i feel the heartbroken again

1.9K 177 249
                                    

"Biraz yavaş ol hyung." dedim Seonghwa'nın elinden bardağını alarak.

Gece daha yeni başlıyordu ama o şimdiden sarhoş olmuştu. Benim de çok farkım yoktu ama etrafımda olan biteni idrak edebiliyordum.

Ve ayakta durabiliyordum.

"İyiyim ben." dedi kısaca. Son günlerde birbirimize oldukça soğuktuk. Sanki bana bir şey demek istiyor ama hep vazgeçiyor, sessizleşiyordu. Ya da bana öyle geliyordu.

Siyah saçları dağılmış, gözlerinin üzerine düşüyordu. Oturduğumuz barın tezgahına yaslamıştı kendini. Oldukça uysal duruyordu.

Hiç Seonghwa gibi değildi bugün.

"Benimle konuşmak istediğin bir şey mi var?" dedim yavaşça omzuna dokunarak.

Bakışlarını boş shot bardağından bana çevirdi ve kollarının üzerine yattı.

Konuşmuyordu, beni izliyordu.

Kelimelerini aklında toparlamasını bekledim. Sonra uzanarak gözüne giren saçlarını elimle yukarı taradım.

Saçına dokunduğumda gözlerini kapattı ve ben elimi çekene kadar açmadı.

Tekrar gözlerime baktığında içini çekti.

Cehennemin Yedinci Katı her zamanki gibi bugün de oldukça kalabalık ve gürültülüydü.

En son buraya gelişimizin üzerinden oldukça zaman geçmişti.

Seonghwa bir anda kendine gelmiş gibi doğrularak cebinden bir paket çıkarıp ecstasylerden birini ağzına attı.

Şaşkınca ona bakarken bana 'Ne var?' dercesine bir bakış attı.

"Sende var mıydı?" dedim, geçen gün ondan resmen dilenmeme rağmen yok demişti.

"Acil durumlar için." dedi yutkunurken.

"Bu acil bir du-"

"O günkü gibi olursan diye." diyerek sözümü kesti. "Bir daha o şerefsizi görmek istemiyorum." dediğini duyabildim kısık sesiyle.

Kimi kast ettiğini anlamak istemesem bile anlamıştım.

San'dan o günden beri haber alamamak canımı sıkıyordu.

Sanki işini halledip yok olup gidiyordu.

Bu beni o kadar çok üzüyordu ki onu görmediğim her gün içim içimi yiyor, onu düşünmeden iki dakika bile geçiremiyordum.

Ben onu bu kadar özlerken onun sadece beni kullandığı düşüncesi beynimin her köşesini kaplamıştı.

Onunla konuşmaya ihtiyacım vardı, bütün bu düşüncelerden kurtulmak için geldiğim bu yerde yine ona kapılıyordum.

Kafamı dağıtmam gerekiyordu.

Bunun da en garanti yolunu herkesten iyi biliyordum.

Bar taburesinde gözlerini kapatmış oturan Seonghwa'nın yüzünü izledim bir süre.

Bana bu zamana kadar herkesten fazla yardımcı olmuştu, hep iyiliğimi düşünmüştü.

Bu yüzden de benden hapları saklamıştı ama şu anda bana yardım edebilecek tek şeyi benden aldığının farkında değildi.

Belki bunu yaptığım için bana kızacaktı belki de anlayış gösterecekti, emin değildim.

Sadece günlerdir görmediğim San'ı aklımdan silmek istiyordum. Bir an için bile olsa..

seventh floor of hell/woosanhwa ♧Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang