelik senin yüzünde orada.

İç sesime sesli bir küfür savurup elimi saçlarımın içine daldırdım. "Önemli olan seni görmek istemesi değil Zayn, neler yaşadığını unutma."

"Haklısın, sadece biraz korkuyorum."

Sonunda itiraf ettiğinde içimdeki bu ağırlık biraz olsun gider diye düşünmüştüm ama hiçbir fark yoktu. Lanet olası his hala göğsümün ortasındaydı.

Harry oturduğu yerden kalkıp yanıma oturdu ve elini omzuma koydu. "Bak bunlara sen sebep olmuş olabilirsin evet ama onu kurtaran da sendin..."

Lafını histerik kahkaham ile bölerken bana kötü bir bakış attı. "Onu kurtarmış olmam bir şeyi değiştirir mi sanıyorsun? Alaska beni bu sefer affetmeyecek, biliyorum."

"Belki de affedecek bir şey yoktur? Belki Alaska seni suçlu bulmuyordur?"

Harry'nin bana umut veren konuşması bile içimde bir şey uyandırmıyordu. "Alaska'dan söz ediyoruz Harry, beni affetmez."

Hışımla ayağa kalkıp beni de beraberinde kaldırınca başımın dönmesinden dolayı bir süre afallamıştım. "Denemeden bilemezsin dostum. Şimdi ise çok geç olmadan deneyeceksin."

Sıkıntıyla nefesimi dışarı verip boş gözlerle Harry'e baktım.

Gerçekten Alaska'nın beni affedeceğini düşünüyorsa yanılıyordu.

SASSY / ZaylenaWhere stories live. Discover now