23. Bölüm: "Kar Küresi Mezarlığı Sakinleri"

738K 35.1K 210K
                                    

23. Bölüm: "Kar Küresi Mezarlığı Sakinleri"

Part II

Teoman, Kupa Kızı ve Sinek Valesi

Haluk Levent, Sevdana Gönül Verdim

Odanın camından içeri devrilen beyaz bir far ışığının yolu aşındıran tekerleklerin ilerlemesiyle yeniden odanın içinden silinmeden hemen önce yere serdiği ışıkta gölgesini kaybetmişti.

Işık silindi, gölge ışık ile gitti ve karanlık hiç susmadı.

Parmaklarını son kez beyaz elbisesinin üzerinde gezdirdi, parmak uçları elektrik saçıyormuş gibi huylanarak aynadaki görüntüsünü izledi. Koyu renk saçları dalga dalga aşağı sarkıyor, beyaz elbisenin kumaşının sardığı göğüslerinin üzerinden akarken âdeta parlıyordu. Bir süredir dilinden hiç düşürmediği şarkının sözlerini mırıldanırken, gözlerinden kayan bir damla gözyaşının farkında bile değildi ama şarkıyı bitirip ellerini makyaj masasına bastırarak aynaya yaklaştığında, gözyaşı damlası çenesinden aşağı akıp boynuna dokunmadan göğsüne düşmüştü.

Bugün yılın son günüydü.

Yarın onunla olacağı son yılın, ilk günü olacaktı.

"Canım Bal," diye fısıldadı sessizce. "Keşke bir kar küresinde saklasam bizi."

Zaman, içimden geçerken zehrini ruhumun kuluçkasına yatırıyormuş gibi hissederdim.

Her seferinde insanların gürültüsünü duymamak için tıkadığım kulaklarım, avuçlarım üzerlerindeyken bir başkasının gelip bileğimi kırmasıyla içine kelimeler kaçtığı için çınlardı. Kelimeler bazen bana acıları anlatırdı, bazen mutluluğu, bazense hayal kırıklıklarını anlatırdı. Kelimelerden öğrendiklerim çoktu, eğer hislerim sayfalara doldurulmuş kitaplar olsaydı, zihnime sızan her kelime o kitabı üzerine dizdiğim rafın bir tahtasını oluştururdu.

İrem'in kelimeleri zihnime dolduğunda, zihnimin algıladığı kelimeler depremi çağrıştırıyordu. Bir an neyi bilebileceğini sorgulayarak donup kaldım. Kartal, "Lavin," dedi onu duymadığımın farkındaymış gibi. Ne zamandan beri konuştuğunu bile bilmiyordum, sadece mesaja bakıyordum. "Beni duyuyor musun?"

"Bekle," dedim afallamış bir halde.

"Sorun ne?"

"Dur bir saniye." Hızla İrem'e bir mesaj yazmaya başlıyordum ki, yukarıda İrem'in hâlâ bana bir şeyler yazıyor olduğunu görüp duraksadım. "Siktir."

"Yalan söyleyemeyeceğim, siktir deyişin feci çekiciydi," dedi Kartal hattın diğer ucundan, kaşlarım bir süreliğine çatılsa da İrem'in mesajı önüme dökülür dökülmez çatık kaşlarımın ortasında oluşan yarık yavaşça ifadelerimle dolmaya başladı.

İrem: Şu eski sevgilin dün gece kulüpteydi, Emir sana anlattı mı bilmiyorum ama epey alkollüydü ve çok da öfkeliydi. Cenk'le konuşmalarını duydum, çocuk kapına kadar gelmiş ve onun yüzüne bakarak başkasını sevdiğini söylemişsin... Ne yalan söyleyeyim, içimin yağları eridi çünkü bunu sonuna kadar hak ediyordu o sümsük, seni bırakıp giderken düşünecekti. Şimdi de otursun ağlasın. Ama... KİM BU SEVDİĞİN KİŞİ YA??????

"Oh be," diye fısıldadım, Kartal hattın diğer ucunda derin bir nefes aldı. "İrem bir mesaj yolladı, her şeyi bildiğini yazan." Kartal'ın şaşırmasına bile fırsat vermeden lafımı tamamladım: "Ama başka bir konuymuş. Rahatladım."

VAVEYLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin