Bölüm 18

901 81 70
                                    

Merhabalar:)

Sanırım şimdiye kadarki en uzun bölümle geldim hem de arayı çok fazla açmadan:) Çok fazla uzatmıyorum, iyi okumalar...

...&&&&&&...

BÖLÜM 18

  Göktuğ amcalar geldiğinde hep beraber yemeğe geçmiştik. Göktuğ amcanın bizim için yaptıklarını öğrendikten sonra ona olan hayranlığım biraz daha artmıştı. Onu tanıdığımdan beri hep göründüğünden çok daha farklı biri olduğunu düşünmüştüm ve şimdi yanılmadığımı görmüştüm. Neler yapacağı tahmin edilemeyen biriydi ama kalbindeki sevgiyi ailesine çekinmeden yansıtmayı çok iyi biliyordu. Onların da çok zor şeyler yaşadığını duymuştum babam ve amcamdan. Renk teyzeye bakışları, kalbindeki saf sevginin eksiksiz bir yansımasıydı sanki.

Renk teyze adı gibi rengarenk biriydi, yaşadıklarına inat kaybettiği renklerine sıkı sıkı tutunduğunu hissettiriyordu. Göktürk abi ve Ada ablam bir yıldan fazla zamandan beri evlilerdi ve çok yakında bir kızları olacaktı. Göktürk abiyle konuştuğumda onun da babası gibi derin cümleleri olduğunu hissediyordum hep.

Amcam ve Kayra teyzem hep aynıydı. Birbirlerine karşı hep sevgi dolu, birbirlerini incitmekten korkarcasına bakıyorlardı gözlerinin içine. Birbirlerinin kalbi olmaya devam ediyorlardı.

Bakışlarım annem ve babamı bulduğunda onları uzun zaman sonra ilk kez bu kadar neşeli ve kırgınlıklarından arınmış görüyordum. Küçüklüğümden beri onları birbirlerine karşı bu kadar kırgın görmemiştim hiç. Birbirlerine aşkla bakan gözleri hiç bu kadar uzak kalmamıştı ve bunun nedeni olmak daha da üzmüştü beni. Ama şimdi tüm kırgınlıklar bitmişti. Annem Yağmur'a karşı hala mesafeli ve kızgın olsa da bunun çok uzun sürmeyeceğini biliyordum.

Elimin üstüne dokunan sıcacık eli hissettiğimde bakışlarımı Yağmur'a çevirdim ve bana merakla bakan gözlerini görünce gülümsedim. Kısa bir an tereddüt etse de o da gülümsedi. Elini sıkıca tuttum ve başparmağımla elinin üstünü yavaşça okşadım.

''Ağrıların hala devam ediyor mu Destan?'' Amcamın sesini duyduğumda bakışlarımı önce ona sonra Destan abime çevirdim. Destan abim sandalyesinde yavaşça doğruldu ve arkasına yaslandı. Öykü ablamın ona merakla baktığını gördüğünde bir saniye için ona bakıp gülümsedi ve amcama döndü.

''Daha iyiyim Buğra amca, ara sıra ağrılarım oluyor ama ilk günlere göre çok daha hafiflediğini hissediyorum.''

''Uykularını bölen kabuslar ağrılardan daha zor oluyor.'' Renk teyzenin kısık sesle söylediği cümleyi duyduğumda şaşkınlıkla ona baktım. Göktuğ amcanın aldığı sıkıntılı nefesle ona baktığımda bakışlarına yerleşen hüzün onlar hakkında bilmediğim çok şey olduğunu hatırlattı bana.

''Gökkuşağım?'' Göktuğ amcanın acı çeken sesini duyduğumda bakışlarım ikisinin arasında gidip geldi bir an için. Renk teyze onun masanın üzerindeki elini tuttu ve yavaşça sıktı.

''İyiyim Göktuğ, çok uzun zamandır iyiyim merak etme.''

Bakışlarım bir kez daha Yağmur'u bulduğunda yıllar sonra onunla aynı şimdiki gibi yan yana olmanın ne kadar güzel olacağını düşündüm yeniden. Bakışlarımız buluştuğunda dudaklarımızdaki gülümseme kalbimin beklediği umut oldu.

...&&&&&&...

Hep beraber yediğimiz akşam yemeğinden sonra bahçede kahvelerimizi içiyorduk. Uzun zaman sonra ilk kez burada, ailenin ne demek olduğunu gerçekten hissediyordum. Annem ve babamla hiç yapamadığım konuşmaları burada yapabiliyor, kendimi ilk kez gerçekten güvende hissediyordum. İlk defa çekinmeden, arkasından gelecek olanları umursamadan gülebiliyordum. Bahar teyzeden hala biraz korksam da kalbindeki buzların erimeye başladığını hissedebiliyordum.

RUHUMA DOKUN (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now