#18

2.8K 169 23
                                    

Yine her zaman olduğu gibi test çözerken kendi kendine mırıldanıyordun. O kadar dalmıştın ki kapının tıklanma sesi ile yerinden hopladın. Arkanı dönüp kapıya baktığında Sam'i görmeyi planlamıyordun. "Gelebilir miyim?" dediğinde kafanı olumlu anlamda salladın. 

İçeri girdiğinde sandalyenden kalktın ve böylelikle ona yer açmış oldun. Hafif tebessüm ettikten sonra senin kalktığın koltuğa oturdu. Sen de ne çok uzak ne de çok yakınında olan yatağına oturdun. Sam boğazını temizledikten sonra biraz dikleşti. Sen onun konuşmasını beklerken o ise gergince kıvranıyordu. 

"Tony ile birlikte olduğunuzu biliyorum." dedi bir anda. Gözlerini açarak baktığında Sam ifadesini bozmuyordu bile. "Saçmalama öyle bir şey yok." dedin yalan söylemeye çalışarak. Bu konuda iyi olup olmadığından emin değildin. Fakat Sam'in bakışlarından yalanına inanmadığını anladın. "Sizi parti gecesi öpüşürken gördüm." dedi Sam gözlerini kısarak.

Onu kandıramayacağını anladığında ne zaman tuttuğunu bilmediğin nefesini bıraktın. "Evet." dedin. Aslında bundan rahatsız değildin. Bundan fazlasıyla mutluydun. Evet, Tony Stark'ın egoistin teki olduğunu düşünüyordun. Ama bunu onunla tamamen tanışmadan önce düşünüyordun. O gece olanlardan önce Sam'e, Tony ile aranızda bir şey olmayacağını söylemiştin. Buna kendini o kadar çok inandırmıştın ki gece olanlar seni kendi yalanından uyandırmıştı. 

"Aranızda bir şey olmadığını söylemiştin."

"Çünkü öyle düşünüyordum."

"Onun bir Stark olduğunu biliyorsun değil mi?"

"Ne demek istiyorsun." dedin kaşlarını çatarak.

"Ben sadece senin üzülmeni istemiyorum. O seni üzebilecek..."

"Bence dur artık Wilson." diyerek içeri giren kişiye bakışlarını çevirdin. Anında ayağa kalktın ve onun yanına gittin. Herhangi bir kavga çıkmasını istemiyordun. "Senin burada ne işin var? dedi Sam de yerinden kalkarak. Buna sevgilinden çok sen kızmıştın belki de. "Ne demek ne işin var. O benim sevgilim. Sen ne kadar kabul etsen de etmesen de. Sen ne kadar sevsen de sevmesen de. Ben böyle mutluyum ve senin de saygı duyman gerekiyor." dedin. Her dediğin cümlede Sam'e doğru sinirle bir adım daha atmıştın.

Bu sefer Tony herhangi bir olay çıkmaması için senin yanına geldi ve elini kavradı. Sam ellerinizi gördükten sonra tekrar yüzlerinize baktı ve kafasını sallayıp yanınızdan geçerek odadan çıktı. Sinirle gözlerini kapattığın an ellindeki eli hissettin. Derin bir nefes aldın ve yanında seni izleyen Tony'e döndün. "Olay ne ara seni sakinleştirmeye döndü?" dedi tebessüm ederek. 

Hala elini tutan ele baktığında tebessüm ettin. Gözlerin yavaşça dolmaya başladığında ona yalan söylediğin aklına geldi. Tony'nin çikolata kahvesi gözlerine baktığında daha da kötü olmuştun. Tony kaşları çatarak baktığında boşta olan eliyle akan ilk damlayı sildi yanağından. "Hey! Ne oldu?"

Burnunu çektin ve göz yaşlarını durdurmaya çalıştığında gerçeği söylemen gerektiğinden emin oldun. "B-ben size yalan söyledim." dedin kekeleyerek. Tony kaşlarını çattığında yanlış anlaşılma olmaması için hemen devam ettin. "Benim ailem üç yıl önce trafik kazasında öldü." dedin göz yaşlarına hakim olmaya çalışırken. 

Tony kızarmış gözlerine baktı. 'Demek bu yüzden ailesi ile ilgili bir şey bulamadım.' diye düşündü içinden. Yanağındaki elini nazikçe başına götürdü ve göğsüne yasladı. Ailenin ölmesi nasıl bir şeydi bilirdi. Sen sessizce ağlarken Tony tuttuğu elini bıraktı ve beline götürdü. Sırtına uzanan eliyle de sırtını sıvazlıyordu. "Tamam, geçti. Ben burdayım." diyebildi Tony sadece. Yalan söylemen umurunda bile değildi. 

Sakince seni yatağına doğru getirdi ve oturmanı sağladı. Sakinleştiğinde Tony'e baktın. "Ben ö-özür dilerim." dedin kekeleyerek. Tony kafasını olumsuz anlamda salladı ve elini tekrar yanağına götürdü. "Özür dilemene gerek yok. Hadi gel..." dedi ve yatağa uzanmanı sağladı. Şu an sana en iyi gelebilecek şeyin uyku olduğuna emindi. Sen uzandığında anlından öpen Tony gitmeye yeltenirken bileğinden tuttun.

Sen bir şey söylemeden gözlerinden anlayan Tony sana doğru yaklaştığında senin kayman ile hemen yanına uzandı. Böylelikle sen de kafanı açtığı koluna dayadın. Tony senin saçlarına  burnunu götürüp kokunu içine çekmişti.

"Yanımda olduğun için teşekkür ederim." dedin sen de onun kokusunu içine çekerken. Tony cevap vermek yerine saçlarına buse kondurdu. Sen ise huzurla Tony'nin kollarında uykuya dalmıştın.

KOLOMBİYA |TONY STARK|Where stories live. Discover now