#21

2.4K 174 17
                                    

"Bugün staj yapmasak."

"Hayır." dedin Tony'nin yüzüne bakmazken.

"Neden ama? Bak zaten herkes ilişkimizi biliyor."

"Herkesin ilişkimizi bilmesi demek stajımı ve derslerimi aksatmam demek değil Bay Stark." Kaşlarını kaldırıp ona döndüğünde Tony sıkıntıyla nefes verdi. Tekrar önüne döndün ve kitaplarındaki bilgileri okumaya devam ettin. Neredeyse beş milyonuncu kez okuduğun bilgiler seni sıkmaya başlamamış değildi. Bunların hepsini zaten üniversiteye başlamadan önce de biliyordun. Fakat senin sosyalleşme isteğin yüzünden şu an bildiğin her şey sana sıkıcı geliyordu.

"Seni yemeğe çıkartmama ne dersin peki? Stajdan sonra?" Ne ara senin arkana geçip omzuna kafasını koyduğunu bilmediğin Tony'nin nefesi ile titredin. Tüylerin diken diken olurken aynı zamanda da kalbin çok hızlı atmaya başlamıştı. Başını haraket ettirmeden ona cevap verdin. "Olabilir." Tony gülümseyip boynuna öpücük kondurduğunda daha da kaskatı kesildin.  Ona çaktırmamaya çalışarak derin bir nefes aldığında Tony yerinden kalkmış ve laboratuvardan çıkmıştı.

♤♧♤

Geldiğiniz restaurantta Tony size özel olan masanıza seninle el ele ilerlerken sen fazlasıyla resmi olan bu ortamda nasıl rahat olabileceğini çözmeye çalışıyordun. Geldiğiniz masada sandalyeni çekip oturmanı sağladıktan sonra sabahki gibi, bu sefer omzuna, öpücük konduran Tony yüzünden yine kaskatı kesilmiştin. Ona çaktırmadan derin bir nefes alsan da o senin yüzünden zaten her şeyi anlamıştı. "Bu seni rahatsız mı ediyor yoksa ben mi yanlış anlıyorum?"

Bakışlarına Tony'e sabitleyip kafanı olumsuz anlamda salladığın. "Hayır. Rahatsız etmedi. Sadece uzun zaman sonra böyle duyguları hissediyorum." dedin bu sefer bakışlarını önündeki masaya sabitlerken. 

"Öyle mi? Neymiş peki?" dedi Tony tek kaşını kaldırarak. Önünüze gelen menülerden bir şeyler seçerken omuzlarını silktiğinde Tony'e bakıp tekrar menüye döndün . Tony sorduğu sorusuna cevap vermeni beklerken senin böyle yapman ile hayal kırıklığına uğramıştı. Kaşlarını çatarken menüyü bırakıp eline telefonunu aldı. "Demek ki o uzun süre çok da uzun değilmiş."

Onun fısıldadığı şeyi duyduğunda seni umursamıyormuş gibi duran Tony'e baktın. Yüzünü kendi tasarladığı telefona gömmüşken senin ona baktığını bildiğinden emindin. "Ne demek istiyorsun?" dedin sana bakmasını isteyerek.

Elindeki telefonu bırakan Tony sana baktı. "Bilmem uzun zaman sonra farklı duygular hissettiğini söyleyip ardından ben nasıl duygular olduğunu sorunca omuz silktin ve cevap bile vermedin. Demek ki aslında çok sık yaşadığın şeylermiş." dedi gelen garsona siparişini verip menüyü tekrar uzatırken.

Kaşlarını kaldırıp tam ona bir şey söyleyecekken vazgeçip yerinden kalktın. "Neredeyse üç yıl kadar bir süre sonra mutlu ve huzurlu hissetmiştim ama şu an o da kalmadı." diyerek arkanı döndüğünde Tony senin ailevi durumunu hatırlaması ile kendine küfür etti. Tam ayağa kalkıp seni durduracakken görevliye sorduğun soruyu duydu. 

"Siktiğimin lavabosu nerede?" diyerek kızgınca, sanki görevli sana küfür etmiş gibi soru sorduğunda korkakça sana yolu tarif etti görevli. Sinirle ilerleyip geldiğin kapıyı ittin. Lavabonun önünde durup elindeki ufak çantayı mermere koydun. Gözünden akan birkaç yaşı sildin.

Her şey güzel giderken yine bozulmuştu. Rüya gibi giden birkaç gün birkaç dakika sayesinde bozulmuştu. Senin de hatan olduğunu biliyordun aslında. Fazla alıngan davranmıştın. Özür dilemen gerekirdi ama önce Tony'nin dilemesi gerekirdi. Fakat gelin görün ki bu Tony Stark'dı. Özür dilemezdi.

Yüzüne su vurdun ve yanında bulunan otomatiğe elini gösterip peçete kopardın. Yüzünü kurulayıp çöpe attığında tekrar lavabonun önünde durdun ve aynaya baktın. 

Arkanda duran yüzü kapalı kişiyi görmen ile kaşlarını çattın. Yavaşça yüzündeki maskeyi çıkardığında gördüğün yüz ile ağzını kocaman açıp çığlık atmak üzereyken hemen kafanı tutup aynaya vurdu. En son hissettiğin acı ile gözlerini açık tutmaya çalışsan da beceremedin.

KOLOMBİYA |TONY STARK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin