Bölüm 13

937 79 85
                                    

Fırsat bulmuşken bölümü yazdım ve biter bitmez de geldim. Çok fazla  sözü uzatmayacağım, iyi okumalar:)

...&&&&&&...

BÖLÜM 13

 Üç Hafta Sonra...

Pencerenin önündeki minderde oturmuş sabahtan beri hiç kesilmeden yağan yağmuru seyrediyordum. Her geçen gün soğuyan hava kışın gelişini haber veriyordu. İki aydan beri bu evde, herkesten ve her şeyden uzaktaydım. Birkaç kez Çağan amca, birkaç kez de Destan abim yanıma gelmişti. Doruk denen o pisliğin her yerde beni aradığını öğrenmiştim onlardan. O günden sonra bıkmadan usanmadan her arkadaşıma beni sormuş, gidebileceğim her yeri aramıştı. Birkaç kez Destan abimi tehdit ettiğini öğrenmiştim Çağan amcadan. Her geçen gün o adamdan kurtulmanın biraz daha zor olduğunu düşünmeye başlamıştım.

Yalnızca tek bir kez annemi ve babamı sormuştum Destan abime. Babam, onu ihbar ettiğim gün gözaltına alınmış ve sonrasında da tutuklanmıştı. O zamandan beri cezaevinde olduğunu söylemişti Destan abim ama Doruk denen o pisliğin yaptığı hiçbir şey kanıtlanmamıştı. O günden sonra bana olan öfkesinin onlarca kat arttığına adım kadar emindim. Burada ne kadar daha güvende olabilirdim ya da o adamdan daha ne kadar kaçabilirdim bilmiyordum. Tek istediğim sevdiklerime daha fazla zarar gelmeden o adamdan kurtulmaktı.

Annemin beni bir kez bile olsun sormamasına şaşırmamıştım. Tek yaptığının babamın serbest bırakılması için uğraşmak olduğunu söylemişti Destan abim. Onun gözünde hiçbir zaman bir değerimin olmadığını bilsem de kalbimin ufacık bir köşesi kırgınlığını belli etmeye çalışıyordu.

Yine de kalbim en çok bir kişinin varlığını yanında arıyordu. Yalnızca onun sevgi dolu bakışlarını görememek umutlarımı yaralıyor, onun nefesini duyamamak bana acı veriyordu. Her geçen gün Bulut'u daha çok özlüyordum. Yalnızlık bir tek onun yokluğunda ağır geliyordu ruhuma.

Telefonumun sesiyle başımı yaslandığım pencereden çekip ağır hareketlerle ayağa kalktım. Koltuğun üzerinde duran telefonumu aldım ve Destan abimin aradığını gördüğümde hemen açtım.

''Abim?'' dedim sesimin titremesine engel olmaya çalışırken.

''Yağmur damlam iyi misin?'' Derin bir nefes aldım ve burukça gülümsedim.

''İyiyim abim.'' Dedim sesimdeki burukluğa engel olamayarak. Sıkıntıyla nefes aldığını duydum.

''Defne'm...'' dedi kısık bir sesle. ''Bulut'u özlediğini biliyorum, ona anlatamadığın her şeyin birikip sana yük olduğunu da biliyorum abim ama biraz daha dayan olur mu? Çok yakında o adamdan kurtulacağız abiciğim.''

''Gerçekten kurtulacak mıyız?'' dedim sesim titrerken.

''Ne pahasına olursa olsun kurtulacağız, söz veriyorum.'' Dedi sesi son derece kararlı çıkarken. İlk defa bu kadar net konuştuğunu duyuyordum. Kalbim heyecanla çarparken soracağım soruyu hissetmiş gibi devam etti konuşmaya.

''Bugün bize yardımcı olacak biriyle görüşeceğiz Yağmur. Eğer gerçekten Çağan amcaların söylediği gibi biriyse bugünden sonra her şey değişecek!'' dedi ve sesi biraz daha yumuşarken devam etti. ''Çok yakında ikiniz de rahat bir nefes alacaksınız.''

...&&&&&&...

Destan'dan...

Karşımda oturan adam Çağan amcalarla aynı yaşlarda görünüyordu. Sarı saçları yer yer beyazlamaya başlasa da çok fazla belli olmuyor, dik duruşu insanda anlaşılmaz bir tedirginlik oluşturuyordu. Yine de onda en dikkat çeken şey, keskin bakışlarına ev sahibi olan gözleriydi. Bakışları insanın en derinlerini okuyabildiğini hissettiriyor ve karşısındaki kişide önlenemez bir merak uyandırıyordu.

RUHUMA DOKUN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin