#10

3.4K 227 24
                                    

Alarmanın sesiyle uyandığında zar zor kalktın ve günlük ihtiyaçlarını karşıladın. Üstüne günlük bir şeyler geçirdin. Saatin daha dokuz olduğunu gördüğünde mutfağa indin. Dün akşam bir şey yemediğin için acıkmıştın.

Ekmek kızartma makinesine ekmeklerini koyduktan sonra tabak çıkarttın. Arkanı döndüğünde sıra sıra dizilmiş kahvaltılıkların içinden Nutella'yı aldın. Kızaran ekmekleri tabağa koydun ve bir de bıçak alıp ekmeklere sürdün.

"Hiç sağlıklı bir kahvaltı gibi durmuyor." diyen sesle yerinden hopladın. Arkanı döndüğünde Bruce'u gördün. "Kahvaltıları sevmem." dedin ve önüne sönüp sürmeye devam ettin. "Hadi ama. Biz birazdan kahvaltı edeceğiz. Seni de aramızda görmekten mutluluk duyarız."

Tekrar Bruce'a döndün. Biraz ona baktıktan sonra kafanı hayır anlamında salladın. "Ben böyle iyiyim." dedin ve tabağı alıp mutfaktan çıktın. Tabaktaki ekmekten ısırık alarak merdivenlere ilerledin. Daha laboratuvara inmene çok olduğu için odanda biraz derslere göz gezdirerek yiyebileceğini düşündün.

Fakat daha yeni merdivenleri yeni bitirmiş iki adım atmıştım ki karşında gördüğün yüzle durdun. Tamamen ifadesiz bir şekilde sana bakıyordu. Biraz korktuğun için bir adım geri çekildin. "Ah ben özür dilerim...şey seni korkutmak istemedim." dedi Bucky korktuğunu anlayıp. Kafanı olumsuz anlamada salladın ve eğdin. "Sorun yok."

"Bizle yemeyeceksin sanırım?" dedi soru sorarcasına. "Hayır." dedin ve yüzüne baktın tekrar. Bucky kafasını onaylarcasına sallayınca görüşürüz dedin ve tekrar odana ilerledin. Odana geçtiğinde tabağını masana koydun ve kapını yarım açık bırakıp oturdun. Önüne bir test kitabı alıp bir yandan çözmeye başladın.

Birkaç dakika sonra ekmeklerin bitmişti. Fakat hala zamanın olduğu için test çözmeye devam ettin. Sanki hiçbir şey görmüyor, duymuyor gibiydin. Odaya, hatta yanına gelen Tony'i duymamıştın. Kendini öyle kaptırmıştın ki Tony bir an büyülendiğini düşünmüştü. Sana birkaç kez seslenmiş ama duymayınca kulağında kulaklık olduğunu düşünerek yanına gelmişti. Kulaklık olmadığını görünce bilerek duymazdan geldiğini düşünmeye başlamıştı.

"Birinci sınıf!" diye bağırdı son çare olarak Tony. Yerinden hopladın ve tabağa kolun çarpınca yere düştü. İlk yere sonra havaya baktın. Karşında Tony'i görünce ayağa kalktın. "Özür dilerim...ben...ben geç mi kaldım." dedin saate bakıp.

"Hayır, ben neden gelmediğini soracaktım." dedi Tony. Yere eğilip tabağın kırılmış parçalarını toplamaya başladın. "Kahvaltı etmem." Tony bu dediğini umursamamış daha çok ne yaptığına bakıyordu. O da eğildi ve ellerini tutup parçaları toplamanı engelledi. "Parmağını keseceksin bırak. Başkası halleder." dedi.

Kafanı kaldırıp neredeyse yakın olan yüzüne baktın. Tekrar kafanı eğdin ve elleri geri çektin. Bu ani hareketin yüzünden kırık bir parça parmağını kesmişti. Acı ile inlediğinde diğer parçaları da avucundan bırakırken onlarda ufak tefek kesikler yapmıştı. Elin tamamen kanamaya başladığında acıyla inledin. Kafanı yukarı kaldırıp bakmamaya çalıştın. Kazadan sonra kan göremiyor olmuştun...

"Dedim sana. Bak ne yaptın. İyi misin?" diyerek elini tutmuştu Tony. "İyi gibi görünüyorum?" dedin sinirle Tony'e bakıp. "Sakin ol birinci sınıf. Sanırım kandan hoşlanmıyorsun. Bekle ilk yardım çantasını..." Lafını kestin. "Gerek yok ben kendim hallederim." dedin ve ayağa kalkıp lavaboya ilerledin. Elini soğuk suyun altında tutup temizlemeye çalıştın. Bunu bakmadan yapmaya çalışmak gerçekten zordu.

Aynada Tony gördüğünde elinde bir şişe, gazlı bez ve sargı ile gelmişti. Elindekileri boş bir rafa koydu ve elini tuttu. Elini geri çekmeye çalışsan da izin vermedi. "Daha kana bile dayanamıyorsun. Bırak yardım edeyim." dedi sertçe yüzüne bakıp. Birkaç saniye bakıştıktan sonra pes ettin tavana baktın. Ne yaptığından emin bile olamıyordun. Arada ufak bir yanma hissetsen de çok önemsemedin.

Tony elini çektiğinde sen de kafanı indirdin ve eline baktın. Gazlı bez ile sarmış ve bantlamıştı. Şişenin ağzını kapattı ve arkasını dönüp gitmeye kalkıştı. "Teşekkür ederim." dedin kısık sesle arkasından. "Bir şey değil." dedi Tony sana dönüp gülümseyerek. "Saat onda seni yine de aşağıda göreceğim" diye ekledi.

Kafanı salladın ve o odadan çıkınca arkanı dönüp aynaya baktın. Dudağının bir kısmının yukarı kıvrılmış olduğunu gördüğünde hemen düzelttin. Gülümsemiştin? Tony Stark seni gülümsetmişti?

KOLOMBİYA |TONY STARK|Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα