Satıcı

Kaşarsın

Annem yarım saat sonra yanımıza gelince sinirle ayağa kalktım. Şuan o kadar sinirliydim ki patlamaya hazır bir bomba gibiydim.

"Anne babamdan nafaka alıyormuşsun!" diye bağırdım. Annem hiçbir cevap vermezken "Doğru mu!" diye bağırdım.

"Doğru" diyen annem ile sinirle elimi saçımda gezdirdim. "Ben bizim için çalışıyorum senin yaptığına bak!" diye bağırdım.

Sadece babamdan gelen nafakayla bile yaşayıp gidebilirdik. Hatta ben güzel bir koleje bile gidebilirdim.

"Sen sevgililerin ile babamdan gelen nafaka ile eğlenirken ben bizi geçindirmek için çalıştığım işten dolayı hapse girseydim hiç mi vicdan azabı çekmeyecektin?" diye sordum.

Annem hiçbir cevap vermezken "Yazıklar olsun! Her gün başka biriyle yatan mide bulandırıcı kenar mahalle kaşarısın!" dedim.

Ettiğim küfür üzerine annem ve babam şaşkınlıkla bana bakarken "Ama ben senin aksine birisi ile öpüşmedim bile! Seni gördükçe bu işler daha mide bulandırıcı hale geliyor." dedim.

"Ebru bu kadar yeter." diyen babam ile annem "Ertan sen karışma. İçinde ne varsa döksün." dedi.

"Senden nefret ediyorum ve evli adamlar ile çıktığında çoğunlukla karılarına seni söylüyorum. Hani bir keresinde kadın sana tokat atmıştı ya. O kadına da ben söylemiştim ve hiç de pişman değilim!" dedim.

Annem yüzüme sert bir tokat atarken yüzüm sağ tarafa düştü. Bu tokat da neyin nesiydi?

"Sevgi ne yapıyorsun sen!" diye bağıran babam ile annem "Bunu hak etti! Ben onun annesiyim." dedi.

"Aynı zamanda da bir sürtüksün! Ve gerçeklerin acısını kızımdan çıkaramazsın! Şimdi buradan defol git!" diye bağırdı babam.

Annem gidecekken babam annemi durdurarak tekrar konuşmaya başladı. 

"Şimdi eve git ve Ebru'nun eşyalarını toparla. Yarım saate adamlarımdan birkaçını yollayıp Ebru'nun eşyalarını aldıracağım." dedi.

"Nedenmiş o?" diye soran annem ile babam "Sevgilerinin fantazilerini duymak yerine benim yanıma, babasının evine taşınacak!" dedi.