Ve saçmalık olan bu anı kitabına yeni bir saçmalık daha ekliyorum. Bana kalırsa Na Jaemin sen bu anı da hatırlamıyorsun.
Jaemin senin karşına çıktığımda önce doktora gitmeliyiz. Çok unutkan olduğunu duydum buna bir çözüm bulmamız lazım. Ben doktor randevusu alayım en iyisi, geliyorum 5 dakika içinde.
***
Aldım. (Yazı ile gülme efekti) Random yazardım ama deftere random yazmak zor olurdu. Bu arada cidden randevu aldım. Karşına çıkmayı planlandığım günden 1 ay sonrası için. Neyse konuya geri dönelim. Sana ilk yazıyı verdim ve okurken izledim. Verdim derken, dolabına attım. Ah, her neyse bunu zaten biliyorsun.
Sana ilk yazıyı ulaştırdım ve tepkilerini izledim. Jaemin söylesene neden bu kadar korktun? Minik bir bebeksin. Ve ben minik bir bebek olmana bayılıyorum. Bir gün bu minik bebek benim kucağımda oturuyor olacak. Göreceksin. Ve sen tam bu cümleyi okurken yüzünü buruşturacaksın. İlk olarak uke olmayı yediremeyeceksin. Sonra yine de belki güzel olur diye düşüneceksin. Ve sonra da "Ben neden bunu düşünüyorum amk?" diye yüksek sesli bir tepki vereceksin.
Şaşırdın değil mi bilmeme? Senin hakkında çok daha fazla şey biliyorum. Ama öğrenmek için zamana ihtiyacımız var. Ve tepkilerine gerçekten hayran kalıyorum bunu da belirtmek isterim.
Evet bugün anlatacağım anımıza gelelim. Başta hatırlamadığını söylediğim o garip anıya. Yanına o gün bile isteye Jeno salağını göndermiştim. (Adı da Jeno salağına çıktı. Neyse ben bundan gayet memnunum. ;D) Yanına göndermiştim çünkü sözüm ona senden kitaplarını düşürdüğü için özür dileyecekti. Ve ben de o o işi hallederken istediğim ve ulaşmayı arzuladığım şeye kavuşacaktım. Ama planlarım arasında kesinlikle senin yine Jeno'ya küfretmeye başlaman yoktu. Bu sefer kangurular ve geyikler dışında uzaylıları da o küfürlerin içine kattın. Gerçekten inanılmazdı, o an ağzım sonuna kadar açılmıştı ve eğer Chenle gelip ağzını kapat gevşek demeseydi ben dakikalarca orada o şekilde kalabilirdim. Hmm, bu olaydan sonra elime şaşkınlığım, Jeno'nun gözündeki morluk ve fark edilme tehlikem dışında harika bir şey daha geçti.
اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.
Ta da... arzuladığım şey kesinlikle bu fotoğraftı ve Jeno senin yanına gelirken çekmeyi başardım. Sonrası ise küçük, portatif bir kıyametti. Sen önce küfürler ettin, Jeno salağı küfürlerin altında kalamadı. Senin çantanı sırtından hızlıca kapıp içindeki tüm kitapları yere döktü. Üstüne bir de kitapları döktükten sonra gülüp dil çıkardı. Mal. Mal. Mal. Mal. MAL. İlkokul çocuğu musun sen amk? Bu ne gereksiz bir çözüm yolu? Sen o kitaplar yere dökülünce daha çok sinirlendin. Ve Jeno'nun tam gözüne yumruk attın. En son olarak Jeno gözünü tutuyordu ve ağlayarak bana doğru geliyordu. Sen her an görebilirsin diye kaçtığımı hatırlıyorum. Ama Jeno öyle bir ağlıyordu ki, tüm okul inledi neredeyse. Ben kaçtım ve o arkamdan geldi. Ben kaçtım o arkamdan geldi. Tehlike kalmadığını anlayınca ortaya çıktım ve Jeno yanıma paytak adımlarla gelerek çocuk gibi "Renjun çok acıyor üfle de geçsin." dedi. Sabır. Sabır. Sabır. SABIR. Ya sorun bende mi yoksa bu malda mı? Her neyse, o gün tehlikeyi atlattım ve buraya kadar geldik. Üzerinden yaklaşık yarım yıl geçti. Jeno hâlâ mal bir değişiklik yok. Ve ben hâlâ seni seviyorum. Hayat her şeyi değiştirse bile bazı şeyler hiç değişmiyor. Mesela isterdim ki Jeno biraz zekâya sahip olsun. Mesela isterdim ki sen beni fark etmiş ol. Ama işte... çoğu istek gerçekleşmiyor.
Ve şimdi ben yine fotoğraflarına bakmaya gidiyorum. Çünkü elimde yapabileceğim başka bir şey yok. Bu fotoğrafın yeri ise fazla özel. Çünkü çekebildiğim ilk fotoğrafın buydu Na Jaemin.
Selam sevgili okuyan arklarım, bu bölüm fazla boktanolmuş olabilir ama idare edin. Hatalarım varsa affola. Veeee SEME RENJUN'S DEBUT😎 Hayırlı olsun.
