-20-

5.9K 510 229
                                    

🎵 Kina- Get you the moon

'Sen, sen..
Hala dayanma sebebimsin.
Sen, sen..
Başımın hala  suyun üzerinde durma sebibisin'

*

İçinde kurulu bir dünya var. Kendi kaideleri, kendi denklemleri.. Çözülemeyen, keşfedilmemiş tarafları da var. Sadece anahtarını ele geçirmeyi başarmış birinin ulaşabileceği, ama aynı zaman da gün ışığında belli güzellikleri, çirkinlikleri var. Dünyası geniş, büyük ama onca insanın içinde küçücük.

Yaslandığı duvardan kayararak kan izini bırakırken acıya gözlerini kıstı ve içinde kaybolduğu keşfedilmeyen yandan başını su yüzüne çıkartmaya çalıştı. Kesin, net olan tarafa.

Silaha..

Acıyan bacağıyla yüzü kasılarak Dişlerinin arasından sık nefesler alırken iç dünyasında haykırışa sebep olan acıyla mırıldandı.

"Ölmek için doğmadım."

Acı aklını köreltiyor, kan kaybı ölüme boyun eğmesini sağlayacak kadar bedenininden gücü emiyordu. Ayık kalabilmek için kendi kendine konuşuyordu. Ayık kalmalı ve ilerlemeliydi. Zihni durmadan bu iki ikazı veriyordu.

Ayık kal ve ilerle.

Ama pes etmesi içinde savaş veren bir taraf vardı. Derin nefesler alarak bacağını tutarak ileri kaydırdı. Karanlık sokağın ortasına oturmuş, tepesinde  bir parlayan ardından sönerek göz kırpan sokak lambasına doğru başını kaldırmıştı.

"Belki de.. böyle... ölmek daha iyi"

Kelimeler ağzından zorla ve vakit alarak çıkıyordu. Biliyordu, ölecekti. İçinde sonsuza kadar uzanan gibi duran benliğine elini sokup çıkarttığı kabullenişin bir ucundan tutmaya çalışsa da ellerinden kaymasına sebep olan bir isim vardı.

Devushka.

'Öleceğimi bile bile ilerlerim' sözünü kaç gün önce demişti? Yoksa bugün müydü? Kaç saattir acı çekiyordu bilmiyordu.
Zaman mefrumu kaybolmuş, fazla hızlı geçiyor gibiydi.

Gözlerine ulaşmayan bir gülümsemenin yüzünde can bulduğunu hisseder gibi oldu. Belki de gerçekten burada ölmesi daha iyiydi. Kız ondan kurtulurdu.

Kuzey'in yanında güvendeydi. Rahatça ölebilirdi. Zaten bu yüzden onu istememişti. Bir sabahın onun ölümüne uyanmak olduğunu biliyordu. Bir kenarda, kokmuş cesedini bulunacağını biliyordu. En azından tek ölürüm, en azından o yaşar demişti.

Evet, belki de ölmek en iyisi.. Zaten yaptığı ne vardı ki? Gözleri odağını kaybedeli çok olmuştu. Yavaşça kapadılar, bu sefer kendinde açık tutmaya zorlayacak yanda bulamadı. Ne kadar vakit geçtiğini bilmiyordu ama kulağına uzaktan gelen ayak sesleri ilişiyordu. Koşan biri.. Uyku ile uyanıklık arasında o felç noktada kaybolmuştu. Taa ki o sesi duyana kadar.

"Dimitri"

Bariz Rus aksanı.. Tanıdıklığı ile gözlerini açmaya çalıştı ama bir kaç kırpıştan sonra yarıya kadar açabildi ve gördüğü süliet ile şaşkınca soludu.

Yabani (Rulet'in Çocukları)~ Tamamlandı!Where stories live. Discover now