29. Bölüm: "Cinayet Sarmaşığı" (Part 1)

496K 24K 89.4K
                                    

Lütfen bölümü oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar diliyorum canlarım!

 Keyifli okumalar diliyorum canlarım!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

29. Bölüm: "Cinayet Sarmaşığı"

(Part 1)

Opeth, Benighted

Appalaches - Nola

Can Gox, Senden Vazgeçmem

Nihat İlhan, Kalpte Duran Kalpçe Üzen

Çağan Şengül & Sezgin Alkan, Tablo (Bu şarkı son anda, güzel bir tesadüf sonucu eklendi.)

Kötü bir kalp, iyilikle terbiye edilmezdi ama iyi bir kalbi kötülükle doldurabilirdiniz.

Dudaklarımda bir cinayetin gülümsemesi büyüdüğünde, artık kalbim eski topraklarında, yani göğsümde yaşayan bir yabancı gibiydi. Onun yüzüne baktığımda ölümü hatırladım. Onun yüzüne baktığımda neden ağlamak istiyordum? Merak ediyordum, bir gün ağlamadan sevebilecek miydim onu? Sanki onu sevmek, kalbimi bir cinayet sarmaşığının sarmasına neden oluyordu.

Yüzümde kuruyan kan damlaları vardı. Hayallerim ise hiçbir zaman olmamış olmalarına rağmen, sanki ruhumun içinde ölü bulunmuşlardı. Kimliksiz cesetler gibiydiler. Elimde tuttuğum sapı kandan dolayı yapış yapış olmuş bıçakla koridorun duvarına yasladığım sırtımdan terler boşalıyordu. Kartal'ın indirdiği iki adamın cesedi birkaç metre ilerimizdeydi ama artık etrafta düşündüğümüzden daha fazla insan olduğunu biliyordum. Cesetlere bakmak ne zamandan beri benim için bu kadar kolaydı? Buzdan gözlerim yavaşça karanlıkta uzanan, sadece iki siluet gibi görünen cesetlere dokundu ama duygular göğsüme vurmadı.

Sanki duygularım bir kurusıkının önünde durduklarını sanıp cesaret göstermişlerdi ama silah gerçekti ve ölüp yere serilmişlerdi.

"Arkamda kal, sayıca çok fazlalar. Yunus Emre'yi bulmalıyız." Bakışlarım sesinin yağmuruna tutularak onun yüzünü buldu. Yüzündeki kuru kan lekelerini izlemeye başladım. Tabancalardan patlayan ateşlerin sesleri sanki olduğum yeri alevlerin sarmasına neden oluyordu. Kartal, duyguları yüzümden almak istiyor gibi bana baktı. Bir an gözlerinin derinliklerinde yaşananların pişmanlığını görür gibi oldum. Beni bu halde görmek ona acı veriyormuş gibi bakışlarını benden çekerek koridora çevirdi. "Acele etmeliyiz, Bal Leoparı. Tamam mı?" Beline soktuğu, diğer iki adamdan aldığı silahlardan birini çıkarıp bana uzatınca, elimde tuttuğum kanlı bıçağı daha sert kavradım. "İstemiyor musun?" diye sordu, cevap vermek yerine başımı iki yana salladığımda, o da başını aşağı yukarı salladı. "Şu kelepçelerden kurtulmamız gerekiyor. Benimle gel."

VAVEYLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin