Yabani (Rulet'in Çocukları)~ Tamamlandı!

-7

Hayat kağıtları kardı ve dağıttı. Herkese bir kader düştü. Ona gelen çıkmaz sokaktı. Kendi kaderinde tutsaktı. Kendi hayatına hapisti..
Rivayete göre bundan yirmi sekiz yıl önce doğmuştu. Bu otuz da olabilir yirmi beşte..

O kundaklı bir şekilde annesinin kucağından onu almaya pekte hevesli olmayan Alexander'a verilen çocuktu. Bir torba erzak karşılığı verilen hayattı.

Taze bir kan.

Alexander, yani onu büyüten babası 'kardeşlerini hayatta tutan iptin sen' demişti. Demek ki hayatını değiştiren bir torba erzak onlara gitmişti.

Öyle olmalıydı, bilmiyordu.
Ama en azından babası hep dürüsttü.
Gözlerini açtığından beri soğuğun, üstü başı yırtık sokak çocuklarının ve kanın meydanında olsa da, onu besleyip büyüten ve bir silaha çeviren babası tutmuştu hayatta. Babasını pek sevmezdi.

Önceden asi dönemlerindeyken depodan bozma evlerinin şık salonunda toplanan alkolikler, kumar masası sohbetlerini severdi. Uzayıp, haylazca uçları kıvrılan saçları alnına dökülürken dudaklarına değdirdiği ucuz voltkayı severdi.

İşi bitirip babasının yanına döndüğünde omzunu şaplaklamasını severdi. Sarhoş bedenini yangın merdivenine sürükleyip, babasıyla söylediği eski Rus şarkılarını severdi.

Kabul etmemişti. Kabul etmesine gerek yoktu. Bu vardı ve normaldi. Onun hayatı buydu.

O uzun, canlı ve umursamaz genç için sırtına aldığı çantanın içinde duran silahlar normaldi.

Her şey çok mu güzeldi?

Yoksa o kayıp olan mıydı?

Dimitri önceden de bu kişilikte miydi? Yoksa daha mı farklıydı?

Evet, o hep aynı olan değildi ama asla masum olmayandı.

O babasının en büyük çocuğu, ilk yetiştirdiği silahtı.

O hep babasını kabullenemeyen miydi? Aksine kendinden beş yıl sonra gelen kardeşi Rüya ondan nefret ederken, o hep ikna etmeye çabalayandı.

Ve kardeşi gitti. Nedenini anlayamadı.

Dışarı çok mu masumdu?
Çıkınca değişmiş miydi?

Gittiği yer temiz miydi?

Hep sorguladı ve onun adına üzüldü. Sonra anladı.

Ölmeden önce gözlerinin içine bakan çocukla anladı.

Ama çok geçti. O asla temizlenmeyecek olandı.
Suç onun muydu? Annesinin miydi? Yoksa babasının mı?

Bilmem. Belki de kirle yıkanmış dünyaydı.

***

Kız adamın şaşkınlığını bir türlü anlayamadı. Bu da mı yanlıştı? Gerçek dünya da ne kadar çok yanlış ve ne kadar az doğru vardı böyle.