Bölüm 20

973 82 59
                                    

Merhaba...

Bölüm biter bitmez paylaşıyorum. Bu aralar günlerim oldukça yoğun geçtiği için bölümler biraz geç geliyor. Bu bölümden sonra final için en fazla 10 bölümümüz olacak gibi duruyor.

Çok fazla uzatmadan bölüme geçiyorum. İyi okumalar ve iyi akşamlar:)

...&&&&&&...

BÖLÜM 20

   Destan abime gelen çiçeklerden sonra uzun zamandır yüreğimden söküp atmak için uğraştığım bütün korkular daha da güçlenmiş, eski yerlerine bir kez daha yerleşmişti. Destan abim, elimdeki kağıdı alıp ceketinin cebine koydu ve derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştı.

''Yağmur, hadi gidiyoruz abim.'' Sesini duyduğumda başımı kaldırıp ona baktım. Gözlerinde yer tutan öfkeyi saklamaya çalışsa da çok da başarılı olamamıştı. Bakışlarını yüzümde gezdirdi ve kısa bir an gözlerini kapatıp sakinleşmek için uğraştı. Birkaç küçük adımla yanıma gelip yüzümü ellerinin arasına aldı. Gözlerime dolan yaşları zorlukla engelleyip bakışlarımı ona çevirdim.

''Kalbine korkunun tohumunu tekrar ekme Yağmur.'' Dedi gözlerimin en derinlerine bakarken. ''O adamın istediğini yapıp korkularını büyütürken, mutluluklarından vazgeçme.''

''Abi-'' Titreyen sesimi duyduğunda derin bir nefes aldı ve beni kendisine doğru çekip bir abi şefkatiyle sımsıkı sardı.

''Senin kocaman bir ailen var Yağmur, bunu unutma olur mu?'' Kollarımı beline sarıp ona sarıldığımda saçlarımın arasına ufak bir öpücük bırakıp fısıldadı. ''Bütün bunlar çok yakında bitecek söz veriyorum.''

Derin bir nefes alıp başımı biraz daha göğsüne yasladım. Ben Destan abime hep inanmıştım şimdiye kadar, şimdi de inanıyordum. O hep verdiği sözleri tutardı, şimdi bana verdiği bu sözü de tutacağına tüm kalbimle inanıyordum.

''Önce bir Çağan amcayla konuşup bugünkü durumu anlatmamız gerekiyor Yağmur.'' Dedi sıkıntıyla. Onu başımla onayladım ve derin bir nefes alıp gülümsedim.

''O zaman bir an önce gidelim, sonrasında yapacak çok işimiz var damat bey.''

Yarım saat kadar sonra Çağan amcanın odasında karşılıklı oturuyorduk. Kapı bir kez tıklatılıp açıldığında başımı kapıya doğru çevirdim. Bulut, hepimize kısa bir an şaşkınlıkla baktı ve beni gördüğünde gözlerine yansıyan bir gülümsemeyle bana baktı.

''Hoş geldiniz.'' Deyip yanımdaki boşluğa oturdu ve saçlarıma bir öpücük bıraktı. Gözlerine bakıp gülümsedim ve elimin üzerine koyduğu elini sımsıkı tuttum.

''Seni iki gün sonra tuzlu kahve içerken görmeyi bekliyordum ama sen erkenci çıktın Destan. Hayırdır kahveyi burada mı içeceksin yoksa?''

Çağan amcanın söylediği cümle hepimizi güldürürken Çağan amca büyük bir ciddiyetle Destan abime bakmaya devam etti. Destan abim oturduğu koltukta dikleşti ve o da aynı ciddiyetle Çağan amcaya baktı.

''Eğer Öykü mutlu olacaksa ben o kahveyi her gün içmeye razıyım Çağan amca.'' Bakışlarım Çağan amcayı bulduğunda dudaklarına yerleşen gülümsemeyi bastırmayı başarsa da gözlerindeki memnuniyeti saklayamadığını gördüm.

''Ben de öyle düşünmüştüm.'' Bulut'un güldüğünü duyduğumda ben de gülümsedim. Destan abim ceketinin cebindeki kâğıdı çıkardığında gülümsemem dudaklarımda asılı kaldı.

''Aslında buraya bunun için geldik.'' Deyip elindeki küçük kâğıdı Çağan amcaya uzattı. Çağan amca kâğıdı alıp okumaya başladığında kaşları da git gide çatıldı.

RUHUMA DOKUN (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now